Çocukları dağa kaçırıldığı için oturma eylemi başlatan ailelerin sayısı 11’nci gününde 28’e yükseldi. 22 Ağustos tarihinde oğlunun HDP’liler tarafından dağa götürüldüğünü iddia ederek HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde eylem yapan Hacire Akar’ın oğluna kavuşmasının ardından başlayan akım genişleyerek büyüyor. Hacire Akar’dan sonra başlatılan eyleme katılımcı sayısı her geçen gün artarak devam ederken, eylemin 11’inci gününde katılan aile sayısı 28’e ulaştı.
Çocuklarının dağa kaçırıldığı için oturma eylemi başlatan ailelerin her geçen gün sayısı artıyor. HDP il binası önünde annelerin oturma eylemlerinin 11’nci gününe girilirken aile sayısı 28’ya yükseldi. Bugün oturma eylemine 2 aile daha katıldı. HDP Diyarbakır il binası önünde çocukları dağa kaçırılan ailelerin oturma eylemleri 11’nci gününe girerken, ailelerin mücadelesi çığ gibi büyüyor. Bugün itibariyle Bitlis’ten ve Diyarbakır’dan gelen iki aile ile birlikte sayı 28’e yükseldi. Bitlis’ten oturma eylemine katılan annelerden Saliha Mert, oğlu Yetiş Top’u aradığını söyledi. Oğlunun şimdi 24 yaşında olduğunu, 18 yaşında gittiğini belirten Mert, “Oğlum 2015’te gitti. Hiçbir yerde olduğunu bilmiyorum bana öyle söylediler. Ölüsünü vermedikleri için şüphelendim, oğlumu araştırdım. Sağ olduğunu, yaşadığını öğrendim. Ama bana nerede olduğunu söylemiyorlar. Onların peşinden hep gidiyordum, onların nerede olduklarına bakıp gidiyordum. Soruyordum, soruşturuyordum. Söylüyorlardı yaşadığını, yaralı kurtulduğunu. Benim oğlum İstanbul’da kalıyordu" dedi.
Oturma eylemine Diyarbakır’dan katılan diğer bir acılı anne ise Sevda Demir oğlu Fatih Demir’in 4 yıl önce Hani'den götürüldüğünü ifade ederek “Hani’den geldim. Oğlum 24 yaşındadır. 19 yaşına girdi, kaçırıp götürdüler. Arkadaşı onu yoldan çıkartıp gönderdi. Oğlum işe gidiyordu, işten eve geliyordu. Ben hep ona diyordum oğlum bak kendine dikkat et, etraf kötü olmuş. Sizi yoldan çıkartmasın. ‘Yok anne kimse beni yoldan çıkartmaz. Ben deli miyim. Çalışıp annemi hacca göndereceğim’ diyordu. Bir gün geldi sanki kafasını üşütmüştü. Bellidir, insan çocuğunun farkında olmaz mı. Ben hemen çalıştığı yerden işten çıkarttım, Malatya’ya gönderdim. Orada arkadaşları kötüdür oğlumu yoldan çıkarıyorlar, kandırıyorlar diye. Malatya’ya bir gün kaldı. Ondan sonra kocam işteydi geldi, Fatih'in dağa gideceğini duyduğunu söyledi. Telefon gelmiş Diyarbakır’dan bunu söylemiştir. Kocam bir taksiyle, oğlum bir taksiyle, amcası bir taksiyle herkes bir yoldan çıktı. Dedik bir yerde yolunu kapatıp yakalasın. Gidene kadar Lice’ye yetişti. Lice’ye gittik, ‘Dediler biz katılmış vermiyoruz’ O gün bu gündür ben görmedim. Teröristler, ‘biz dedi o bizi kabul etti, biz size vermiyoruz.’ Dört yıldır hasretten yanmışım, ölmüşüm. Gücümüz kadar, umut oluncaya kadar bekleyeceğiz. Bir hayırlı haber bize verilse sonuna kadar bekleyeceğiz” diye konuştu.
Acılı anneler oturma eylemine katılarak, umutla bekleyişlerini sürdüreceklerini kaydetti.