Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sosyal Bilimler ve Kültür Kulübü'nce düzenlenen "Dünü Unutma, Yarına Hakkın Olsun-Çanakkale'den Cumhuriyet'e Karabekir Fotoğraf Arşivinden Sunum" başlıklı konferansa, Kazım Karabekir'in kızı Timsal Karabekir Yıldıran konuşmacı olarak katıldı.
TİMSAL KARABEKİR KONFERANS VERDİ
Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Konferans Salonu'ndaki konferansın açılış konuşmasını Sosyal Bilimler ve Kültür Kulübü Akademik Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Osman Keskiner yaptı. Keskiner, "Tarihte bizim kadar bol kahramanı olan başka bir millet olduğunu düşünmüyorum. İsimli, isimsiz çok sayıda kahramanımız var. 7'den 70'e herkes tarafından bilinen isimler var; Kazım Karabekir de bunlardan biridir" diye konuştu.
MİLLİ MÜCADELENİN MERKEZİ: SAMSUN
Kurtuluş Savaşı'nın Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir'in kızı Timsal Karabekir konuşmasına Samsun'da bulunmaktan duyduğu heyecanı belirterek başladı. Karabekir Yıldıran, "Atatürk'ün Samsun'a çıkıp Milli Mücadele'yi başlatması Türk ulusu için yeniden bir varoluştur. Babam Kazım Karabekir Ulusal Kurtuluş Mücadelesi'nde Atatürk'e destek vermiş, daha sonraki dönemlerde de hep yanında yer almıştır" şeklinde konuştu.
SLAYT EŞLİĞİNDE SUNUM YAPTI
Yıldıran, Kurtuluş Savaşı yılları ve babasına ait resimlerden oluşan slayt gösterileri eşliğinde yaptığı konuşmasında, sözde Ermeni soykırımı iddialarına da babasının hayatından verdiği örneklerle karşı çıktı. Ermeniler'in yaptığı zalimlikler sonrasında Osmanlı'nın tehcir kararı aldığını ifade eden Yıldıran, şöyle konuştu: "Babam Kazım Karabekir'in çocukluğu Van ve Harput'ta Ermeniler ile dostluk ilişkileri içinde geçmiştir. Yani şimdilerde soykırım yapıldığı iddia edilen bölgelerde. O güne kadar rahat ve huzurlu bir hayat sürdüren ve Osmanlı'nın 'sadık vatandaş' dediği Ermeniler, 1915'li yıllarda Ruslar ile birlik olarak, Birinci Dünya Savaşı'nda zayıf düşen Osmanlı'yı arkadan vurmaya başladı. Sizi arkadan vurmaya çalışana siz ne yaparsınız? Osmanlı savaşın içindeydi, bazılarıyla savaştı, ileride problem oluşturacak olangruplarında yerlerini değiştirmeye başladı. Yani şimdilerde sık sık gündeme gelen 'Tehcir' olayı oldu. Tehcir sırasında da, kafilelerin güvenliği ve istirahatı için gerekli tedbirler alındı. Aciz ve fakirlerin yiyecekleriyle giyecekleri temin edildi. Her kafilede bir doktor görevlendirildi. Hastaların tedavisi ile lohusa kadınlar ve çocukların sağlığının korunması için her türlü malzeme sağlandı. Siz hiç öldüreceğiniz insanlara doktor, hamile kadınlarına ve çocuklarına süt verir misiniz? Çanakkale'ye akın akın evlatlarımız ölmeye gittiler. Dünya tarihinde böyle bir savaş görülmedi ve dünyaya haykırdık; 'Çanakkale Geçilmez' diye. Çanakkale geçilemedi. Ama ne üzücüdür ki uğursuz bir Mondros imzalanmasıyla Çanakkale geçildi. Eğer geçmişimizi bilemezsek geleceğe de hakkımız olmaz. Bu ülke ve millet üzerinde yüzyıllardır oyunlar oynandı. Ama biz tarihimizi iyi bilir ve ondan ders alırsak, yabancı güçlerin dün olduğu gibi bugün de oyunlarını boşa çıkartırız. Bu millet Çanakkale'de muhteşem bir Kurtuluş Mücadelesiverdi. Çanakkale'de bu vatan için omuz omuza canını verenlerin savaşıydı."
KARABEKİR YETİMLER BABASIYDI
Timsal Karabekir Yıldıran ayrıca, babasının Sarıkamış'ta yetim kalmış 4 bin erkek ve 2 bin kız çocuğunu himayesine alarak eğitimlerini üstlendiğini ve babasının gayretiyle çocukların jimnastik, tiyatro, müzik öğrendiğini, bunun yanı sıra cepheye asker kaputu ve potin dikerek ilaç hazırladıklarını ve sözü edilen çocukların birçoğunun sıhhiyeci olarak yetiştiklerini belirtti. Yıldıran, geçmişini bilmeyen milletlerin geleceğe de hakkının olamayacağını yeniden vurgulayarak konuşmasına son verdi.
Sözlerini Kazım Karabekir'in yazdığı marşların dinletisinin ardından Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Mustafa Kemal Çayıroğlu, Timsal Karabekir Yıldıran'a plaket ve çiçek takdim etti.