2008 YILININ YAŞAMSAL ÖNEMİ
2008 yılının bu nedenle Kıbrıs Türkleri için anlamlı ve yaşamsal önemde olduğunu kaydeden Göksan şunları kaydetti: “Kıbrıs Türkleri Varlığını sürdürebilmek adına her türlü baskı ve tehdide karşı direnmiştir. Bu direnişin, dünya Türklüğünün örnek alacağı bir mücadele olmasını diliyoruz. Kıbrıs adasını Türklüğün direniş adası olarak tanımlamak fazla abartı olmamalıdır. Anavatan olarak kabul ettiğimiz Anadolu’nun güzel insanlarının verdiği her türlü destekle gösterdiği özveriyi unutmak veya yok saymayı da aymazlık ötesi bir durum olarak değerlendirdiğimizin de bilinmesini istiyoruz.”
KIBRIS TÜRKLERİ’NİN DURUMU
Konuşmasında, “Kıbrıs Türkü’nün kurduğu devlet, günümüzde ne yazık ki hem içten hem de dıştan yapılan saldırılarla ortadan kaldırılmak istenmektedir.” diyen Göksan şunları söyledi: “ Yıllardır yok sayılmak istenmesine ve ekonomik soykırım uygulamalarına karşın varlığını sürdürmektedir. Sonsuza dek sürdüreceğimize olan inancımızı yinelemek istiyoruz.
Yoldaşlar söylemleri ile başlatılan görüşmelerden olumlu bir sonucun çıkabileceğine inanmıyoruz. Çünkü burada bir dengesizliğin olduğunun görülmesi gerekiyor.Bir tarafta kendini devlet olarak kabul ettiren bir grubun başkanı, diğer tarafta ise bir cemaatin başkanı olarak kabul gören kişi dengesizliğin kanıtı olmaktadır.Bu dengesizlik ortadan kaldırılmadan sağlıklı bir sonucun veya onların söylemi ile Barış ve çözümün olacağına da inanmadığımızı buradan haykırmak istiyoruz. Çözüm veya barışın eşitler arasında yapılacak olan görüşmelerle olacağının bilinmesi gerekiyor. Sempozyum süresince sunulacak olan bildirilerin ve tartışılacak olan konuların yolumuza ışık tutacağını bir kez daha yinelemek istiyoruz.
Sıfatı, unvanı ve makamı ne olursa olsun hiçbir kimsenin, Kıbrıs Türkünün geleceği konusunda yanlış hesap yapmamasını diliyor ve istiyoruz.”