İL OLMAK HEPSİNE ''DEVA'' OLMADI
Türkiye'de bir çok ilçe il olma hayalini kurarken, 1989 yılından bu yana il olan 14 kentin bazıları bu statünün nimetlerinden yararlandı, il olmak bazılarının dertlerine ise deva olmadı. Doğu Anadolu Bölgesinde Kars’ın ilçeleri olan Ardahan ve Iğdır 1992 yılında il oldular. Bölgenin iki yeni ili, statü değiştirmelerine rağmen, kalkınma ve bundan kaynaklanan göç sorununu çözemediler.
Bu çerçevede, örneğin Iğdır il olduktan sonra nüfusu yaklaşık yüzde 19 artarken, Bartın ve Ardahan'da göç durdurulamadı.
Türkiye'de uzun yıllar 67 olan il sayısı 1989 yılından itibaren artmaya başladı. Aksaray, Bayburt, Karaman ve Kırıkkale 1989 yılında Türkiye'nin yeni illeri olurken, il sayısı da 71'e çıktı. 1990 yılında Batman ve Şırnak, 1991 yılında da Bartın il statüsüne kavuşunca, il sayısı da 74'e ulaştı. 1992'de Ardahan, Iğdır, 1995'te Yalova, Kilis ve Karabük, 1996 yılında Osmaniye ve son olarak da 1999 yılında Düzce'nin il olması ile Türkiye'deki il sayısı 81'e ulaştı.
IĞDIR'DA NÜFUS ARTTI
Kars'a bağlı bir ilçe olan Iğdır, 1992 yılında il statüsü kazandı.
Nüfus İl Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, il olduktan sonra Iğdır'da, nüfus yaklaşık yüzde 19 oranında arttı. 1990 yılında yapılan nüfus sayımına göre 142 bin 601 kişinin yaşadığı Iğdır'da, nüfus 2007 yılı itibarıyla 168 bin 400'e ulaştı.
Iğdır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kamil Aslan, Iğdır'ın il olduktan sonra ekonomik anlamda önemli bir gelişme yakaladığını belirtti.
Nahcivan Özerk Cumhuriyeti sınırındaki Dilucu Sınır Kapısı'nın açılmasıyla Iğdır'ın bir dönem göç aldığına dikkati çeken Aslan, ''Sınır ticaretinin başlamasıyla Iğdır gelişmiştir. Bu nedenle ilimizin nüfusu bir kaç yıl öncesine kadar artmaktaydı. Ancak 2007 yılı itibarıyla sınır ticaretinin durması üzerine şu anda nüfus artışı görülmemektedir'' dedi.
ARDAHAN'DAN GÖÇ SÜRÜYOR.
Kars'ın ilçelerinden biriyken, Iğdır ile aynı dönemde il olan Ardahan'da, nüfusun yüzde 18,3 oranında azaldığı belirtildi.
İl Nüfus Müdürü Fatma Demirel, 1992'de il olduğu sırada Ardahan'ın nüfusunun 163 bin 731 olduğuna dikkati çekerek, bu rakamın 2000'li yıllarda 133 bin 756'ye kadar düştüğünü bildirdi.
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ GÖÇÜ ARAŞTIRDI
Ardahan'da göç sebepleri ile ilgili araştırma yapan Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kerem Karabulut, göçün en önemli nedeninin ildeki sağlık hizmetlerindeki yetersizlik olarak belirlendiğini vurguladı. Karabulut, ayrıca önem sırasına göre iklim şartlarının zorluluğu, eğitim hizmetlerinde yaşanan sıkıntılar ve daha iyi bir iş imkanı bulma arzusunun göç sebepleri arasında yer aldığını söyledi.
BAYBURT KARLI ÇIKTI
Bayburt'un, 1989 yılında il olmasının ardından ekonomik, sosyal ve kültürel alanda önemli gelişmeler kaydettiği belirtildi. Belediye Başkanı Bekir Çetin, Bayburt'un, il olduktan sonra değişim ve gelişim açısından çok önemli fırsatlar ve kazanımlar elde ettiğini söyledi.
KENTLİLİK GELİŞME SAĞLADI
İl statüsüne kavuşan Bayburt'ta toplu konut ve küçük sanayi sitesi ihtiyacının giderildiğini bildiren Çetin, değişen kültürel ve sosyal yaşam sonucunda halkın, kentsel yaşamın getirdiği güzellikleri yaşayıp şehirde kalma düşüncesinin geliştiğini vurguladı.
Çetin, ''Ayrıca eğitim alanında gelinen noktada yapılan yatırımlar ve alınan sonuçlar, göç olgusunu iyice köreltmiş ve eğitim yetersizliği sorununu ortadan kaldırmıştır'' diye konuştu.
Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak ise tarihi süreç içinde değişik dönemlerde önemli bir merkez olma özelliği taşıyan Bayburt'un en önemli sorununun göç olduğunu belirtti. Bayburt'tan göç oranının il olduktan sonra düşüş gösterdiğini vurgulayan Yumak, ''Ancak bu tam olarak engellenememiştir'' dedi.
GÜMÜŞHANE’Yİ SOLLADI
Yumak, Bayburt'un il olmadan önceki haliyle bugünkü halinin kıyaslanamayacak derecede farklı olduğunu ifade ederek, ''Bu durum, Devlet Planlama Teşkilatı verilerine de yansımış, ilimiz, makro ekonomik performans göstergelerinde, 66 yıl ilçesi olarak kaldığı Gümüşhane'yi de geçerek, 81 il içerisinde 62'nci sırada yer almıştır'' dedi.
BATMAN'DA İŞSİZLİK SORUNU.
Batman'da ise il statüsü kazanıldıktan sonra sanayileşme alanında istenilen gelişmenin sağlanamadığı ileri sürüldü. Batman Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan, 1990 yılında Türkiye'nin 72. ili olan Batman'da sağlık ve eğitim alanlarında ciddi yatırımların yapıldığını söyledi.
İl statüsüne kavuşmanın köy ve ilçelerden Batman'a olan göçü hızlandırdığını ve bunun sonucunda nüfusta kısa sürede yüzde 100 artış olduğunu bildiren Kalkan, şöyle konuştu:
''Yoğun göç beraberinde işsizliğe neden olmuştur. Türkiye'de işsizliğin en yoğun yaşandığı kentiz. İl olma Batman'da sanayileşmeyi sağlayamamıştır. Hızlı göç nedeniyle üretilen hizmetlerin vatandaşlarımıza yeterli oranda ulaştırılması güçleşmiştir. GAP projesinin ilimiz sınırları içindeki yatırımları belirlenen sürede tamamlanamamıştır.''
YALOVA, İL OLMAYI AVANTAJA DÖNÜŞTÜRDÜ
İstanbul'a bağlıyken 1995 yılında il statüsü kazanan Yalova, 200'e yakın sivil toplum örgütüyle birlikte hazırlanan ''Strateji ve Çevre Planı''na bağlı olarak gelişim gösteriyor.
Yalova Valisi Yusuf Erbay, Yalova'nın 1995 yılında Türkiye'nin 77. ili olduğunu hatırlattı.
İl olduktan sonra Yalova'nın maddi kaynaklarının arttığını bildiren Erbay, bu durumun, büyük bir avantaj sağladığını vurguladı.
Erbay, Yalova'nın vizyonunu, 200'e yakın sivil toplum örgütüyle birlikte hazırlanan ''Strateji ve Çevre Planı'' ile belirlediklerini belirterek, şunları söyledi:
''Bu plan, bir nevi vatandaşların katılımıyla hazırlanan 'Yalova Anayasası... Buna göre Yalova'nın doğusunda sanayi için bir bölge var, onun dışındaki bölgeler ise ki bu ilin yüzölçümünün yüzde 90'lık bölümünden fazlasını oluşturuyor yeşil dostu ekonomilerle gelişecek. Bütün birimler birlik içerisinde bu plana göre kendi programlarını düzenliyorlar. İl olmasaydık, böyle bir planı uygulama şansımız olamazdı.''
KARABÜK'TE, KARDEMİR ÖZELLEŞTİRMESİ İSTİHDAMI VURDU
Zonguldak'a bağlı 13 hanelik mahalle konumundaki Karabük, 1937'de demir çelik fabrikalarının temelinin atılarak bir süre sonra faaliyetine başlamasından sonra cazibe merkezi haline gelmeye başladı. 1995'de Türkiye'nin 78. ili yapılan Karabük'te 1990'da 244 bin olan nüfus, özellikle Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarının (KARDEMİR) kan kaybetmesinin olumsuz yansımaları nedeniyle 2000'de 225 bin'e kadar geriledi.
KARDEMİR'in, 1995'de özelleştirilmesi ve istihdam azalışının kentten göçün en önemli nedenleri arasında yer aldığı belirtiliyor.
Fabrikanın son dönemlerde gerçekleştirdiği yatırımlarla sıkıntılı dönemlerini atlatması, OSB'ye yatırımlarının artması, 29 Mayıs 2007'de Karabük Üniversitesi'nin kurulmasının onaylanması ve turizm potansiyelinin her geç gün yükselmesinin gelecek için umut verdiği ifade ediliyor.
Karabük TSO Başkanı Şaban Akyüz, geçmişte 17 bin işçinin çalıştığı KARDEMİR'de bu sayının 4 bin civarına düşmesinin istihdamı olumsuz etkilediğini, ancak son yıllarda gerçekleştirilen yatırımlarla ekonomik ve sosyal alanda hareketlilik yaşanmasını sağladığını söyledi.
KİLİS’İN SİNEMASI YOK
Kilis'te özel sektör yatırımları istenilen düzeyde olmadığı için işsizlik önemli sorunların başında bulunuyor. 1995'te Türkiye'nin 79. ili olan Kilis, ekonomik, sosyal ve kültürel alanda kalkınmasını hızlandırmaya çalışıyor. Bugün tek bir sinema ve tiyatronun bulunmadığı Kilis'te, 7 Aralık Üniversitesi ile sosyal ve kültürel yaşamda canlılık bekleniyor.
Kilis Belediye Başkanı Abdi Bulut, Kilis'in il olmasının sosyal, kültürel ve ekonomik etkileri olduğunu belirterek, ''Ancak, diğer iller kadar yeterince ivme sağlayamadı. Şehrin açılımlarını doğru şekilde yaparak ivmeyi artırmak istiyoruz'' dedi.
Komşu il Gaziantep'e bağımlı durumda kaldıklarını, ihtiyaçlarını oradan temin ettikllerini anlatan Bulut, ''Yatırımcılar daha cazip olduğu için Gaziantep'i tercih ediyor. Kilis sanayisi, tarıma ve hayvancılığa dayanıyor. Kilis'te her 6 kişiden 5'i göç etmiş; 600 bin nüfusu başka şehirlerde yaşıyor. Kilis'in gelişebilmesi için önemli ölçüde sermaye birikimi ve müteşebbis ruh gerekli'' dedi.
Kilis'in il olmasıyla konut ihtiyacının arttığını bildiren Bulut, TOKİ işbirliğiyle 224 konut yapıldığını, 640 konuttan oluşan ikinci etabın Haziran ayında teslim edileceğini söyledi.
KARAMAN'DA NÜFUS 18 YILDA İKİYE KATLANDI
Türkiye'nin 1989'da 70. ili olan Karaman'da çözüm bekleyen birçok sorun, il olmanın avantajıyla çözüldü. İl olmadan önce, 70 bin nüfusuyla büyük bir ilçe olan Karaman'ın nüfusu, aradan geçen 18 yıllık sürede neredeyse ikiye katlandı. Karaman Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Ahmet Yenilmez, Karaman'ın Türkiye'nin önemli illerinden biri olduğunu belirterek, ''İlçe iken Karamanlıların 2 hayali vardı, bunlardan birincisi il olmak ikincisi de üniversiteye kavuşmaktı'' dedi.
Karaman il olduktan sonra Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesinin temellerini oluşturacak Selçuk Üniversitesine bağlı fakülteler ve yüksek okulların kentte açıldığını bildiren Yenilmez, ''En nihayetinde bu yıl Karaman üniversitesine kavuştu. İl olmazsak Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesini ancak hayallerimizde kalırdı. Bugün Karaman'da 7 bin üniversite öğrencisi bulunmakta, bu öğrenciler de ilimize ekonomik ve kültürel olarak katkı sağlamaktadır'' dedi.
AKSARAY'DA HIZLI DEĞİŞİM VE GELİŞİM
1924 yılında il olan, ardından 1933 yılında ilçe yapılarak Niğde'ye bağlanan Aksaray tekrar il ünvanını aldığı 1989'dan sonra, sanayi, tarım, sağlık ve turizm alanlarında önemli gelişme gösterdi.
Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Süleyman Baydilli, il statüsü verilen Aksaray'ın gösterdiği hızlı değişim ve gelişimin, takdir edilmesi gerektiğini söyledi.
Baydilli, ilçeyken devlet yatırımlarından yeterince yararlanamayan Aksaray'ın, il olduktan sonra sanayi, tarım, sağlık ve turizm alanlarında hızla geliştiğini vurguladı.
KIRIKKALE
Sanayi kenti olarak bilinen, aynı zamanda tarım alanında da adından söz ettiren Kırıkkale'de il olduktan sonra 1994 yılında Organize Sanayi Bölgesi kuruldu.
Kırıkkale Sanayi ve Ticaret İl Müdürü Vural Örsdemir bugün bölgedeki tüm parsellerin satıldığını ve kurulan işletmelerin faaliyete geçtiğini söyledi. Kırıkkale ekonomisinin önemli bir alanını teşkil eden bölgedeki sanayi işletmelerinde ilin nüfusuna orantılı olarak önemli bir işçi istihdamı olduğunu ifade etti.
Kırıkkale Sağlık İl Müdürü Yalçın Şengül da sağlık alanında tüm bu gelişmelerin 1989 yılından sonra yaşandığını söyledi. Şengül Kırıkkale'nin sağlık sektöründe ileri bir noktada olduğunu bildirdi.
ŞIRNAK, UMDUĞUNU BULAMAYANLARDAN
Siirt'e bağlı bir ilçe iken 1990 yılında il olan Şırnak'ta özellikle, ekonomi alanında, yeterince gelişme sağlanamadığı öne sürülüyor. 17 yıl önce yaşadıkları ilçenin il olmasına sevinen vatandaşlar, aradan geçen zamana karşın, umduklarını bulamadıklarını belirtiyor.
Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Kasım Kadırhan, il olmalarının büyük ekonomik ve sosyal gelişmeler sağlayacağını düşündüklerini, ancak özellikle umdukları ekonomik gelişmelerin yaşanmadığını vurguladı.
Kadırhan, ''İl olduğunda Şırnak'a gelen dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Cumhuriyet Meydanı'nda yaptığı konuşmada, 'Şırnak 10 yıl sonra Avrupai bir şehir olacak' demişti, ama sorunlar devam ediyor. Dışarıdan baktığınızda çok katlı apartmanlar, modern şehir görüntüsü var. Ancak şehre girdiğinizde altyapı sorunlarını görüyoruz'' dedi.