KONUT ISITMADA UCUZ VE GÜVENLİ ENERJİ:
JEOTERMAL
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Coğrafya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hayati Doğanay, ''Türkiye, konut ısıtmada dışa bağımlı enerji kaynağı olan doğalgazın kullanımını değil, daha güvenli ve yenilenebilir öz kaynaklardan jeotermal enerjiyi teşvik etmeli'' dedi. Doğanay, yaptığı açıklamada, gelişmiş ülkelerin yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiğini, Türkiye'de ise tam tersine bir gelişme yaşandığını söyledi. Rusya'dan ve İran'dan doğalgazın getirilmesi sonucunda özellikle büyük kentlerde konut ısıtmada tükenebilir enerji kaynağı olan bu kaynağa hızla bir yönelme olduğuna dikkati çeken Doğanay, ''Türkiye'de, petrol ve doğalgaza dayalı enerji politikası izleniyor. Oysa konut ısıtmada maliyeti düşük ve çevre dostu jeotermal kaynakların öncelikli olarak değerlendirilmesi gerekir'' diye konuştu. Jeotermal enerjinin 21. yüzyılın enerjisi olduğunu ifade eden Doğanay, dünyada hızla artan petrol fiyatları sebebiyle gelişmiş ülkelerde, alternatif ucuz enerji kaynaklarından olan jeotermal enerjiye hızla bir yönelme olurken, Türkiye'de tam tersine bir durum yaşandığını, oysa kendi doğal kaynaklarından olan jeotermal enerjiden yararlanmanın Türkiye için hayal olmadığını ifade etti. JEOTERMAL KAYNAKLAR DEĞERLENDİRİLMİYOR Doğanay, Türkiye'nin sahip olduğu jeotermal enerji kaynaklarının yarısının bile değerlendirilmediğini söyledi. Bazı illerde ısınmada jeotermal enerji kaynağının kullanıldığını ancak bunun çok yetersiz olduğunu kaydeden Doğanay, ısıtma amaçlı değerlendirilmesi durumunda 5 milyon konutun bu kaynakla ısıtılabileceğini vurguladı. Türkiye'nin 49 ilinde akışkan sıcaklığı 40 santigrat derece ve daha yüksek olan jeotermal alanlar saptandığını anlatan Doğanay, bu kaynakların merkezi ısıtma sistemine elverişli olmasına rağmen yanlızca yüzde 45'inin değerlendirildiği kaydetti. Jeotermal ısı potansiyelinin 31 bin 500 megawat olduğunu, bunun da yıllık 30 milyar metreküplük doğalgaza eşdeğer olduğunu belirten Doğanay, şunları kaydetti: ''Türkiye eğer sahip olduğu jeotermal potansiyelini değerlendirirse, konut ısıtmada ülke ihtiyacının yüzde 30'u karşılanabilir. Bu şekilde enerjide dışa bağımlılık da kısmen ortadan kalkacaktır. Jeotermal kaynakları yanlızca konut ısıtmada değil soğutma, sera ısıtma, termal tesis kurma, kaplıca kullanımı, kimyasal maddelerin üretimi, sanayide kullanım ve benzeri uygulamalarda tam değerlendirilmesi ile sağlanacak yıllık net yurtiçi katma değer 20 milyar dolardır. Bu oran ülke ekonomisi açısından da çok önemli. Doğalgazın kullanımının teşvik edilmesi yanlış. Örneğin Erzurum'da 25 bin konutun bu kaynakla ısıtılması mümkün, ama belediye 2 yıl sonra doğalgazın haricinde konut ısıtmada diğer yakıtların kullanılmasında sınırlama getirmeyi planlıyor. Oysa, öncelikli olarak mevcut ülke doğal kaynaklarının değerlendirilmesi gerekir.'' Doğanay, jeotermal enerji ile ısıtılabilecek illerdeki konut sayısını ise şu şekilde sıraladı: ''İzmir'de 245 bin, Denizli'de 90 bin, Bursa'da 75 bin, Balıkesir'de 55 bin, Afyon'da 55 bin, Aydın'da 50 bin, Manisa'da 46 bin, Bolu'da 38 bin, Kütahya'da 37 bin, Çanakkale'de 35 bin, Sakarya'da 31 bin, Erzurum'da 25 bin, Şanlıurfa'da 20 bin, Kırşehir'de 68 bin, Manisa'da 24 bin ve diğer yerleşim birimlerinde ise 68 bin olmak üzere toplam 935 bin konut bugünkü şartlara göre ısıtılabilir.'' JEOTERMAL, DOĞALGAZDAN DAHA GÜVENLİAtatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Enerji Anabilim Dalı Başkanı Prof Dr. Bedri Yüksel de, doğalgazın tükenebilir enerji kaynağı olmasının yanı sıra patlama ve zehirlenme risklerinin de bulunduğuna dikkati çekti. Halkın, kullanım konusunda yeterince bilgi sahibi olmadığı doğalgazın patlamasının bir mahallenin tamamen havaya uçurulması anlamına geldiğini söyleyen Yüksel, ''Ülkemizde giderek kullanımı yaygınlaştırılan doğalgazın konut ısıtmada jeotermale oranla hem maliyeti daha yüksek hem de güvenlik açısından önemli riskleri var'' dedi. Özellikle oksijenin yetersiz olduğu kış mevsiminde doğalgaz zehirlemesi ve patlamalarına daha sık rastlandığını anlatan Yüksel, renksiz ve kokusuz olan doğalgaz yüzünden çıkan yangınları söndürmenin pek kolay olmadığını söyledi. Prof. Yüksel, ''doğalgazın yolaçtığı tehlikelerin ortadan kaldırılmasının maliyeti çok yüksek. Gerekli önlemlerin alınması için yüksek teknoloji ve kaliteli işçilik kullanılmak zorunda. Oysa jeotermal enerjide bu tür sıkıntıların hiçbiri yoktur.'' Doğalgazın jeotermale oranla yaklaşık 2 bin misli daha fazla karbondioksit emisyonuna sahip olduğunu anlatan Yüksel, jeotermalin çevre dostu enerji kaynağı olduğunu dile getirdi.