Kıraç, Bayburt AK Parti'den aday adayı

AK Parti Bayburt İl Başkanlığı adaylık başvurularını kabul ettiği son günde geçtiğimiz hafta Erzurum Büyükşehir Belediyesi’ndeki Genel Sekreter Yardımcılığı görevinden istifa eden Ünsal Kıraç, resmi başvurusun yapan ikinci isim oldu.
Teşkilat binasında aday tanıtım toplantısında konuşan Kıraç, Bayburt’un yeteri kadar tanıtılmamasından yakındı. Tarih ve kültür şehri olarak tanıtımını yapmaya çalışan Bayburt'un bu konuda gereli adımları atmadığını savunan Kıraç, Bayburt'un hakettiği konuma gelemediğini söyledi.
Kıraç Şöyle konuştu: “Bugün burada kim idareci olursa olsun yerel yada genel Bayburt’u tanıtması gerekir. Bayburt 5 bin yıllık bir medeniyet. Bayburt eğitim kültür tarih kentidir. Ama onun adına ne yapılmıştır? Hak ettiği yere gelmiş midir? Bakınız eğitimde o günün üniversitesi sayılacak manada zamanında Bayburt’ta 30 tane medreseden bahsediliyor. Bunlar bugünün üniversitesi diyeceğimiz. Her türlü eğitimin verildiği eğitim yuvaları. Şimdi bakınız. Duduzar Tepesi’nde bir büyük sahabe yatıyor. Belki hala Duduzar tepesine bu büyük sahabeyi ziyaret etme adına gitmeyen bir sürü Bayburtlu vardır. Gidilmiş olsaydı zaten o muhterem, o çevre o halde kalmazdı. Şimdiye kadar büyük bir projeyle orayı yeşertir hak ettiği konuma getirirdik. Abdul Vahap Gazi Hazretleri bildiğiniz gibi sahabeden Eyüp Sultan Hazretlerinin silah arkadaşıdır. Hazreti Resulullah tarafından biri şark, diğeri garp cephesi komutanıdır.”
“NEREDE TAŞTAN BİNALARIMIZ”
Tarihi ve kültürel yapıların Bayburt’ta değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Kıraç şöyle devam etti: “Şimdi ne yapalım Allah aşkına beni milletvekili olarak seçtiniz gönderdiniz. Milletvekili olduğunuzda orada ne yapacaksınız ? Siz olsanız ne yaparsınız? bir tarafta Ovid tüneli birde nasip olursa diğer tarafta kop tüneli açılacak. Arkadaşlar, Zigana ile kop arasına sıkışmış bir Bayburt, bu ölçekte yaşıyoruz. Bizim tarihi kültürel değerlerimizi çok önemseyerek ele alıp işlememiz gerekiyor. Bayburt evliyalar embiyalar şehri diyoruz ama sahabeye bile sahip çıktığımız yok. Tarih şehri diyoruz. Şu Saat Kulesi’ni karşınıza alın oradan kaleyi şöyle bir seyredin. Ne görüyorsunuz biliyor musunuz? Sağınıza solunuza bir bakın. Bence bir ibret vesikası, hiç tarihin ruhuna yakışmayan bir imar faciası. Hemen kulenin arkasındaki binalara bakar mısınız? Oradan manzaraya bakın. O ihtişamlı kale ki onunla bu binaları bütünleştirebiliyor musunuz? Paslanmış sacdan, inişli çıkışlı binalar ve çirkin bir görüntü. On iki mahalle 5 bin hanesi, tam yüz bin nüfusa maliktir Bayburt. Ne hoş olur yontma taştan binası. Hani nerede bizim taştan binalarımız? Valilikte mi kaldı sadece. Arkadaşlar tarihi dokuyu öylesine rezil bir vaziyette kullanmışız ki, sanki yüksek katlı binalar yapmak medeniyet göstergesiymiş gibi algılamışız. Bakın bunları görebilmeniz için Avrupa kentlerini gezmeniz lazım. Bizim bir çok ilimizde de bu tür sıkıntılarla karşılaşıyorsunuz.”
“BAYBURT’A TURİST NEDEN GELSİN?”
"Şimdi siz Bayburtlu değilsiniz turistsiniz. Veya yerli turistsiniz Bayburt’a neden geleceksiniz? Allah aşkına neden gelirsiniz Bayburt’a ? işte Ovit tüneli açıldı Karadeniz bağlantısı çok yakın efendim kop açıldı. Erzurum çok yakın Erzurum’un tarihini görmeye gelen Türki cumhuriyetlerdeki turistleri Bayburt’a getireceksiniz. Niye gelsinler? Biz Kırzı’ya kurtuluş savaşında yaşananlarla ilgili bir anıt bile dikememişiz. Bu insanlar buraya neden gelsin? Veya tarihi dokuyu bu kadar hunharca, hovardaca harcıyorsak buraya neden gelsin? Veya Duduzar tepesindeki sahabeyi biz düşünün şimdi oraya biz Ramazan’ın 30 günü 2 bin 3 bin kişiye orada iftar veriyorsunuz. Ve TRT’ye de orada 30 gün canlı yayın yapıyorsunuz. Bakın ben kalıbımı koyarım, ortaya adımı koyarım 2. yıl Bayburt dolup taşacaktır yeter ki siz bu manada bir adım atın.”
SİZİN KÖPRÜ DEDİĞİNİZ O MU?”
“Şu muhteşem Çoruh’un akışına bakın. Bana göre mahsun hiç değerlendirilmemiş. Erzincan köprüsü Necmettin Erbakan köprüsü, bilmem ne köprüsü arkadaşlar sizin köprü dediğiniz o mu? Ben o köprüleri Mostar’ın birer örneği olarak görmek isterim. Mostar’ı yapan ustalar Bayburtlu biliyor musunuz? Ama Bayburt’ta köprü diye baktığımız şeyler köprüden başka her şeye benziyor. Hiç olmazsa Akşar’da Korgan köprü var Selçuklu mimarisi alın getirin Çoruh’un üzerine ondan 3-4 tane koyun insanlar gelip gezdiği zaman. Bakınca şöyle hiç olmazsa Bayburt tarihi kent, tarihi dokuyu korumuş desinler. Ama maalesef bizler hiçbir şekilde bunlara önem vermemişiz.”
“HAYVANCILIĞI DEĞERLENDİRECEKSİN”
“İstanbul’daki Minyatür’ü gezenleriniz vardır. Orada dünyanın en önemli kalelerinden birisi olan Bayburt Kalesinin Minyatürk’te yeri yok. Yaptırmamışız. Yaptıramamışız. Bunu dert etmemişiz kendimize. Değerli dostalar, yani insanımız göçüyor. Batıya göçüyor. Bayburt’ta kalan yok. Şimdi bizim derdimiz var mı? Soruyorsunuz derdin ne neden İstanbul’a geldin ? Ne yapayım diyor başkanım herkes geldi köyde kimse kalmadı. Okulda kalmadı ben bu çocukları ne yapacağım. Gidende mutlu değil kalanda. O zaman değerli arkadaşlar Bayburt’ta doğu Anadolu’da, ülkenin makus talihini yeneceksiniz istihdamı artıracaksınız. Akşar’da benim çocukluğumda 15 Bin küçükbaş hayvan vardı şimdi hiç yok. Yani kurban kesecek olsanız koyun yok. 4- 5 bin civarında büyükbaş hayvan vardı. Şimdi hemen hemen birer tane inek var. Bizim arazimiz sulak bir arazidir ama bizde dahil olmak üzere eken yok, biçen yok. Üretmeden nereye gideceğiz, üretmeden tüketme olmaz. Yarın başkalarına mutlaka muhtaç oluruz. Peki ne yapalım? Bakın orada ki insan soruyorum. Kaç para alıyorsun 2 bin lira diyor. Bayburt’ta bin lira verseler gider misin? Diye soruyorum. Seve seve giderim diyor. O zaman bu bir ülke politikası o zaman istidamı artıracaksın. Hayvancılığı değerlendireceksin. Bu ülkeyi bu memleketi aklı başında idarecilere teslim edersek inşallah cumhuriyet tarihinde hiç olmayacak gibi görünen işler nasıl 12 yıldır oluyorsa burada da olur.”
“BAYBURT’UN AKCİĞERLERİNE BİR BIÇAK SAPLADILAR”
Konuşmasında Bayburt Üniversitesi’nin yapıldığı yeri de eleştiren Kıraç konuşmasını şöyle tamamladı: “Bayburt bir eğitim kenti olmak zorundadır. 7 bin civarın bir öğrencimiz var. Bu 7 binin 17 bin 27 bine çıkması lazım. Ama bir şey söyleyeceğim Bayburt’un akciğerlerine bir bıçak sapladılar. Cumayı Üniversite’nin mescidinde kıldım. Gördüm ki. O günde bunu bağıra bağıra söylememize rağmen arkadaşlar üniversitenin yeri burası değil olmaması lazımdı. Yahu Bayburt’ta üniversite yapılacak arazimi yok. Kestiniz o güzelim alanı ciğerlerimize alacağımız nefesi alamıyoruz artık. Yeşil alan olacaktı orası oradan giren Bayburt’a şöyle bir temaşa edecekti. Hiç olmazsa buradan aşağıya giden orada oturup çayını içecek Çoruh’u seyredecekti. Şimdi ne yaptık? Konutlar yaptınız getirdiniz. Üniversiteyi oraya sıkıştırdınız. Yetmiyor şimdi daha da açılacaklar. Birini milletvekili yapıp Ankara’ya göndermenin hiçbir anlamı yoktur. Gelin onu tespit edin vallahi bu kardeşimizde destekleyecek ama benim söylemeye çalıştığım. Bu makus tarihi birlikte yenelim. Ankara’da Cumhuriyet Caddesini görsün aklında canlandırsın. Baksın ne görüyor. Emin olun ki ben çok büyük bir çirkinlik görüyorum. Şimdi düşünün şu caddeyi sağlı sollu yontma taştan hiç olmazsa kale ile saat kulesi ile gözünüzde canlandırın köprüleri dediğim gibi yapın. Bakın ortaya neler çıkıyor.”