Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Kafkasyalı, Erzurum’da geleneksel hale getirdiği Türk Dünyası Aşıklar Şöleni’nin amacını anlattı. Aşıklık geleneği ve halk edebiyatının dünüyle bugünü arasında değerlendirmeler yapan Doç. Dr. Kafkasyalı, kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.
— İki yılda bir düzenlediğiniz ve üçüncüsünü gerçekleştirdiğiniz Türk Dünyası Aşıklar Şöleni ile amaçlanan nedir?
KAFKASYALI: Âşıklık geleneği sadece Türk kimliğine ait bir kültürel değerdir. Türk Dünyasının bazı merkezi şehirleri Türk âşıklık geleneği bakımından çok gelişmiştir. Bunlardan birisi Erzurum’dur. Aşıklık geleneğinin canlı olarak yaşadığı bu şehirde, bu kültürel değerleri koruyup geliştirmek oldukça önemlidir. Çünkü Türk aşıklık geleneği Türk millî kimliğinin oluşması ve gelişmesinde büyük öneme sahiptir. Bu kültür değerine sahip çıkmak, korumak ve geliştirmekle Türk varlığı ve kimliğine hizmet etmiş oluruz. Tarih boyunca Türk diline, edebiyatına, müziğine ve folkloruna büyük katkısı olan, hatta bütün bunların temelini oluşturan aşıklık geleneği Erzurum için önemli ve özgün bir değerdir. İşte bu sebeplerden hareketle maksadımız, bu değeri, kırk binden fazla üniversite öğrencisinin öğrenim gördüğü Erzurum’da canlı tutmak, bahsi geçen öğrencilere tanıtmak ve tattırmak, onları Türk Dünyasının çeşitli bölgelerinden gelen üstad aşıklar ve ilim adamlarıyla tanıştırmaktır.
—Türkiye Dışındaki Türk Halk Edebiyatlarının Bugünkü Durumu konulu bir de panel yaptınız.
KAFKASYALI: Evet doğrudur. Bununla da maksadımız, meseleyi sadece aşıklar boyutunda ele almayıp, bilimsel anlamda da bir değerlendirme yapmaktı. Bu doğrultuda, Türk devlet ve topluluklarından 8 ilim adamı davet ederek Türkiye dışındaki Türk aşıklık geleneğinin bugünkü durumu konusunu enine boyuna tartıştık.
— Hangi Türk devlet ve topluluklarından âşıklar katıldı. Bu âşıkları belirlerken kriteriniz neydi?
KAFKASYALI: Türk Dünyası Aşıklar Şöleni’ne; Tiflis’ten Doğu Türkistan’dan, Firuzabad’tan, Şiraz’dan, Tahran’dan, Tebriz’den, Türkmensahra’dan, Kazakistan’dan, Guçan’dan, Kum’dan Sivas’tan, Gümüşhane’den, Erzurum’dan, Denizli’den, Kars’tan üstad aşıklar katıldı. Malumunuz olduğu gibi bütçe bu çalışmalarda sınırlayıcı ve belirleyici oluyor. Bütçemiz sınırlı olduğu için çok fazla aşık ve bilim adamı davet edemedik. Bu yüzden bahsi geçen yerlerden birer ikişer üstad aşıkları davet edebildik. Türk halkının görmediği, bilmediği üstad aşıkları davet etmeye gayret ettik.
— Bazılarına göre aşıklık geleneği bölgemizde, aynı zamanda ülkemizde misyonunu tamamlamıştır. Siz bu konuda ne söylersiniz?
KAFKASYALI: Kesinlikle hayır! Bazılarına göre çok şey bitmiştir. Bu değerlendirmeyi yapanlar bardağın boş kısmına bakanlardır. Türk âşıklık geleneği Erzurum’da, dolayısıyla da yurdumuzda varlığını devam ettirmektedir. Tabi ki Türk aşıklık geleneği Tebriz, Erdebil, Zencan, Gence, Tiflis, Kazak, Türkmensahra muhitlerinde çok daha canlı bir şekilde varlığını devam ettirmektedir. Sadece Tebriz şehrinde iki binden fazla aşık faaliyet göstermektedir. Halktan talep olmasaydı bu kadar arz olmazdı.
Türkiye’de, bilhassa Erzurum’da aşıklık geleneği hayatını sürdürmeye devam etmektedir. Ancak gönül arzu eder ki aydınlar/seçkinler, bu değerlerin kıymetini bilip önemini anlasınlar. Aydınlarla âşıkların birbirinden uzak olmaması gerekir. Aşıkların, aydınlardan/seçkinlerden alacakları pek çok şey vardır. Aydınların/seçkinlerin de aşıklardan alacakları çok şey vardır. Halkın gören gözü, işiten kulağı, söyleyen dili olan aşıklar, iyi izlenip dinlenmelidir. Aşıklar da aydınları/seçkinleri takip etmelidir. Çünkü onlar da milletimizin diğer ülke halklarına ve medeniyetlerine açılan pencereleridir.
—Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
KAFKASYALI: Bu programın gerçekleşmesinde, başta Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Hikmet Koçak olmak üzere, Rektör yardımcılarımız Prof Dr. Samih Diyarbakır, Prof. Dr. Sabahattin Tüzemen ve Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz’a; İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Önder Barlı ve yine İletişim Fakültesi Sekreteri Bünyamin Okuyucu’ya; Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler ve Kültür Dairesi Başkanı M. Emin Öz’e; son olarak da Müsiad Başkanı A. Mustafa Güvenli’ye sundukları imkânlar ve destekleri için teşekkür ediyoruz.