SAMET ÖZÜNAL(GHA) – Erzurum’da hazırlanan bir projeyle, sokak çocuklarının topluma kazandırılması için Kazım Karabekir Paşa tarafından yürütülen ‘Darül Eytam’ modeli önerildi.
TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı’nca (BİDEB) düzenlenen Ortaöğretim öğrencileri arası araştırma projeleri yarışmasının Erzurum bölge sergisi devam ediyor.
YETİMLERİN EĞİTİMİNE ÖZEL DESTEK
Erzurum’un da çok sayıda projeyle temsil edildiği yarışmada, sokak çocuklarının topluma kazandırılmasını amaçlayan ‘Darül Eytam’ adlı proje büyük ilgi görüyor. İlk kez Kazım Karabekir Paşa tarafından uygulanan bu model, Özel Aziziye Anadolu Lisesi öğrencileri Fatih Cengizoğlu ve Mustafa Bayansal tarafından günümüz için uyarlandı. Proje hakkında bilgiler veren 11’inci sınıf öğrencisi Fatih Cengizoğlu, kimsesiz çocukların topluma kazandırılmasının çok büyük bir önem taşıdığını belirterek, bu anlamda en köklü çözümün, Kazım Karabekir Paşa tarafından uygulanan ‘Darül Eytam’ adlı modelle elde edilebileceğini söyledi. Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi topraklarının, 1914 ile 1918 yılları arasında Rusların işgaline ve beraberinde Ermeni çetelerin katliamlarına maruz kaldığını hatırlatan Cengizoğlu, binlerce insanın şehit olduğu ve katledildiği bu topraklarda bir o kadar çocuğun da yetim kaldığını dile getirdi. Savaştan sonra bölgede 15. Kolordu Komutanı olan Kazım Karabekir Paşa’nın, bir yandan ülke topraklarının işgalden kurtarılması için mücadele verirken, diğer yandan da, kimsesiz çocukların eğitimi için okullar açtığını anlatan Cengizoğlu, Karabekir Paşa’nın, bakımsız çocukların milli bir tehlike olacağına vurgu yaptığını ve elindeki tüm imkanlarını bu uğurda seferber ettiğini dile getirdi.
KARABEKİR PAŞA, YETİM ÇOCUKLARI TOPLUMA EĞİTİMLE KAZANDIRMIŞTIR
Projeli hazırlayan öğrencilerden Mustafa Bayansal ise, TÜBİTAK’ın Bilim Değerlendirme Kurulu’ndan geçen projenin detaylarını şöyle aktardı: “Kazım Karabekir Paşa, sosyal devletin bireyin bütün ihtiyaçlarının karşılanmasındaki önemini uygulamalı olarak göstermiştir. Bölgedeki Amerikalı yetkililerin Ermeni çocukları adı altında Türk ve Kürt evlatlarını ülkeden kaçırmaları engellenmiştir. Açılan dokuz okuldan birinin isminin ‘Otomobil Mektebi’ olması, imkan bulunduğu takdirde ülke adına nelerin hayata geçirilmek istendiğinin açık göstergesidir. Kazım Karabekir Paşa; eğitim modelini özetleyen ‘Hafızanın thriplerinden korunmasını, spor ve musikiye önem verilerek, ruhun, dimağın ve vücudun beraberce feyiz almasını sağlamak lazım’ ifadesini kullanmıştır. Paşa, düzenlediği yurt gezileriyle çocukların ülkelerini yakından tanımalarını ve kültürel birikimlerini artırmalarını sağladı. Trabzon, Ankara, Bursa, Adana gezileri ve yetim çocuklarla ilgili Mustafa Kemal Paşa başta olmak üzere devletin ileri gelenleri ve aydınlarının olumlu kanaatleri o günkü gazetelerde yer aldı. Yetim çocuklar, eğitimlerini tamamladıktan sonra ülkenin değişik yerlerinde ve ihtiyaç duyulan iş alanlarında iş imkanı buldular. Öğrenciler askeri liselerde eğitim gördü. Öyle ki, eğitim almaları için yurt dışına gönderilen çocuklar bile oldu.”
Projeyle, kimsesiz ve sokak çocuklarının eğitimine önem gösterilmesi gerektiğine işaret ettiklerini anlatan Cengizoğlu ve Bayansal, Türkiye finaline katılmaya hak kazanmaları halinde ‘Darül Eytam’ modelinin ülke genelinde de ilgi göreceğini dile getirdi.