'Dünya Fikri Mülkiyet Günü' dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü'nde bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü Abdurrahman Çelik ve bakanlık bürokratları katıldı. Toplantıda, Telif Hakları alanında son dönemde yapılan çalışmalar, 2010 yılında uygulamaya geçecek olan TEHAKKİS Telif Hakları ortak veri tabanı sisteminin tanıtımı ve ilk defa yapılan Korsan Üretimlere İlişkin Toplumsal Algı
Araştırmasının sonuçları değerlendirildi.
Bakan Günay toplantıda yaptığı konuşmada, korsana yönelik olarak toplumda bir bilinç eksikliği ve umursamazlığın yaygın bir biçimde görüldüğünü söyledi. Türkiye'nin 2000'li yıllardan itibaren yaptığı düzenlemelerle bu konuda evrensel standartları yakaladığını ifade eden Bakan Günay, "Biz Avrupa Birliği ile bu alanda müzakere sürecinde mevzuat açısından bir sorunla karşılaşmıyoruz. Mevzuat açısından evrensel normlara Türk hukuku da içermiş görünüyor. Sadece bizde değil, dünyada da bir uygulama sorunu var"
dedi.
Fikir ve emek hırsızlığının olduğunun bilinmesine karşın toplumda 'sinsi' bir kabulün olduğuna dikkat çeken Günay, "Bunu almak ve ulaşmak konusunda üretici ve tüketici arasında sinsi bir uzlaşma var. Başka hiçbir hırsızlık ürününe gösterilmeyen müsamaha fikri haklar konusunda var" dedi.
Mülkiyet kavramının somut olaylara yönelik olarak göründüğünü dile getiren Günay, fikir üretiminin de mülkiyetinin de olabileceği konusundaki algılamanın oldukça yeni olduğunu söyledi. Başka bir çalıntı malı kolay kolay almayacak insanın bir fikir ürününün çalıntı olmasını bilmesine karşın onu almayı kendisi için bir kültür ürününe ulaşmayı kendisi için hak sayarak alabildiğini kaydeden Günay, "Kitap meraklıları arasında kitap hırsızlığı yapmanın mübah olduğu konusunda haksız söylem vardır. Hiçbir
hırsızlık aslında mübah değildir ama kitaba erişiyorsunuz o zaman bunun haklı gerekçesi vardır gibi böyle bağışlayıcı bir özür olamaz" diye konuştu.
Mevzuattaki eksiklikleri gidermeye çalıştıklarını belirten Günay, Mayıs ayının ilk haftasından itibaren ortak veri tabanı çalışmasının uygulamaya gireceğini söyledi.
"KORSAN ALANA DA CEZA GELECEK"
Korsanla Mücadele konusunda uygulayıcıların işini kolaylaştıracak bir düzenlemenin başlayacağını bildiren Günay, "Günler alabilecek bazı bilgilere ulaşma işlemini birkaç saate indiren bir düzenleme yapacağız. Bir yandan da fikri üretimin toplumun eline kolay ulaşılabilmesine dönük önlemler alınması gerekiyor. Kitabın, CD'nin ve DVD'nin talep edenin eline daha kolay, daha ekonomik kaliteli ve daha ekonomik biçimde ulaşmasını sağlayacak olan kolaylıklar getirmek gerekiyor. Toplumsal bilinci yüksek için de
tüketen tarafa yaptırım getirmek gerekiyor. Şimdiye kadar işin ihmal edilmiş boyutu birazda buydu. 2009 yılında 20 milyona yakın biz haksız üretim ürünü ele geçirmişiz. Tüketici taraf sanki haklı olan bir ürünü alıyormuş gibi aldığı ürünü gitti. Bir yaptırımı bağlamak internet kullanıcıları üzerinden bir yaptırıma bağlamak önümüzdeki günlerde tartışmaya açılabilir diye düşünüyorum. Bir tezgahta 20 TL'ye olan bir ürün 2 TL'ye satılabiliyor bunun bir fikri çalıntı ürün olduğu belli. Ellerini kollarını
sallayarak o ürünü alabiliyorlar. Çalıntı ürün almanın ceza yasasında karşılığı var. Neden bu fikri üretimin sonucu olan ürünlere neden uygulanmıyor. Bu önümüzdeki süreçte tartışmaya açılacak" diye konuştu.
Bakan Günay daha sonra basın mensuplarının da sorularını cevaplandırdı. Günay, bir gazetecinin korsan satış yapılan bazı yerlerin kapatılıp kapatılmayacağını ilişkin sorusu üzerine, "Bu konuda en yakın takibi yapan bakanlık biziz. Bilinen mekanlar üzerinde kendimi biraz daha görevli hissettim" dedi.
Bir gazetecinin korsan operasyonlarında ele geçirilen ürünlerin cezaevlerinde olan mahkumlara verilip verilemeyeceği yönündeki sorusu üzerine Günay, "Hırsız mal yakaladık bunu hırsızlara verelim olmaz. Başka yöntemler bulmak gerekir. Bizdeki korsan algısı işi masumlaştırıyor. Masumca ve sevimli kabul ettiğimiz sıfatı kullanıyoruz. Korsan tabiri mahalle arasında çocukların oyun oynarken birbirlerine taktığı ve olmak için çırpındığı masal kahramanlarından bir tanesi. Bu korsan değil, hırsız. Bu çalıntı
ürün. Korsan bir masumiyet sanki bağışlanabilir bir Robin Hood havası katıyor işin içine. Masum bir şey değil bu" diye cevap verdi.
Korsan üretim konusunda inanılmaz bir sektörün bulunduğunu belirten Günay, "Karşımızda büyük bir hırsızlık var. Karşımızda devasa organize bir suç örgütü var" dedi.