Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu, Soykırımı Ermenilerin yaptığına dair birçok kanıt olduğunu belirterek, bu kanıtlardan yola çıkarak bir kitap çıkardı. Özellikle Erzurum’da Türk Müslüman halka karşı yapılan soykırımı anlatan Kürkçüoğlu, şimdi de Ilıca’da Müslüman Türk Soykırımı ve Ermeni Sorunu adında bir kitabı okurlarıyla buluşturdu.
50 BİN ŞEHİT
Kitabın içeriğinde bahseden Ilıca katliamı yani Alaca Köyü Katliamını anlattığını belirten ve bu olayların başında Rusya olduğunu dile getiren, “1917'de Rusya'da Bolşevik ihtilali olmuştur. Bu ihtilalin ardından Ruslar, işgal altında tuttukları bu bölgeleri boşaltarak ülkelerine geri dönmeye başlamışlar ama ellerindeki silah ve malzemeleri olduğu gibi bu bölgedeki Ermeni çetelerine bırakmışlardır. Ruslar çekildikten sonra başta Erzurum olmak üzere Kars, Iğdır, Ardahan, Muş, Bitlis, Diyarbakır, Van ve Erzincan gibi işgal altındaki bölgelerde Ermeni çeteleri yoğun bir katliam uygulamaya başlamışlardır. Katliam alanları ise sivil ahalinin yaşadığı, eli silah tutanların yedi cepheye koştuğu ve sadece yaşlı, kadın ve çocukların yaşadığı yerlerdir. Erzurum, o dönemdeki sınırları itibarıyla daha geniş bir alanı kapsamakta. Köylerinde, kasabalarında ve şehirlerinde 50 bine yakın şehit var. Bu noktada da Osmanlı ordusunun önünde çekilen Ermeni birlikleri ve bunların başında da Rusların verdiği general unvanlı Antranik'in komutasında, Erzurum ve çevresinde yoğun bir katliam yapıldığının belgesi, işte bu toplu şehitlik alanlarıdır.” dedi.
ALACA’DA 278 ŞEHİT
Katliama uğrayanlar bu köyün sivil ahalisi. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar çünkü eli silah tutanlar, 7 ayrı cepheye Osmanlı devletinin toprak bütünlüğünü korumak düşüncesiyle bir büyük mücadelenin içerisine girmişlerdi. Bu yüzden de 9 Mart akşamı Antranik'e bağlı çeteler köyü basıyorlar. Alaca köyündeki katliam, Osmanlı arşivleri, Genelkurmay Başkanlığının arşivleri ile yerli ve yabancı bilim adamlarının eserlerinde yer alıyor. Burada Müslüman Türk 278 şehidimiz var. Burada şehit olanlar, savaşla uzaktan yakından alakası olmayan tamamen sivil ahali. Bu köyde 3 ayrı bölgede katliam yapıldı. Bu köyden olan rahmetli İsmail Gürcan amcamız o dönemde 8 yaşındayken bu olayların içerisinde kalmış ve hadiseyi bize anlatmıştı. İsmail Gürcan amcamızın anlattıkları bizim için önemli belge niteliği taşımaktadır. İsmail amcamız diyordu ki, '9 Mart akşamı Ermeni çeteleri köyü bastılar. Evde annem ve benden bir yaş küçük kız kardeşim var. Babam, amcalarım ve dayım farklı farklı cephelerde savaştaydılar. Bilhassa Allahüekber ve Çanakkale'de olduklarını söyledi. Evi basıyorlar ve annemin iki kolunda iki çocuğu. Meydana topluyorlar köy halkını. Yolda annem çocuklarını kurtarmanın mücadelesi altında. Ben şehit olurum ama acaba çocuklarımı nasıl kurtarabilirim düşüncesinde. Yolda sık sık sesimizi çıkarmamamız yönünde tembihte bulunuyor. Köy halkını bu alanda topluyorlar ve dört bir taraftan ateş etmeye başlıyorlar. Annem başından ve göğsünden aldığı kurşunla şehit düşüyor. Düşerken iki yavrusunu bedeninin altına alıyor. Daha sonra sağ kalanları süngü ile şehit ediyorlar.” diye konuştu.