Erzurum Heykel ve Sanat Galerisi’nde açtığı sergide, 11 heykel ve 30 da dijital çalışmasını sergileyen Çakır, daha önce de, liseden mezun olduktan 29 yıl sonra üniversite okumasıyla gündeme gelmiş, ilginç hayat hikayesiyle de, tüm dikkatleri üzerine çekmişti.
OKUMANIN YAŞI YOK
“Boşa giden yıllarımın acısını üreterek çıkarmak istiyorum. Yüksek Lisans yaparken öğrendiğim İngilizce sayesinde Türkiye'de çok yeni olan ‘digital sanat’la yurt dışına açıldım. Daha önümde çok hedefim var” diyen Tülay Çakır, liseden mezun olduktan 29 yıl sonra ÖSS’ye girdiğini ve Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölmü’nü birincilikle bitirdiğini kaydetti.
FAKÜLTEYİ BİRİNCİLİKLE BİTİRDİ
Liseyi bitirince Mustafa Çakır’la evlenen Tülay Çakır, 2 oğlunu üniversitede okumaları için İstanbul’a gönderirken, 29 yıl aradan sonra kendisi de ÖSS'ye girdi. 2001 yılında 105 puanla öğrenci alan Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Heykel Bölümü'ne 160 puanla giren Tülay Çakır, 50 yaşında bölüm ve fakülte birincisi olarak mezun oldu. Tülay Çakır, Atatürk Üniversitesi'nde 2 yıl süreyle yükses lisans yapmaya başladı. 1 yıl İngilizce eğitimi alan ve geçen dönem yüksek lisansını tamamlayan Tülay Çakır, “İşte şimdi sanatçı oldum” dedi.
ÇAKIR, BAŞARISIYLA TAKTİR TOPLADI
Sanat ve okumaya olan aşkına, eşi akaryakıt istasyonu sahibi Mustafa Çakır ile oğulları Petrol Mühendisi 32 yaşındaki Göktuğ ve Jeoloji Mühendisi 27 yaşındaki Sertuğ'un anlayış gösterdiklerini belirten Tülay Çakır, “Ablama özendim ve 5.5 yaşında Erzurum İnönü İlköğretim Okulu'na gitmeye başladım. Ablam kıskandığı için o yattıktan sonra ödevlerini alır gizlice yapardım. Böylece okuma- yazmayı kısa sürede öğrendim. Ertesi yıl 1'inci sınıfa gittim ama öğretmenim baktı okuyorum, beni sınava aldı ve 2'nci sınıftan başlattı. İlköğretimi Erzurum'da tamamladım. Liseye başlayınca öğretmenin tavrı yüzünden resim yerine müzik seçmek zorunda kaldım. 17 yaşında, Trabzon Lisesi'ni bitirince eşime olan aşkım yüzünden diplomayı bile almadan nikah masasına oturdum. Göktuğ ile Sertuğ'u büyüttüm, okuttum. O zaman bile boş durmadım. Kız Meslek Lisesinin kurslarına katıldım, sanata yönelik çalışmalar yaptım. Çocuklarıma kazak örerken özel motifler işlerdim. Kendimden bir şeyler kattım. Onlar İstanbul’a üniversite için gidince Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü'ne girdim. Sanata olan ilgim yüzünden herkes 1 çalışma yaparken ben 3 çalışma yapıyordum. Boşa giden yıllarımın acısını üreterek çıkarmak istiyorum. Fakültede, 4 yıl boyunca atölyeden kantine çıkmaya fırsat bulamadım.” diye konuştu.
ÇAKIR, İLK PROFESYONEL SERGİSİNİ AÇTI
Hayallerine yıllar sonra da olsa kavuştuğu için çok mutlu olduğunu anlatan Tülay Çakır, ilk profesyonel sergisini 19 Kasım'da Erzurum'da Resim, Heykel Galerisi'nde açtı.
Çakır, “İnsanların önce büyük hedefleri olmalı. Fakültedeki arkadaşlarımın büyük bölümü sağlam temelleri olmadığı için zorlandı. Gençlerin büyük bölümü ‘çalışmadan nasıl geçerim' hesabı yapıyor. Oysa zevk alarak çalışsa, daha başarılı olacak. Yüksek Lisans yaparken öğrendiğim İngilizce sayesinde Türkiye'de çok yeni olan ‘digital sanat'a ilgi duymaya başladım. Uluslararası sanat çevreleriyle diyaloğa girdim. Digital sanatta geçen yılın Aralık ayında Türkiye'ye ödül kazandırdım. 500 sterlinlik ödülü Erzurum’daki bir sağlık kuruluşuna bağışladım. Önümüzdeki yıl değişik ülkelerden 49 ‘Barış sanatçısı' ile birlikte İstanbul'daki etkinliklere katılacağım. Daha önümde çok hedefim var” diye konuştu.