Güçlü ve büyük Türkiye’nin kurulması için toplumsal bütünlüğün ve dayanışmanın temin edilmesinin zorunlu olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, bunun olmazsa olmaz şartının da milletten başka kimsenin söz ve karar sahibi olmadığı sağlam bir demokrasinin tesis edilmesiyle mümkün olduğunu ifade etti.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, vicdan ve akıl sahibi herkesin İsrail'in durdurulması gerektiğini söylediğini belirterek, “Artık sözün yetersiz olduğu bir noktada olduğumuzu görmemiz lazım. Bizim yıllardır söylediğimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın her platformda dile getirdiği ‘Dünya beşten büyüktür’ tezi, yani dünyada barışı sağlamak için yeni, adil bir dünya sistemi kurulmalıdır anlayışı, bugün çok daha büyük bir ihtiyaç haline bürünmüştür.” dedi.
Kurtulmuş, Sakarya Valiliği tarafından düzenlenen Sivil Toplum Buluşması Programı’nda yaptığı konuşmada, bugün 28 Şubat postmedern darbesini yıl dönümü dolayısıyla Sakarya Üniversitesi’nde düzenlenen toplantıya iştirak ettiklerini anımsattı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, bu memlekette millete rağmen milleti yönetme iddiasında olan ve on yıllar boyunca millete rol biçmek için kendilerini vazifeli telakki eden zümrelerin her zaman olageldiğini, öyle olduğu için de çok partili siyasi hayatta darbeler ve darbe teşebbüsleriyle karşılaşıldığını belirtti.
“İstedikleri kalıba girmeyen milletin ortaya koyduğu milli iradeden rahatsızlık duyanlar o milli iradenin tecelli ettiği siyasi mecraları değiştirmek arzusunda oldular.” diyen Kurtulmuş, bunları sadece geçmişi yad etmek, geçmişteki şahıslar üzerinden olayları tartışmak, hatta o olayların bizatihi kendisini tartışmak için değil, oralardan ders çıkartarak demokratik kazanımları daha ileriye götürmek için müzakere etmek gerektiğini söyledi.
Kurtulmuş, “Türkiye'nin 74 yıllık çok partili siyasi hayatındaki yaşadığı bu antidemokratik müdahaleleri hiç unutmadan, esas amacımız olan yeniden güçlü büyük Türkiye istikametinde yürüyeceksek, böyle bir Türkiye'nin en temel direklerinden birisi olan demokrasinin güçlü hale getirilmesini de hep birlikte tesis edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Dünyada bedeli en ağır ödenmiş demokrasinin Türkiye'deki demokrasi olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Bu demokrasiye gözümüzün içi gibi bakmak, bunu kendi öz varlığımız olarak telakki etmek, daha da ileriye taşımak mecburiyetindeyiz.” dedi.
Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girildiğini anımsatan Kurtulmuş, “Türkiye Yüzyılı olarak ortaya koyduğumuz ortak milli hedeflerimiz, bize hep birlikte daha güçlü bir yol yürümemizi zorunlu kılıyor.” ifadesini kullandı.
Güçlü ve büyük Türkiye’nin kurulması için toplumsal bütünlüğün ve dayanışmanın temin edilmesinin zorunlu olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, bunun olmazsa olmaz şartının da milletten başka kimsenin söz ve karar sahibi olmadığı sağlam bir demokrasinin tesis edilmesiyle mümkün olduğunu ifade etti.
Halkı devlet, millet kaynaşması içerisinde bir arada tutmak gerektiğinin de altını çizen Kurtulmuş, “Bu darbelerin Türkiye'ye vermiş olduğu en büyük zarar, milletle devletin ayrı istikametlere yönlendirilmesidir. Devlet-millet kaynaşmasının temin edilmesi için bütün kamu görevlilerimiz, ister atanmış olan devlet memurları olarak ister seçilmiş olan kamuya hizmet eden insanlar olarak herkesin, milletin emrinde olduğu bilinciyle çalışmalarını sürdürmesi lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
Dünyadaki büyük güç merkezlerinin çok büyük bir güç mücadelesine tutuştuğunu ifade eden Kurtulmuş, bütün bu çatışmaların odak noktası olan bölgenin merkezinde ise Türkiye’nin bulunduğunu belirtti.
Kurtulmuş, Türkiye'nin bu coğrafyada kendi eksenini tahkim etmekten başka bir şansının olmadığını vurguladı.
İSRAİL’İN GAZZE’YE YÖNELİK SALDIRILARI
Türkiye’nin etrafındaki sıkıntılardan kurtulabilmek için bölgede bir normalleşmeyi sağlamak ve ardından da bu bölgede barış ve esenliği getirecek adımları atmak mecburiyetinde olduğunun altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Şunu çok net görmeniz lazım. İsrail'in Filistin halkına karşı saldırılarında Filistin Sağlık Bakanlığı kayıtlarına göre 30 binin üstünde ölü var. Bugün biz burada bu kadar rahat ortamda konuşurken 100'ün üzerinde insanın öldürüldüğü hem de yardım malzemelerini almak için bekleyen tamamı sivil, yaşlı, kadın ve çocuktan oluşan garip Filistinlilerin şehit edildiği bir İsrail saldırısına şahit olduk. Birleşmiş Milletler'in, İsrail'in saldırganlığını önlemek için almış olduğu onlarca karar var. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yapılan oylamalarda 190 ülke İsrail'i kınıyor, Filistin'e destek veriyor. Bir tane dayısı var Birleşmiş Milletler'de, her alanda onu koruyor ve İsrail'in dediği oluyor. Bazı ülkelerin İsrail'in bu saldırganlığına vermiş oldukları destek onlar açısından da yüz karartıcı bir suçtur." şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, vicdan ve akıl sahibi herkesin İsrail'in durdurulması ve işgal ettiği topraklardan çıkması gerektiğini söylediğini dile getirerek, "Artık sözün yetersiz olduğu bir noktada olduğumuzu görmemiz lazım. Bizim yıllardır söylediğimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın her platformda dile getirdiği ‘Dünya beşten büyüktür’ tezi, yani dünyada barışı sağlamak için yeni, adil bir dünya sistemi kurulmalıdır anlayışı, bugün çok daha büyük bir ihtiyaç haline bürünmüştür. Dünyada yeni bir Birleşmiş Milletler'in kurulması, sadece güçlü ülkelerin değil haklı ülkelerinin de hakkını alabildiği bir küresel siyaset mekanizmasının kurulmasının öncülüğünü Allah'ın izniyle Türkiye yapacaktır, bu istikamette Türkiye ilerleyecektir.” diye konuştu.
Güçlü bir ekonomi, sağlam bir demokrasi, güçlü bir toplumsal yapı, Türkiye'nin ekonomik hedeflerine ulaşabilmesi için iyi bir alt yapının hazırlanmasıyla gelecek dönem Türkiye'nin yüzyılı olacağını belirten Kurtulmuş, “Merkezi yönetimimizle, yerel yönetimlerimizle, üniversitelerimizle, STK'larımızla, Türkiye'nin bütün kanaat önderleriyle, kanaat gruplarıyla hepimiz aynı istikamete gideceğiz, oklarımızı aynı yere atacağız. Güçlerimizi yan yana getireceğiz, farklılıklarımızı sürekli dile getirerek ve bunu bir zenginlik meselesi telakki ederek yolumuza devam edeceğiz.” ifadesine yer verdi.