ERZURUM
KIZILAY Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Van depreminde hasar tespit raporunu oluşturanlar hakkında savcılığın soruşturma açmasını istedi.
Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Cuma namazı öncesi Kalıcı Konutlar Merkez Camii'nde cemaati depremle ilgili bilgilendirdi. Cuma namazı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ahmet Mete Işıkara, Van'da meydana gelen 7.2'lik depremin artçı şoklarının devam edeceğini vurgulayarak şunları söyledi: "21.23'de olan deprem 23 Ekim'de kırılan fayın ötelediği bir sistem. Bunu 7.2'lik depremden sonra söylemiştim. O bölgenin çevresindeki kırık sistemleri aktive olabilir. Aynı ifadeyi 17 Ağustos 1999 depreminden sonra da söylemiştim. Zon içerisindeki küçük parçacıkların etkilenmesi devam edecek. Öyle gözüküyor. Ana depremin artçı şokları devam edecek. Bu 1 yılı geçer. Artçı şoklara yöre insanını alışması lazım. Artçı şoklardan bir tanesi ana şoktan 1 derece aşağıdır. 6.2 büyüklüğünde bir artçı şok olabilir. Hatırı sayılır bir etki yapabilir. Zon içerisinde bağımsız depremler oluşabilir."
'HASAR TESPİTİNE GÜVENİM YOK'
Van'da yapılan hasar tespit raporuna güvenmediğini de kaydeden Prof. Dr. Işıkara şöyle konuştu: "25 binanın 22'sinin çöktüğünü görünce ve 2 büyük otelin yassı kadayıfı olduğunu görünce üzülerek söylüyorum ki, hasar tespitinde bir sorun var. O otele işletmeciliğe devama nasıl müsaade edilmiş? Hafif hasarlı olsa bile evlere girilsin denilmiş. Artık ben girilmesin diyorum. Çünkü yapılan hasar tespitine kimse alınmasın, güvenim yok. Otelden belli."
'SAVCILIK İHBAR KABUL ETSİN'
Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Van depreminde hasar tespit raporunu oluşturanlar hakkında savcılığın soruşturma açması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: "Yetkililer atlamışlar. Bir şey var ve bunun mutlaka tahkik edilmesi lazım. Bunu idarenin soruşturması zorunlu. Savcılık mutlaka ki bunu ihbar kabul etsin. Kim buna müsaade etti. Oteldeki hasar görünmedi mi? Doğan Haber Ajansı'ndaki bir arkadaşımız 1 gün önce otelden çıktığında merdiven boşluğundaki çatlakları söyledi. Bunu kimse görmedi. Neden o otelde kalındı. Çok üzüntülüyüm. Orada bir bağnazlık, aymazlık var. Bunun mutlaka ortaya çıkartılması lazım."
Van'daki vatandaşlarda güvensizlik oluştuğunu da anlatan Prof. Dr. Işıkara, "Hasar tespit konusunda vatandaşa güvensizlik geldi. Doğruyu söyleyen bir kişiyim. Şimdi kış şartları ve evlere kesinlikle girmeyin. Geçici konutlarda kalalım. Devletten dileğim çok hızlı bir şekilde kalıcı konutların yapılması lazım. Vatandaşların bir an önce taşınması lazım" dedi.
'TÜM OTELLER GÖZDEN GEÇİRİLMELİ'
Türkiye'deki tüm otellerin deprem açısından gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Işıkara şunları kaydetti:
"Türkiye deprem ülkesi. Turizm açısından çıkartacağımız ders var. Tüm otellerin deprem açısından gözden geçirilmesi ve Japonya'da olduğu gibi girişine 'Deprem açısından güvenlidir' ibaresinin konulması lazım. İyi bir eksper kurulması lazım. Türkiye'deki tüm otellerin gözden geçirilmesi lazım. Turizmde rekabet var. Van'da çöken iki otel aleyhimize kullanılabilir. Bir adım atarak otelleri gözden geçirmemiz lazım."
KARLIOVA CİVARINDA DEPREM BEKLENTİSİ
Prof. Dr. Işıkara, Kuzey Anadolu fay hattıyla Doğu Anadolu fay hattının birleştiği Karlıova civarında deprem beklediklerini de açıklayarak şunları anlattı:
"1992 yılından beri Yedisu fayının yırtılacağını söylüyoruz. Yırtıldığı zaman Muş, Erzincan ve Bitlis depremden etkilenebilir. Bir de Kuzey Anadolu fay hattının güney kolu var. Geyve'den başlayıp, İznik Gölü'nden Marmara'ya giren kol. Burada da Gemlik Körfezi'nde küçük küçük depremlerin kümelenmesi var. Bu kümelenme İzmit Körfezi'ndeki kümelenmeye benziyor. 17 Ağustos'tan sonra büyük deprem o kümelenmelerin olduğu yerde olmuştu. Dolayısıyla benzer görüntü Gemlik Körfezi'nde de var. Güney kolu büyük risk taşıyor. Ondan en çok etkilenecek il Bursa ve bütün Marmara. İstanbul'da yaşayanlar 17 Ağustos'u nasıl hissettiyse Gemlik'te olacak olan depremi de aynı şekilde hissedecek. Ama bütün Marmara hissedecek. Dolayısıyla İstanbul'u etkileyecek 2 yer çıkıyor. Türkiye'de nereye gidersen git mutlaka deprem üreten bir odak vardır. Artık bizim, 'olacak mı' sorusunu bırakıp depremle yaşamak zorundayız. Görev bize düşüyor. Yaşayacağımız mekanları sorgulamamız lazım. yaşayacağımız mekanları sorgulamalıyız. Yeni binalara taşınacaksak belge istemeliyiz. Önlem almanın en önemli yolu da güvenli evlerde yaşamaktır