. İklim, çevre, sıcaklık, nem, üşüme, bağışıklık durumu ve benzeri birçok etkene bağlı olarak bu hastalığa yol açan ve vücuda yerleşen virüslerin özellikle gençlerde, senede ortalama 2 ya da 3 kez soğuk algınlığı görülmesine neden olduğunu belirten Girgin, “Soğuk algınlığı virüsünün yayılmasına yol açan etkenlerin başında, mevsim değişikliklerinde yaşanan ısı değişimleri geliyor. Özellikle sonbahar ve kış mevsimlerine geçişte meydana gelen ısı farklılıkları, hastalığın görülmesinde etkin rol oynuyor.” dedi.
//VÜCUT DİRENCİ
İklim, çevre koşulları, sıcaklık, nem üşüme, vücudun bağışıklık durumu, beslenme ve vitamin eksikliği, yorgunluk, burun tıkanıklığı, kronik infeksiyon odağı, burun salgılarının asitlik derecesi gibi etkenlerle ayrıca böbrek, karaciğer ve kan hastalıkları, şeker hastalığı ve verem gibi hastalıkların da soğuk algınlığına karşı vücudun direncini düşürdüğünü anlatan Uzman Dr. Girgin, özellikle mevsim değişikliklerinde meydana gelen ısı farkının hastalığın gelişmesi açısından önemli olduğunu belirterek, üşümenin vücut direncini düşürdüğü için soğuk algınlığına zemin hazırladığına da dikkat çekti.
//SOĞUK ALGINLIĞINA KARŞI ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER
Uzman Dr. Girgin, Erzurum’da şu sıralar en fazla görülen vakaların başında alerjik rinit, bademcik iltihapları ve çeşitli akciğer hastalıklarının geldiğini dile getiren Girgin, bu tip şikayetlerle polikliniklere başvuran hasta sayısında önemli ölçüde artış gözlemlediklerini söyledi. Yüksek rakımda yer alan ve bu yıl soğuk havalara erken yakalanan bölge insanının, önceki kış aylarındaki alışkanlıklarını yeniden gözden geçirmeleri tavsiyesinde bulunan Girgin, özellikle giyim ve kuşam noktasında tedbirler almalarını istedi. Bazı hastaların; “Biz Erzurumluyuz, soğuk bize işlemez” şeklindeki söylemlerle hareket ettiklerini dile getiren Girgin, böyle bir savunma yönteminin asla geçerli olmayacağını ifade ederek, “Bir hastalığın insana bulaşması için gerekli şartlar oluştuktan sonra bunun yöre ya da bölge farkı gözetmeyeceği açıktır. Bu tür tutum ve davranışlar, çok ciddi sağlık problemlerine davetiye çıkarabilir.” dedi.
Soğuk algınlığının, konuşurken, hapşırırken ve öksürürken havaya dağılan çok miktarda hastalıklı damlacık sayesinde yayıldığını ifade eden Girgin, “Ayrıca, virüsler yiyecekler yoluyla da yayılabiliyor. Hastalıktan korunma yollarından en etkilisi; virüsleri uzaklaştıracağından elleri sık sık sabunla yıkamaktır. Diğer önlemler ise spor yapmak, dengeli beslenmek, hijyen kurallarına dikkatle uymak yoluyla genel vücut direncini yükseltmektir. Ayrıca zaruri bir durum söz konusu olmadıkça, akşamları dışarıya çıkılmaması, alınabilecek tedbirlerin başında geliyor.” dedi.