İlköğretim öğrencilerine çevre bilincini yerleştirmeye yönelik
"Yeşil Kutu" projesi başladı
Doğanın korunması ve çevre bilincinin yerleştirilmesi amacıyla başlatılan çalışmalar kapsamında İlköğretim kitaplarından “Baltalar elimizde, uzun ip belimizde, biz gideriz ormana hey ormana” şarkısı çıkarıldı.
İlköğretim 4. ve 8. sınıfta öğrencilerine çevre bilincinin yerleştirilebilmesi için hazırlanan "Yeşil Kutu" isimli proje, düzenlenen bir törenle imzalandı.
Proje kapsamında öğrencilere, görsel, işitsel ve uygulamalı olarak verilecek eğitim için "eğitim setleri" hazırlanması planlanan proje, Milli Eğitim Bakanlığı, Orman ve Çevre Bakanlığı ile Merkezi ve Doğu Avrupa için Bölgesel Çevre Merkezi (REC) arasında imzalandı. 28 ülkede uygulanıp başarı sağlandığı belirtilen projeyle öncelikli olarak öğretmenler eğitimden geçirilecek. Öğrenci ve öğretmenler için özel tasarlanan eğitim kitap seti, çevre kirliliğini önleme ve geri dönüşümün önemine dikkat çekmek için Almanya'da tedavülden kaldırılan Alman marklarından yapıldı.
Orman ve Çevre Bakanı Osman Pepe, reninde yaptığı konuşmada, Türkiye'de çevre bilincinin arzu edildiği seviyede olmadığının herkesçe bilindiğine işaret etti. Halktan kendisine "Çevre Dersi konulması olamaz mı?" şeklinde sorular yöneltildiğini hatırlatarak, protokolde bulunan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e Çevre Dersi konulması yönündeki talepleri iletti. Projenin önemli bir adım olduğunu, ancak ilköğretim ve ortaöğretimde yaklaşık 15 milyon öğrencinin eğitim aldığına dikkat çeken Pepe, hazırlanacak 2 bin adet eğitim setinin yetersiz olacağını kaydetti. Çevre temizliği ve düzenine ilişkin bilincin oluşmasının bir ülkenin gelişmişliğiyle doğru orantılı olduğunu belirten Pepe, ülke olarak gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmaları takip ederek, bu çalışmalardan ders çıkartılması gerektiğini bildirdi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ise konuşmasına, Bakan Pepe'nin vatandaşların "Çevre Dersi" konması beklentisine cevap verdi. Çelik, ezbere ve nota dayalı bir eğitim sistemiyle öğrencide istenen davranışların oluşması ve bilincin yerleştirilmesinin imkansız olduğunu belirterek, müfredat değişikliğiyle ilköğretimde Hayat Bilgisi dersinde Topluma Hizmetler bölümünde yer verilen etkinliklerle uygulamalı bilgiler verildiğini açıkladı. Yeni sistemle öğrencinin yaşlılar evlerini ziyaret ettiklerini, kırmızı ışıkta durulması gerektiğine ilişkin olarak uygulamalı trafik eğitimlerinin yapıldığına dikkat çeken Çelik, ezbere ve nota dayalı derslerle ilgili olarak, "Lise de çevre dersi vardı. Ders koymakla bu bilinci veremiyorsunuz. Not konusu olunca 5 almak için öğrenci ders çalışıyor, ondan verim alamıyorsunuz. Yaşayarak öğrenilmesi kalıcı olandır" dedi.
"Sözlü dil, davranış dili kadar önemli değildir" diyerek, davranışsal içerikli eğitimler konusunda öğretmen ve idarecilerin de öğrencilere iyi model olmaları gerektiğine işaret eden Çelik, çevre bilincinin oluşturulması ve çevrenin korunmasında insanlara yaşanabilir çevreleri oluşturmanın gerekli olduğunun altını çizdi. Çelik bu konuda, "Siz düşünebiliyor musun, bir insan cahil bile olsa 5 yıldızlı bir otelde çöpü yere atabilir mi? Atamaz. Onun için insanlara da saygın bir çevre sunmak lazım" diye konuştu.
Çelik, ayrıca ilköğretim ders kitaplarında ormanı ve yeşili korumanın önemine ilişkin ters düşen şiirleri ve yazıların kaldırıldığını anımsatarak,
"Kitaplardan, 'Belimizde ipler elimizde baltalar, biz gideriz ormana' şiirlerini çıkardık. İpleri ve baltalara toprağa gömdük. Şiirdeki ağaçları çoğaltmak istiyoruz" diye konuştu.