~~Başbakan Ahmet Davutoğlu, 62. Hükümet Programı'nın kabul edilmesinin ardından yaptığı teşekkür konuşmasında, "Temelde 62. Hükümetimizin felsefesi ve yaklaşımı bu tarihi akışı doğru okumak, kendi tarihimizden aldığımız dinamikleri bir gelecek vizyonu ile birleştirerek önümüzdeki dönemde özellikle cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemizi küresel bir güç haline getirmektir" dedi.
62. Hükümet Programı, Meclis Genel Kurulu'nda gerçekleştirilen güven oylaması ile kabul edildi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, yaptığı teşekkür konuşmasında, "62. Türkiye Cumhuriyeti hükümetine göstermiş olduğunuz teveccüh ve vermiş olduğunuz güven oyu için şahsım ve bakan arkadaşlarım adına minnetlerimi, teşekkürlerimi sunuyorum. Tarih olağanüstü bir hızla akıyor. Büyük ülkeler, büyük düşünen ülkeler bu hızın dinamiğini anlamak, o dinamiğe göre ulusal politikalar geliştirmekle hükümlüdürler. Temelde 62. Hükümetimizin felsefesi ve yaklaşımı bu tarihi akışı doğru okumak, kendi tarihimizden aldığımız dinamikleri bir gelecek vizyonu ile birleştirerek önümüzdeki dönemde özellikle cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemizi küresel bir güç haline getirmektir. Burada temel dayanağımız siyasal anlamda demokratikleşmeyi daha da derinleştirerek millet devlet birlikteliğini sağlamak. Ekonomik alanda sürdürülebilir insani kalkınmayı tahkim ederek ülkemizin ekonomik kapasitesini yükseltmek, stratejik alanda milli kapasitemize dayalı savunma sanayi politikalarıyla da bütünleşmiş yeni bir güvenlik anlayışıyla aktif ve etkin dış politikayı ülkemizin uluslararası itibarının temeli kılmaktır. Sizlerden aldığımız destekle gece gündüz çalışmaya aziz Meclisimiz ve milletimiz önünde söz veriyoruz. Büyük bir azimle çalışmaya devam edeceğiz. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde yüce Meclisimizin bünyesinde bütün partiler, hem iktidar olarak bizler, muhalefet partilerimizin aktif olarak bu sürece katılmalarını, muhalefet partilerimizden gelecek her türlü olumlu katkıyı, eleştiriyi göz önüne alarak onlarla birlikte hep beraber Türkiye’nin geleceğini inşa etme yönündeki kararlılığımızı bu vesileyle ifade etmek istiyorum. Ülkemizin geleceği hepimizin ortak geleceğidir, ortak kaderidir. Bu kader konusunda hangi vatandaşımız olursa olsun, siyasal kimliği, etnik veya mezhebi geçmişine bakış tarzını göz önüne almaksızın katkılarını değerlendirmeyi bir borç olarak telaki ederiz. Önümüzdeki dönem inşallah bu yüce Meclis çatısı altında ortak iradenin, ortak vicdanın, ortak aklın teşekkül ettiği bir döneme birlikte imza atarız" dedi.