AHMET TOPAL - MÜGE ÇEVİK
ANKARA
Başbakan Erdoğan, Meclis Genel Kurulu’nda 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2011 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı’nın geneli üzerine konuştu. Türkiye’nin demokrasiye geçişin ardından ortalama 10 yılda bir müdahaleye maruz kaldığını, çok ağır bedeller, çok ağır maliyetler ödediğini belirten Erdoğan, “Bugün, bizim ekonomide elde ettiğimiz başarıları, cumhuriyetle bir hesaplaşma gibi lanse edenler, önce çıksınlar, müdahalelerdeki rollerini, darbeler karşısındaki destekleyici tavırlarını sorgulasınlar” dedi.
Başbakan Erdoğan, 27 Nisan bildirisinin, AK Parti hükümetinin dik duruşu sayesinde sadece beyhude bir girişim olarak kaldığını, akamete uğratıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Buna rağmen e-bildirinin Türkiye’ye sadece faiz yoluyla maliyeti yıllık 2 milyar dolar olmuştur. 28 Şubat’ın bu ülkeye maliyetinin ne olduğunu varın siz kıyaslayın. 12 Eylül’ün, 12 Mart’ın, 27 Mayıs’ın bu ülkeye, bu ülkenin insanlarına, vatandaşlarına nasıl bir ekonomik külfet yüklediğini varın siz hesap edin. Türkiye eğer bu kesintileri yaşamasaydı, Türkiye içerdeki yapay meselelerle enerjisini harcamasaydı, belki de bundan 10 yıllar önce dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri haline gelecekti. Geç de olsa bunu biz başaracağız. 10 yıl önce başlattığımız süreci kararlılıkla devam ettirecek, inşallah Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri konumuna yükselteceğiz.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘İsrail ile kapalı kapılar ardında yaptığınız pazarlıkları niye anlatmıyorsunuz?’ sözlerine, “İsrail ile kapalı kapılar arakasında ne konuştuğumu, kimlerden bunu aldığınızı ispat edemezsiniz, müfterisiniz. Gemilerimize saldıranlara karşı hangi cevap gerekiyorsa, o cevabı verdik. Hiçbir zaman kapalı kapılar arkasında pazarlık yapacak tıynette bir siyaset gütmedik, o size ait” karşılığını verdi.
Başbakan Erdoğan, Meclis Genel Kurulu’nda 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2011 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı’nın geneli üzerine konuştu. Dış politikaya değinen Erdoğan, bölgenin istikrarının, barış ve huzurunu, Türkiye’nin refahıyla, büyümesiyle bağlantılı gördüklerini ve her zaman barışın, diyaloğun, uzlaşmanın tarafında olduklarını söyledi.
“İSPATLAMAZSANIZ MÜFTERİSİNİZ”
Türkiye olarak, güçlünün yanında değil, haklının yanında; zalimin değil, mazlumun, mağdurun yanında yer aldıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Biz Filistinlilere yaptığı zulme, Gazze’de uyguladığı insanlık dışı saldırılara, uluslararası sularda yardım gemisine yönelik korsan saldırıya rağmen, birileri gibi, -kimi kastettiğimi anlıyorsunuz, CHP az önce bizi ‘İsrail’le kapalı kapılar ardından ne konuştunuz?’ diye suçluyor. Bana İsrail ile kapalı kapılar arakasında ne konuştuğumu, kimlerden bunu aldığınızı ispat edemezsiniz, müfterisiniz. Biz bugüne karar hiçbir iktidarın yapamadığını yapmak suretiyle uluslar arası sularda bizim gemilerimize saldıranlara karşı hangi cevap gerekiyorsa, o cevabı verdik. Hiçbir zaman kapalı kapılar arkasında pazarlık yapacak tıynette bir siyaset gütmedik, o size ait. Onu görüyorsunuz.”
"HERKES TIYNETİNİN GEREĞİNİ YAPAR"
Hiçbir ülkenin içişlerine karışmadıklarını, topraklarına göz dikmediklerini ifade eden Erdoğan, “Suriye halkı bizim kardeşimizdir, canımız, ciğerimizdir. Bizim sorunumuz Esed yönetimiyledir. Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız. Irak için de aynı düşünce geçerlidir” dedi.
Bu sırada CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Başbakan Erdoğan’ın sözlerine tepki gösterdi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in Tanal’ı uyarması üzerine Başbakan Erdoğan, “Kapalı kapılar ardında ne konuştunuz demek tahrik edici değil mi?” karşılığını verdi.
Erdoğan, Tanal’a tepki gösteren AK Parti milletvekillerine ise ‘Arkadaşlar sakin olun, herkes tıynetinin gereğini yapar” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, yolsuzlukla suçladığı Kayseri Belediye Başkanına ödediği 75 bin TL tazminatla, bugün Kayseri’de 3 bin 500 yoksul aileye 3.5 ton sucuk dağıtıldığını söyledi. Erdoğan, “Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı adına, CHP Genel Başkanına şükranlarımı ifade ediyorum” dedi.
Başbakan Erdoğan, Meclis Genel Kurulu’nda 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2011 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı’nın geneli üzerine konuştu.
Erdoğan, bugün Kayseri’de, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından, son derece anlamlı, önemli bir etkinlik gerçekleştirildiğini belirterek, “Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanımız, bugün Kayseri’de 3 bin 500 aileye, birer kilogram sucuğu ücretsiz olarak dağıttı. Yani yoksul ailelere tam 3.5 ton sucuk dağıtılmış oldu” dedi.
“KILIÇDAROĞLU SAYESİNDE, KAYSERİ SUCUĞA DOYDU”
Kayseri’de dağıtılan 3.5 ton sucuk için, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı adına, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na şükranlarını ifade ettiğini dile getiren Erdoğan, “Sadece CHP’nin Sayın Genel Başkanına değil, 2011 yılı bütçe açılış görüşmelerinde, Sayın Genel Başkan’ın eline, Kayseri ile ilgili yalan yanlış bilgileri tutuşturan arkadaşlara da çok teşekkür ediyorum. Gerek CHP Genel Başkanı, gerek ona not ileten arkadaşlar sayesinde, hamdolsun bugün 3 bin 500 aile sucuğa doydu” dedi.
Dağıtılan 3.5 ton sucuğun, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ya da devlet tarafından değil, ‘Kılıçdaroğlu’nun iftira ve ithamları sayesinde, bizzat Kılıçdaroğlu tarafından finanse edildiğini’ belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Tam iki yıl önce, yine bu kürsüde CHP Genel Başkanı eline tutuşturulan notlardan yola çıkarak, Kayseri Büyükşehir Belediyemize yolsuzluk ithamında bulundu. Hemen ardından kürsüye gelerek, 15 dakika sonra, bu iddiaların iftira olduğunu belgesiyle, delilleriyle ortaya koyduk.
Sayın Kılıçdaroğlu, hem bizden hem Kayseri Belediye Başkanımızdan özür dilemek yerine, bu iddia ve iftiralarını sonraki günlerde, hatta sonraki yıllarda da sürdürdü.
Belediye Başkanımız tarafından açılan tazminat davalarından üçü sonuçlandı, CHP Genel Başkanı 75 bin lira tazminatı Belediye Başkanımıza ödedi, Hem de kuzu kuzu ödedi”
Erdoğan, CHP sıralarından gelen ‘ciddi ol’ itirazları üzerine, “Önce sen genel başkanını ciddiyete davet et, sonra biz gereğini yaparız” diye karşılık vredi.
Erdoğan, yolsuzluğun çirkin olduğunu, kul hakkı yemek olduğunu ve haram olduğunu belirterek, “Ancak yolsuzluk ne kadar çirkin, haram ve insanlık dışıysa; belgesiz, mesnetsiz, delilsiz şekilde yolsuzluk ithamında bulunmak da o kadar çirkin, haksız, insanlık dışıdır” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada terör örgütüne yönelik, "Terör örgütü de çok iyi biliyor ki, eğer o çocuklar okurlarsa, okula giderlerse, dağa çıkmayacaklar" derken, BDP için de, "Özellikle o çocukların eline o taşı, o molotofu veren, buna sessiz kalan siz değil misiniz? Bütün bunların yanında siz değil misiniz o çocukları yokluğa, yoksulluğa mahkum eden?" diye sordu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2013 yılı bütçesiyle ilgili olarak TBMM Genel Kurulu’nda hükümet adına konuşma yaptı. Başbakan Erdoğan’ın konuşması sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM Genel Kurul salonunda bulurken, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak’ın ise salonda olmadığı görüldü. Bütçe görüşmeleri sırasında ayrıca zaman zaman Başbakan Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'nun sorularına cevap verdiği konuşmalarında Genel Kurul salonu hareketlendi. Bazı CHP'li milletvekillerinin Başbakan Erdoğan konuşurken laf atması üzerine AK Parti sıralarından da CHP'ye yönelik tepkiler yükseldi.
Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmada geride kalan 10 yılın 89 yıllık Cumhuriyet tarihinin en parlak dönemlerinden olduğunu söyleyerek, "Şunu herkes bilsin ki, biz asla ve asla bir hesaplaşma içinde değiliz. Tam tersine biz 29 Ekim 1923'te kurulmuş Cumhuriyetimiz için neler yaptığımızı, Cumhuriyetimize neler kazandırdığımızı, Türkiye Cumhuriyeti'ni hangi seviyeden alıp hangi seviyelere taşıdığımızı ve taşıyacağımızı konuşuyoruz" dedi.
Erdoğan, son 10 yılda ortaya koyulan başarının AK Parti'den çok milletin başarısı olduğunu vurguladı. "Cumhuriyet döneminin rekorlarını elde etmiş olmamızdan hiç kimse rahatsız olmasın, tam tersine Cumhuriyet fertleri olarak, Cumhuriyetimizin ulaştığı seviyeyi görerek bundan herkes mutluluk duysun" diyen Başbakan Erdoğan, "79 yıllık süreçte Türkiye'nin erişmiş olması gereken seviye 2002'deki seviye midir?" diye sordu.
“TERÖR ÖRGÜTÜ BİLİYOR Kİ; O ÇOCUKLAR OKURSA DAĞA ÇIKARTAMAYACAK”
Konuşmasının bir bölümünde terör konusuna da değinen Başbakan Erdoğan, teröristlerin bölgede baraj yapılmasını engellemeye çalıştığını; yol, enerji ve konut projelerini sabote etmeye çalıştığını söyledi. Terör örgütünün çocukların okumasını engellemeye çalışmasını değerlendiren Erdoğan şunları kaydetti:
"Terör örgütü de çok iyi biliyor ki, eğer o çocuklar okurlarsa, okula giderlerse, dağa çıkmayacaklar. O çocuklar okula giderlerse, o çocukların eline taş verip attıramayacaklar. Eğer o çocuklar okurlarsa, terör örgütü de biliyor ki, o çocukları dağlarda ölmeye ve öldürmeye gönderemeyecekler. Bunu bildikleri için de hem demokratikleşmenin, hem ekonomik kalkınmanın önünde set olmaya çalışıyorlar. Demokrasiden de, ekonomik kalkınmadan da, terörle mücadeleden de vazgeçmeden, asla geri adım atmadan bu kutlu yolda yürümeye, kardeşlik içinde Türkiye'yi büyütmeye devam edeceğiz."
“O ÇOCUKLARIN ELİNE MOLOTOFU VEREN SİZ DEĞİL MİSİNİZ?”
Terör konusuyla ilgili olarak BDP grubunu da eleştiren Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Özellikle o çocukların eline o taşı, o molotofu veren, özellikle bunu söylüyorum; buna sessiz kalan siz değil misiniz? Bütün bunların yanında siz değil misiniz o çocukları yokluğa, yoksulluğa mahkum eden? Bizim şuanda Güneydoğu, Doğu bu bölgedeki yatırımlarımızın 10 yılda toplam bedeli eski rakamla 37 katrilyona ulaşmıştır. Bütün bu yatırımlar bu bölgede yapılıyor. Bunlar Cumhuriyet tarihinde görülmemiş adımlardır, alt yapısıyla, üst yapısıyla.”
AK Parti’yi mezhepçilikle suçlayanlara da cevap veren Erdoğan, “Bizi mezhepçilikle kınayanlar önce aynaya baksınlar ve orada kendilerini görsünler. Biz attığımız adımlarla, yaptıklarımızla böyle bir anlayış içinde olmadığımızı her yerde kanıtladık” dedi.
Milli gelirin arttığını belirten ve muhalefete, “Yahu şunu neden kıskanıyorsunuz?” diyen Başbakan Erdoğan, “Ben aynı şekilde diğer muhalefet genel başkanlarına da soruyorum. Ya siz milli geliri aldığınızdaki rakama bakın, bize devrettiğinizdeki rakama bakın. Bize düşerek teslim ettiniz. Biz tekrar ayağa kaldırdık. Bu farkları niye görmüyorsunuz? Bunları lütfen görelim” diye konuştu.
“BU GENÇ NESİLLERDEN GELECEĞE YÖN VERECEK İSİMLER YETİŞECEK”
Eğitim ile ilgili de açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan, "Biz 10 yılda bu ülkenin çocuklarına en başta özgüven aşıladık" diyerek, şöyle konuştu:
"Bizim çocuklarımız, kendi öz değerlerinden, kendi tarihlerinden ve kendi medeniyetlerinden aldıkları ilhamla, evrensel değerleri özümseyerek, inşallah bu coğrafyada tarihi çok farklı yazacaklar. Bu ülke geçmişte nasıl tarihe, bilime ve sanata yön veren insanlar çıkardıysa, inşallah bugün ve yarın da bu topraklardan, bu genç nesillerden, geleceğe yön verecek isimler yetişecek."
Dış politika ile ilgili TBMM Genel Kurulu’na bilgi veren Başbakan Erdoğan, muhalefetin bu konudaki eleştirileri için de, “Tabii burada ana muhalefet olsun, diğerleri olsun bunlarla bizim anlaşmamız mümkün değil. Bunlar sıfır toleransın ne olduğunun tanımını bir defa anlamaları için çok zaman ister. Kolay iş değil. Hayatında en ufak bir dış ilişki, bir dış politika böyle bir şeyin içerisinde olmayanın kalkıp da bunu anlaması mümkün değil. Ve anlayacaklar, anlayacaklar ama neticelerini gördükten sonra... Ama sabretmeye de tahammülleri yok. Bak biz dinledik, konuşmadık ama işte onlar böyle, bu tür laf atmak suretiyle yerinde boğulmanın gayreti içerisine giriyorlar” diye konuştu.
Dış politikada atılan adımlardan da bahseden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sadece 2012 yılında 11 ülkeyle Türkiye arasındaki vizeleri kaldırdık. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vizesiz gidebildiği ülke sayısı 64'e, sınırda vize alabildiği ülke sayısı 11'e yükseldi. Küresel finans krizinde, gelişmiş ülkeler dış temsilciliklerini kapatırken, biz burada da farklı bir performans sergiledik, dış temsilcilik sayılarımızı artırdık. 2002 yılında Türkiye'nin dünya genelinde 93 büyükelçiliği vardı. Biz 10 yılda 27 yeni Büyükelçilik açtık ve toplam sayıyı 120'ye çıkardık. Afrika Kıtası'nda sadece 12 Büyükelçiliğimiz vardı. Yıl sonunda bu sayı 34'e ulaşıyor."
“BU KONULARDA TECRÜBENİZ YOK, ÖĞRENECEKSİNİZ”
Başbakan Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun konuşması sırasında Hollanda ihracatından bahsettiğini belirterek, “Genel Başkanınıza sorun da, o ihracatın ne kadarı ithalattır onu bir arayıp bulsun, sonra gel bana bu soruyu sor. Her ihracatın içerisinde yan ürünler denilen bu tür ürünler de alınır ve oradan siz ihracatınızı da yaparsınız. Bu konularda bir tecrübeniz yok, öğreneceksiniz sabırla, öğreneceksiniz” diye konuştu.
Savunma sanayi ile ilgili alınan önemli mesafeleri Meclis kürsüsünden anlatan Erdoğan, bu konuda muhalefetin çok iyi düşünmesi gerektiğini, ondan sonra konuyla ilgili konuşması gerektiğini belirtti. Türkiye’de son 10 yılda gerçekleşen değişimi en iyi ifade eden sektörlerden birisinin savunma sanayi olduğunu ifade eden Erdoğan, “Göktürk-2 Uydumuzun üretimini tamamladık. Bu uydumuzu 19 Aralık’ta saat 18.52’de uzaya gönderiyoruz” diye konuştu. Göktürk-2 Uydusu’nun uzaya fırlatılmasından rahatsızlık duyulmaması gerektiğini belirten Erdoğan, “Ama bundan da rahatsız olanlar çıkabilir. Gönlüm arzu eder muhalefet de gelsin bunu beraber izleyelim. Bundan rahatsız olmasınlar” dedi.
Savunma Sanayi konusunda atılan adımları anlatan Başbakan Erdoğan, “Evet... Biz 'Nutuk Milliyetçiliği' değil, millete ve ülkeye hizmet üreten 'Fiili Milliyetçilik' yapıyoruz" diye konuştu.
“KARNEYİ MİLLET VERİR KILIÇDAROĞLU”
Başbakan Erdoğan konuşmasının bir bölümünde ise CHP lideri Kılıçdaroğlu’na yüklendi. Kendisinden önceki konuşmasında Kılıçdaroğlu’nun hükümetin çalışmalarına ilişkin karne benzetmesine gönderme yapan Başbakan Erdoğan, “Ekonomimiz geride bıraktığımız 10 yıl içinde 7 farklı seçimde milletimizin huzuruna çıktı, ve milletimizden tam not aldı. Sayın Kılıçdaroğlu karneyi millet verir millet. Biz milletin verdiği karneye bakarız” şeklinde konuştu.
Vatandaşa yapılan ödemelerle ilgili bilgi veren Başbakan Erdoğan ayrıca CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemi hatırlattı. “Sayın Kılıçdaroğlu emeklilik gelişme payının kaldırıldığını söylüyor. Herhalde yanlış anlamadım. Bunu söyleyen SSK’da genel müdürlük yapmış biri. Malum” diyen Başbakan Erdoğan, “Emeklilere gelişme hızından yüzde 30 oranında biz pay verdik. Hatta 2000 öncesi bu verilmiyordu. O dönemind içinde Sayın Kılıçdaroğlu da var. İntibak yasası ile biz şimdi 2000 öncesine yüzde 5 ilave ile bunu veriyoruz. Şimdi kendileri SSK'yı böyle yönettikleri için şimdi de gelip bunun faturasını bize kesmeye gayret ediyorlar” diye konuştu.
“2009'DAN BU YANA 4 MİLYON KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLADIK”
Başbakan Erdoğan konuşmasını yaptığı sırada süresinin bitmesi üzerine TBMM Başkanı Cemli Çiçek araya girerek Başbakan Erdoğan’ın sözlerini tamamlamasını istedi. Başbakan Erdoğan ise bunun üzerine geriye dönerek TBMM Başkanı Çiçek’e esprili bir şekilde “Herhalde bizimki biraz torpilli olması lazım” dedi.
Son 10 yılda yapılan birçok alandaki gelişmeler hakkında bilgi veren Erdoğan konuşmasının son bölümünde ise işsizlik konusuna değindi. “Krizin en derin hissedildiği 2009 yılının ikinci çeyreğinden bugüne kadar yaklaşık 4 milyon kişiye ilave istihdam sağladık” diyen Başbakan Erdoğan, “İşsizlik oranı Ağustos ayı itibariyle yüzde 8,8 ile son 10 yılın en düşük seviyesine geriledi” şeklinde konuştu.
Görüşmelerin ardından ise bütçenin maddelerine geçilmesi oylanarak kabul edildi.