Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü bünyesinde açılan minyatür, çini, tezhip ve seramik kurslarına katılan 98 bayan kursiyer, Kültür Müdürlüğü Fuaye Salonu'nda, ilk sergileri olan 'Geleneksel Türk El Sanatları' sergisini sanatseverle buluşturdular.
//KUTAN’IN DEĞERLENDİRMESİ
Erzurum Kültür Merkezi Müdürü Hüseyin Kutan, yaptığı açıklamada, çini, minyatür, tezhip ve seramiğin Türk el sanatlarınında önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.
Halk Eğitim Merkezinde, daha önce hiç eğitimini almayan 98 kursiyerin, 6 ayda yaklaşık 150 eseri ortaya konduğunu belirten Kutan, 'Bu eserleri ortaya koymak aşama aşamadır. Çok zorluk çektiğimiz, uykusuz kaldığımız geceler oldu. Ama sonucunda çok başarılı eserler ortaya koyduk' dedi.
Kültür merkezinde 2 yıldır maket kartonlar üzerinde çini çalışmaları yapıldığını ifade eden Kutan, 'Erzurum'da ilk defa bisküvü üzerine (kireçten yapılan ve üzerinde işleme bulunmayan teknik) çini çalışması denedik ve çok da başarılı olduk. Ama bunun fırçası, boyası ayrı olduğu için hayli zorluklar çektik' diye konuştu.
//ÖNCE TEREDDÜT SONRA BAŞARI
Kursiyerlerden Pakize Binici de, çinicilik kursuna ilk başladığı zaman 'Ben bunu asla yapamam' endişesine kapıldığını, ancak zamanla tekniğini öğrendikten sonra güzel eserler ortaya koyduğunu söyledi.
Daha önce hiç çinicilik eğitimi almadığını ve kursta çini yapmaya başladığında 'acaba yapabilir miyim?' diye tereddüte düştüğünü söyleyen Binici, 'Çinicilik sabır ve emek isteyen bir sanat. Uğraşıyorsun, uzun emek veriyorsun, tam sonuna geldim derken, çalışmanın yüzde 30'u fırından sağlam çıkmayabiliyor' dedi.
TÜRK EL SANATINI ÖĞRENDİLER
Çiniciliğin zor ve sabır isteyen bir sanat olduğu için 6 ayda, 3 tabak yapabildiğini dile getiren Binici, şunları kaydetti.
'Tam 6 ayda, 3 tabak yapabildim. 6 ayın sonunda da burada bir sergi açtık. Ziyaretçiler ürünlerimize şöyle bir bakıp geçiyorlar. Çiniciliği fayans parçası olarak görüyorlar. Çini sanatına gereken değer verilmiyor. Biz daha önce bunun okulu okumadık, eğitimini almadık. İlk olmasına rağmen bu ürünleri yaptık. Bazı arkadaşlarımız ürünlerini, değerinin altında bir fiyata satıyor ve bu çininin değerini iyice düşürüyor. Zaten Erzurum'da çini yeterince bilinmiyor. Biz daha iyi tanıtmak için uğraşıyoruz.'
//OSMANLI İLHAMI
Osmanlı eserlerinden esinlenerek seramik yapan Tuba Aydın ise, ilk başta çok zorlandığını, ancak tekniğini öğrenince çeşitli ürünler ortaya koyduğunu belirtti. Hayatında ilk kez seramik yaptığını ve eline aldığı çamura şekiller vermeye çalıştığını anlatan Aydın, kafasında bir şekil tasarlamasına rağmen, çalışmasının sonunda çok farklı bir şekille karşılaşabildiğini söyledi.
Seramikte kullanılan hamuru, çocukların oyun hamuruna benzeten Aydın, 'Hayatımda ilk defa çamurdan aldığım parçaları, fitil tekniği ile çentikleyip, balçıkla yapıştırdım. Bazen sürpriz şekillerle karşılaştım. Ama sonunda başarılı olduğumuza inanıyorum' şeklinde konuştu.