ERZURUM gazetesi
Tüm Belediye ve Genel Hizmet İşçileri (Hizmet-İş) Sendikası Genel Teşkilatlanma Sekreteri Zekeriya Koca, "45 bin belediye işçisinin göçe zorlandığını, belediyelerdeki kamu istihdamının daraltıldığını, hizmet alımı ve taşeronlaşmanın yaygınlaştırıldığını" savunarak Torba Yasa Tasarısı'na tepki gösterdi.
//TAMGAÇ DA TOPLANTIYA KATILDI
Hizmet İş Sendikası Genel Teşkilatlanma Sekreteri Zekeriya Koca, Muş Şube Başkanlığı'nda Torba Yasa Tasarısı'yla ilgili basın toplantısı düzenledi. Hizmet İş Sendikası Hukuk Müşaviri Hüseyin Öz, Muş, Erzincan, Erzurum, Elazığ, Van ve Bitlis şube başkanlarının da katıldığı toplantıda açıklama yapan Zekeriya Koca, Torba Yasa Tasarısı hazırlanırken, konunun sosyal tarafları olan işçi ve işveren konfederasyonları ve sendikaların görüş ile önerilerinin alınmadığını savundu.
‘GÖRÜŞÜMÜZ ALINMADI’
'Mahalli idarelerin ihtiyaç fazlası işçilerine ilişkin hükümler' başlıklı 109. maddesine göre belediyelerde ihtiyaç fazlası işçi bulunduğu varsayımından hareketle belediyelerce bildirilecek norm kadro fazlası işçilerle norm kadro dahilinde ihtiyaç fazlası kabul edilenlerin Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün taşra teşkilatlarına gönderileceklerinin yer aldığını ifade eden Koca; "Belediyelerin ve bağlı kuruluşların sürekli işçi norm kadro sayılarının, 2007 yılında yürürlüğe giren yönetmelikle belediyelerin ihtiyaç duydukları gerçek personel sayısı yerine, beldenin nüfus yapısı ve yaptığı hizmetin gerekleri gibi kriterler konarak norm kadro sayısı ihtiyacın çok altında tespit edilmiştir. Bunun sonucunda, belediyelerde sürekli işçi kadrolarında çalışanların önemli bir kısmı, bilinçli bir şekilde norm kadro fazlası durumuna düşürülmüştür. Geçmişte yürürlüğe konan bu yönetmelik ile belediye hizmetlerinde kamu istihdamı daraldı ve taşeronlaşma yaygınlaştı. Bu tasarı yasalaştığı takdirde belediye çalışanlarının iradeleri dışında bazı kamu kuruluşlarının taşra teşkilatlarına gönderilmesiyle belediye hizmetleri alt işverenlere, taşeronlara teslim edilecek, böylece sendikasız, toplu sözleşmesiz, asgari ücretli, emeği sömürülen yeni bir çalışan kitlesi daha da yaygınlaşacaktır" dedi.
//TASARININ OLUMSUZ YÖNLERİ
Kanun tasarısının Bakanlar Kurulu tarafından TBMM'ye sunulduğundan itibaren tasarının titizlikle incelendiğini söyleyen Koca, tasarının çalışanlar bakımından olumsuz yönlerinin tespit edilerek, İçişleri Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve diğer ilgili kurumlar, Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Genel Merkez yöneticileri ve milletvekilleri nezdinde yoğun şekilde temas ve görüşmelerde bulunulduğunu ve çalışanların hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, taleplerinin gerçekleşinceye kadar mücadelelerinin devam edeceğini kaydetti.
//"TÜRKİYE'DE 250 BİN KÖLE İŞÇİ ÇALIŞMAKTA" İDDİASI
Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandıran Zekeriya Koca, taşeronlar tarafından çalıştırılan işçileri medeni köle olarak tanımladı. Türkiye'de 250 bin taşeron işçisi bulunduğunu ifade eden Koca şöyle konuştu;
"Taşeronlarda çalıştırılan işçilere biz medeni birer kölelik diyoruz. Çünkü bu insanların izin hakkı, söz söyleme, tazminat hakkı, kısacası hiçbir hakkı yok. Dolayısıyla işverenler, emre amade, kendilerine kölelik yapacak bir işçi kesimi oluşturmaya gayret ediyorlar ve devam ediyorlar. Maalesef bunda da başarılı olunmuş durumda. Bugün Türkiye genelinde taşeronlarla çalıştırılan, hizmet alımı adı altında, köle olarak çalıştırılan işçi sayısı yaklaşık 250 bin civarındadır. Ülke bu noktaya kadar gidiyor. Biz de buna dur deme adına bu toplantıları yapıyoruz. Sonuna kadar emeğin yanındayız. Önce insan, önce emek demiş yola çıkmışız ve ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz."