Rasulüllah Efendimizin cihana teşriflerinin yıl dönümleri Kutlu Doğum adı altında kutlanmaya başlandı. Peygamber sevgisi ile dolup taşmak, Allah muhabbetine ulaşmak bir Müslüman için nihai bir hedeftir.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Allah Rasulü Efendimiz(SAV), insanlığı karanlıktan nura çıkarmış, köle insanları sultanlar makamına yükseltmiştir.
Kutlu Doğum münasebetiyle sevgili Peygamberimizi anmak, hatırlamak, sevgisi ile dolup taşmak ve yolundan gitmek her müminin şiarıdır. Önemli olan Kuran ruhunu anlamak, Sünnet-i Rasulüllah’ı yaşamaktır.
İslam, bir hayat nizamı, bir hayat tarzıdır. Dosdoğru bir Müslüman olmak, insanlığı sevgi ve muhabbetle kucaklamak esastır. Hz. Muhammed (SAV) Efendimizi anmak İslam’ın özünü, ruhunu kavramak ve yaşamakla olur. Sevgi samimiyet ister, bağlılık ister, devamlılık ister.
Şimdilerde bu Kutlu Doğum etkinlikleri farklı anlayışlara doğru gitmekte, bir gül muhabbetidir, yayılmaktadır.
Sevgili Peygamberimizi gül ile eşleştirmek, güle benzetmek ve bu gecelerde herkese bir gül dağıtmak aldı başını gidiyor. Bu gidişin yanlış bir mecraya doğru gittiğini ifade etmek istiyorum.
Zira Hz.Muhammed (SAV) Efendimiz’i şekillerle, maddi varlıklarla ifade etmek yanlıştır. Kâinat O’nun hürmetine yaratıldığı gibi gül de O’nun hürmetine yaratılmıştır. Hıristiyan toplumunda da Hz.İsa (AS)’ı, Hz.Meryem’i güle benzetme geleneği vardır. Hatta lale içinde başka bir benzetme vardır.
Gül benzetmesi İslamî bir kaynak değildir. Bu hususta Hadis-i Şerif yoktur. Sonradan çıkmıştır. Yunus Emre: Gül kokusu Efendimizin terindendir, diye bir benzetme yapmıştır.
Bu konuda Enes İbn Malik: "Rasulüllah'ın ( s.a.v.) yanında on yıl kaldım. Bütün kokuları kokladım. O’nun kokusundan daha güzel bir koku koklamadım."Buhari
İfadesinden esinlenen şair ve yazarlar gülün kokusu en güzel bir koku dur diye, gül benzetmesi yapmışlardır.
Bunları neden bu kadar izaha çalıştım: Geçenlerde Televizyonda Kutlu Doğum münasebetiyle bir program sergilendi, güller revaçta idi. Her gelene bir gül veriliyor, sahneye çıkanlara bir gül ikram ediliyor ve gül muhabbeti devam ediyor. Salon duvarları, her taraf güllerle süsleniyor.
Biz gülü severiz, neden? Allah’ı hatırlatır da ondan. Biz gülü severiz Allah sanatının zirvesini görürüz de ondan…vs
Bence bu iş, yani gül işi epeyce abartılmış görünüyor, ileride daha tehlikeli bir duruma düşmeden bu gül muhabbetini azaltmamız gerekir, diye düşünüyorum.
Biz, insanlara bir Hadis-i Şerif takdim edelim, hediye edelim.
Mesela:
”Aldatan bizden değildir.” İşte Peygamber gülü bu……….
“Kendi nefsin için istediğini insanlar için de iste.”
” Kendin için istediğin şeyi kardeşin için de istemedikçe iman etmiş sayılmazsınız.”
“İki günü birbirine eşit geçen zarardadır.”
“Müslüman, elinden ve dilinden emin olunan kimsedir.”
“Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.”
"Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir." gibi…
Bunları çoğaltabiliriz.
İşin özü, Kutlu Doğum etkinliklerinde dosdoğru bir Müslüman olmanın, özü sözü bir, çalışkan pırıl pırıl bir mümin olmanın yollarını göstermeliyiz ki Peygamberimiz memnun olsun.
Yalansız, riyasız, gösterişten uzak ihlâs ve samimiyetin doruklarında inandığını yaşayan örnek bir Müslüman olmalıyız.
Maddede ve manada kalkınmış, başkalarını doyuran, yardım eden, hayatın her noktasına hâkim bir Müslüman olmalıyız. Zillet, atalet ve miskinlikten uzak, sevgi ve muhabbet dolu bir mümin olmanın bahtiyarlığına erişmeliyiz. İhlâs ve samimiyetin doruklarında Allah’a kul, Sevgili Peygamberimize gerçek manada ümmet olmanın heyecanını duymalıyız.
Kuran ahlakı ile ahlaklanmalı, Allah Rasülü’nün yolundan gitmeliyiz. “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.” Hud Suresi’ndeki ayet-i Kerime’nin şuuruyla hayata yeniden uyanmalıyız.
İki cihanın sultanı, Sultan-ı Enbiya (SAV) Efendimize sonsuz ve sayısız salât ve selam olsun, Yüce Rabbimize binlerce hamd-ü senalar olsun.
Kutlu Doğum Haftası’nın İslam dünyasının mutluluk ve huzuruna vesile olmasını Yüce Allah'tan niyaz ediyor, kutlu doğum haftası münasebetiyle kandilinizi tebrik ediyorum.