İzmir Barosu avukatları, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutuklanmasını protesto için İzmir Adliyesi'nde bir basın açıklaması yaptı. Avukatlar adına açıklama yapan İzmir Baro Başkanı Avukat Özdemir Sökmen, devrim kanunları gereğince yasadışı tarikatlara karşı görev yaptığını belirttiği Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutuklanmasına tepki göstererek; "Bu durumdan birinci derecede Adalet Bakanı Sadullah Ergin sorumludur. Bakanın istifa etmesi gerekir" dedi.
//HABUR HATIRLATMASI
İzmir Adliyesi Sosyal Tesisleri önünde yönetim kurulu üyeleri ve avukatlarla birlikte basın açıklaması yapan Baro Başkanı Özdemir Sökmen; şöyle konuştu: "Son dönemlerde yargıya doğrudan baskılar, hukuk kuralları ve yasaların açıkça ihlali uygulamaları olmakta. Bu durum hukuka ve yargıya olan güveni sarsmaktadır. Son olarak Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in gözaltına alınıp tutuklanmasının yanı sıra Habur'dan Türkiye'ye giriş yapan teröristlerin tutuklanmaması ve adliyeye kadar zahmetten kurtarılmaları için hakim ve savcıların İçişleri Bakanı'nca `ayarlandığı' iddialarının kamuoyunun önüne gelmesinden hemen sonra gerçekleşmesi pek manidardır. Yakın zaman önce YARSAV eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun, Cumhuriyet mitinglerine katıldığı, yargı bağımsızlığını savunduğu ve Cumhuriyet devrimine sahip çıktığı için meslekten ihracı istendi. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz'ın ise Cumhurbaşkanı'nın yargılanması yolunu açtığı için meslekten ihracıyla birlikte hakkında kovuşturma açılması istendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin ise teknik takibe alındı."
//SORUŞTURMA YETKİSİ
Sökmen, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 37'inci maddesinde, "Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz", 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 88'inci maddesinde, "Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçüstü halleri dışında suç işlediği ileri sürülen hakim ve savcılar yakalanamaz, üzerleri ve konutları aranamaz, sorguya çekilemez. Birinci fıkra hükümlerine aykırı hareket eden kolluk kuvvetleri amir ve memurları hakkında yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından genel
hükümlere göre doğrudan doğruya soruşturma ve kovuşturma yapılır" denildiğine dikkat çekti.
//UYGULAMA YASAYA AYKIRI, İDDİASI
Özdemir Sökmen, 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 98'inci maddesinde kişisel suç-görev suçu ayırımı yapılmaksızın "Birinci sınıf hakim ve savcılar, disiplin cezası, soruşturma ve kovuşturma bakımından Yargıtay üyeleri hakkındaki hükümlere tabidir" dendiğini, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250/3 maddesine göre, "birinci sınıf yargıçların ancak Yargıtay'da yargılanabileceği amir hükmüne rağmen,
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılarınca yetki aşımı yoluyla gözaltına alınması, görev yaptığı makamın, konutunun aranması, özel eşyasına el konulması ve sorgulanmasının açıkça yasaya ve hukuka aykırı olduğunu" vurguladı.
//HSYK KARARI DOĞRU
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun, Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet savcılarının yetkilerini kaldırmasının hukuk ve yasanın gereği olduğunu anlatan Sökmen, ayrıca, Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılarının yetki aşımı sonucunda, yasaya aykırı talimatlarını uygulayarak Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in gözaltına alan, görev yaptığı makamında ve konutunda arama ve el koyma işlemlerinde görev yapan kolluk kuvvetlerinin amir ve memurları hakkında da geciktirilmeksizin yetkili Cumhuriyet
Savcılığı tarafından soruşturma ve kovuşturma işleminin başlatılması gerektiğini söyledi.
//BAŞBAKAN YARDIMCISI ÇİÇEK BAŞSAVCIYA BASKI YAPTI
ABD ve AK Parti karşıtlarını sindirme gayretleri ile ülkemizde anayasa ve yasaların açıkça çiğnendiğini belirten Sökmen, sözlerine şöyle devam etti: "Anayasa Mahkemesi, iktidardaki AK Parti'nin `demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı eylemlerin odağı' olduğunu tespit ederek yaptırım uygulamıştır. AK Parti'nin eski Adalet Bakanı, bugünkü Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, gözaltına alınan cemaat üyelerinin serbest bırakılması için Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'e baskı yapmıştır.
Artık ne Yargıtay üyelerinin, ne de HSYK üyelerinin hakim güvencesi kalmamıştır. Hukuka ve yasalara açıkça aykırı tutuklama kararları yargısız infaz sonucunu doğurmaktadır. Yaşanan olaylar, teröriste karşılama düzenleyen, Atatürk devriminden rahatsız olan ve `demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı eylemlerin odağı' siyasi iktidarın yargıyla hesaplaşma içinde olduğunu göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti, hukukun üstünlüğüne ve kuvvetler ayrılığına ihtiyaç duymaktadır. Birinci derecede sorumlu olan Adalet Bakanı'nın istifa etmesi gerekmektedir." Basın açıklamasının ardından yaşananları alkışlarla protesto eden avukatlar sessizce dağıldı.