Osmanlı İmparatorluğu’nda Şeyhülislamlık yapan Tortumlu Muza Kazım Efendi’nin kabrinin, Edirne’de olduğu ve bakıma muhtaç bir durumda bulunduğu bildirildi. Tarih Profesörü Enver Konukçu, Tortum’un yetiştirdiği bu mümtaz Erzurum evladının kabri için Tortum Belediyesi’ne çağrıda bulundu.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Konukçu, Erzurum’un, tarihte derin izler bırakan birçok Şeyhülislam yetiştirdiğini söyledi. Feyzullah ve Vani Efendi gibi isimlerin, bunların sadece ikisi olduğuna dikkati çeken Konukçu, Tortumlu Musa Kazım Efendi’nin de, ilmi ve dini yönüyle Osmanlı’da bir döneme damgasını vurduğunu kaydetti. Musa Kazım Efendi’nin kabrinin nerede olduğunun kimseler tarafından pek bilinmediğini anlatan Konukçu, “Ben de şahsen merak ederdim, Bursa’da katıldığım bir sempozyumda meslektaşım Prof. Dr. Mehmet İspirli’ye bunu sordum. Cevaben; Musa Kazım Efendi’nin kabrinin Edirne’de olduğunu ve II. Murat’a ait Muradiye Camii’nin haziresinde medfun bulunduğunu öğrendim. Bu kıymetli bilgi şahsım kadar, Erzurum’u da yakından ilgilendiriyor.” diye konuştu.
Musa Kazım Efendi’nin kabrine ait fotoğrafa, Edirne Üniversitesi’nden Prof. Dr. M. İnbaşı sayesinde ulaştığını belirten Konukçu, kabrin bakıma muhtaç bir durumda olduğunu gördüğünün altını çizerek, “Erzurum’un bu mümtaz evladının kabrini elden geçirmek ve bakımını yaptırmak, bana göre en başta Tortum Belediyesi’ne düşer. Tortum Belediye Başkanı Hasan Çakmak’ın bu ulvi vazifeyi severek üstleneceğinden eminim” diye konuştu.
KONUKÇU, TORTUMLU MUSA KAZIM EFENDİ’Yİ ANLATTI…
Prof. Dr. Enver Konukçu, Şeyhülislam Musa Kazım Efendi hakkında bilgiler de verdi. Tortum kökenli olan Musa Kazım Efendi’nin, İttihad ve Terakki ve dolayısıyla V. Mehmed Reşad devrinin önde gelen din adamlarından ve Şeyhülislamlarından olduğunu anlatan Konukçu, “Dini konularda derin bilgisi vardır. İttihad ve Terakki liderlerinin 1918’de yurdu terk etmelerinden sonra, Musa Kazım Efendi köşesine çekilmiş ve dini esereler kaleme almaya çalışmıştır. İngilizlerin baskısı ile tehcir konusu gündeme geldiğinde, Hükümet üyesi olması nedeni ile hakkında işlemler yapılmış ve Mahkemeye sevk edilmiştir. Kendisini aklama çalışmaları nedense, eski hükümetin düşmanı olan yeni yöneticilerce hoş karşılanmamış ve suçlu görülerek mahkumiyetine karar verilmiştir. Mabyenci Ali Fuad Efendinin, ‘Görüp İşittiklerim’ isimli hatıratında, Musa Kazım Efendi’nin mahkumiyet kararı saraya da intikal etmiş, Padişah 6’ncı Mehmed Vahideddin bir süre bu karar üzerinde düşünmek zorunda kalmıştır. Bir ara doğum yeri olan Erzurum Vilayeti Tortum kazasına gitmesi ve orada yaşanması istenmiş ise de, Musa Kazım Efendi, bunu kabul etmekle, suçluluğunun doğrulanacağını düşünerek buna karşı çıkmıştır.” diye konuştu.
TORTUMLU ŞEYHÜLİSLAM MUSA KAZIM EFENDİ, SAYISIZ ESERE SAHİP…
Musa Kazım Efendi’nin daha sonra Edirne’ye gönderildiğini ve kendisinin ölümüne kadar burada yaşadığını dile getiren Konukçu, “10 Ocak 1920’de burada hayata gözlerini kapamıştır. İslam’da Meşveret Usulü ve Hürriyet, Riacalin Muhtırası ve siyasetçiler İstibdad Devri Ahvali ve sebep olanlar, İslam’da Cihad, İhlas ve Alek Tefsirleri, Şeyhülislam Musa Kazım Efendi Külliyatı gibi eserleri vardır. Ancak üzerinde kendi devirlerinde bile tartışmalara olan Şeyh Bedreddin’in meshur eseri Varidat hakkında Türkçeye çevrilmiş olan eser, Musa Kazım Efendi tarafından yorumlanmıştır. Onun böyle bir eseri kaleme alması cesaret ve bilim alanındaki sınırsız yeteneğini de ortaya koymuştur.” dedi.
MUSA KAZIM EFENDİ’NİN EDİRNE’DE TOPRAĞA VERİLDİĞİ BİLİNİYORDU, ANCAK…
Şeyhülislam Musa Kazım Efendi’nin Edirne’de toprağa verildiğinin bilindiğini, ancak yerinin pek bilinmediğini ifade eden Konukçu, şunları kaydetti: “Bunun sebebi de Edirne’nin bulunduğu zor durum ve işgal yıllarıydı. Yöre dışında hayatını kaybetmiş Erzurumlular hakkında maalesef şimdiye kadar ciddi bir araştırma yapılmış değildir. Çoğu İstanbul’daki Yeni Cami Mezarlığından tutun da, Üsküp’e kadar yayılmış durumdadır. Birinci Dünya Harbi sonrası esir düşen birçok Erzurumlu Bakü’den Vetluga ‘dan Samarra’ya, oradan Kransnoyarsk ve Viladivostok’a kadar isimsiz mezarlıklarda yatmaktadır. Onlara sadece dualarımızla ulaşabilmekteyiz. Manevi bağ böyle koruyabilmektedir. Erzurum, Tortumlu Musa Kazım Efendi de öyledir. Vani Efendinin hanımı da öyledir. Bilindiği gibi son zamanlarda, İstanbul’daki Şükrü Paşa bile Edirne’ye nakledilmiş ve sonsuz uykusunu kendisine ait anıtta uyumaktadır. Erzurumluların yolu düşerse onu bu meçhul kahramanı ziyaretle dua etmesini isterim. Mezarın restoresi ve kitabesinin yenilenmesi gerekmektedir. Tortum Belediyesi’nin bu asli görevi üstleneceğinden eminim. Gurbet elinde sonsuz uykusunu uyuyan Musa Kazım Efendi’nin önünde saygı ile eğiliyoruz.”