ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Kaptan Yumlu Çorum FK maçlarına damga vurdu
Kaptan Yumlu Çorum FK maçlarına damga vurdu
Haftanın sürprizini Erzurumspor yaptı
Haftanın sürprizini Erzurumspor yaptı
Erzurumspor, Kutlu ve Dal PFDK’ya sevk edildi
Erzurumspor, Kutlu ve Dal PFDK’ya sevk edildi
Gazze'de can kaybı 44 bin 249’a yükseldi
Gazze'de can kaybı 44 bin 249’a yükseldi
Yılmaz 2025 yılı turizm hedeflerini açıkladı
Yılmaz 2025 yılı turizm hedeflerini açıkladı
HABERLER>KÜLTÜR-SANAT
12 Nisan 2010 Pazartesi - 01:50

Güneş Vakfı 2011’e ışık tuttu

İHA/Güneş Vakfı Genel Merkezi’nde düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan Ekspres Gazetesi imtiyaz sahibi Akkök, 2011 serüvenini değerlendirdi. “Ya ayağımızdaki prangaları kıracağız, yada beynimizi esaretten kurtaracağız” diyen gazeteci Akkök, daha sonra şunları ifade etti;“Başka yolu yok bunun. O ki, hepimiz kalkınmak istiyoruz. Niyetimiz refah düzeyini yakalamak ve gelişmiş illerle aramızdaki açığı kapatmak ise. Gelin kuralına göre oynayalım oyunu. “dedi.

Güneş Vakfı 2011’e ışık tuttu

Güneş Vakfı’nın Geleneksel Cuma konferansında konuşan Gazeteci-Yazar Öztürk Akkök, 2011 Dünya Üniversite Kış Oyunları ve Beklentileri anlattı. Güney Vakfı Genel Merkezi’nde düzenlenen ve katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği konferansa konuşmacı olarak katılan Ekspres Gazetesi imtiyaz sahibi Öztürk Akkök, 2011 serüvenini değerlendirdi.
//ŞİMDİ BİR BAŞKA BAHARI YAŞIYORUZ BİZ
1985’li yıllarda Erzurum’da uygulanan “kırsal kalkınma projesi”ni hatırlatan Akkök, “1985’li yıllarda Erzurum’da uygulanmıştı bu proje. Adından da anlaşılacağı üzere, Erzurum kırsalını, yani köylerimizi ve ilçelerimizi kalkındırmaya yönelik olarak hazırlanan projenin bedeli 120 milyon dolardı. Bu parayla modern ahırlar yapılacak, yerli hayvan ırkı ıslah edilecek, bu arada tarımda da önemli atılımlar gerçekleşecekti.Ayrıca kırsal alanda yaşayan insanımızın da bir şekliyle eğitimi sağlanacaktı.Aradan kaç yıl geçmiş? Çok değil, 25 yıl. Peki siz bana o günlerden kalma 25 kuruşluk bir eseri bugün gösterebilir misiniz? Sanmam, gösteremezsiniz. Yok çünkü. Ne bir ahır kaldı o günlerden geriye, ne de bir başka yatırımın izi veya kalıntısı. Eğer o proje hedefine ulaşsaydı, biz bugün belki de 2011’i hiç ciddiye bile almıyor, büyük beklentiler içine girmiyor olacaktık. Aklıma geldikçe sormadan edemiyorum. Nere gitti o 120 milyon dolar? Para buhar olup uçmadığına göre... Haksız yere birilerinin cebine mi girdi? Yoksa toprağa mı gömüldü? Merak ediyor insan. Asıl önemlisi ne biliyor musunuz? Biz bir gün geldi, ortada bir şey olmadığını farkettik de... Hiç hesap sormayı aklımızdan geçirdik mi? Şimdi bir başka baharı yaşıyoruz biz. 2011 için yatırımlar yapıyor, atlama kuleleri, spor salonları inşa ediliyoruz. Peki bu yatırımların toplam bedeli ne kadar? Çok net olmasa bile 500 trilyon liradan filan bahsediliyor. İhtimaldir ki rakam, açılış ve organizasyon giderleriyle birlikte daha da kabaracak. Yok zamanda çok para. Tabi yatırımlardan beklenen faydayı sağlarsak eğer. Yoksa harcanan 500 trilyon değil, bir katrilyon lira olsa bile bir anlam ifade etmez” Dedi.
//NEREDE FUARIMIZ, NE OLDU SERBEST BÖLGEMİZ
“Her yılın 23 Temmuz günü geldiğinde, törenler düzenleyerek, oyunlar oynayarak açtığımız Doğu Fuarı’nı hatırlıyor musunuz” diyen Akkök, “Çocuklarımızın elinden tutarak götürdüğümüz, bahçesinde çay içip, sergi alanlarını dolaştığımız fuarımız nerede? Var mı akıbetinden haberi olanınız. Ama ortada fuar yok, yerinde çok kötü, izbe bir alan var şimdi. Laf aramızda, niyetim fuarı sormak, sorgulamak değil.Ben, aslında Erzurum Serbest Bölgesi’ni arıyorum. Hani milyon dolarlar kazanmayı, büyük yatırımlarla bölge ticaretine yön vermeyi hayal ettiğimiz, bu nedenle de uğruna fuarımızı kurban verdiğimiz Serbest Bölge’yi. Adını son zamanlarda duyanınız var mı? Oysa bizim için bir lütuftu Serbest Bölge. Sonuçta Erzurum ne sınır kenti, ne de denize kıyımız var. Buna rağmen geçmişin siyasetçileri, dönemin hükümetlerine baskı yaparak Erzurum’da serbest bölge kurulmasını, sağlamışlar. Yıl 1992. Bakın bizden çok çok sonraları kimler elde etmiş bu imkanı? Tekirdağ Çorlu, İzmir Menemen, Rize, Samsun, İstanbul’un Trakya kesimi, Kayseri, Gaziantep, Bursa ve Denizli. Dikkat edin, adını andığım bu illerin tamamı şimdilerde ekonomik gelişme anlamında başını almış gidiyor. Onlara yetişmemiz mümkün değil. Kiminde sanayi, kiminde ticaret, kiminde hizmet sektörü marka olmuş. Biz ise, Büyükşehir statüsünde olmamıza rağmen, ülkenin en geri kalmış illeri ile birlikte amatör kümede mücadele ediyoruz malesef. Ne büyük beceri. Aslında öfkeleniyoruz kendimize ama... Sporda da öyle değil miydik? Erzurumspor küme düşmeden ve tarih sahnesinden silinmeden önce Arsin, Araklı, Pazar gibi ilçe takımlarıyla mücadele etmiyor muydu?Alın size büyükşehir veya marka kent. Kandırmayalım kendimizi” diye konuştu.
//BİZ ANADOLU KEDİSİ BİLE DEĞİLİZ
Erzurum’da biz organize sanayi bölgesi kurduğumuzda, bugün “gelişmiş” diye tanımladığımız ve arkalarından imrenerek baktığımız birçok şehrin organize sanayi ile alakası bile olmadığını dile getiren Akkök, şunları söyledi; “Şimdi onlar çatır çatır çalışıyor ve kazanıyorlar. Her biri için Anadolu Kaplanı yakıştırması yapılıyor. Peki ya biz. Biz Anadolu Kedisi bile değiliz maalesef. Bizim organize sanayi bölgemizin durumu ortada. Üretim az, istihdam yetersiz, çevre berbat. Organize depo bölgesi gibiyiz. Kurulan çağrı merkezleri de olmasa, dönüp buraların yüzüne kimsenin bakacağı bile yok.”
//“YA AYAĞIMIZDAKİ PRANGALARI KIRACAĞIZ, YA DA BEYNİMİZİ ESARETTEN KURTARACAĞIZ”
“Ya ayağımızdaki prangaları kıracağız, yada beynimizi esaretten kurtaracağız” diyen gazeteci Akkök, daha sonra şunları ifade etti;
“Başka yolu yok bunun. O ki, hepimiz kalkınmak istiyoruz. Niyetimiz refah düzeyini yakalamak ve gelişmiş illerle aramızdaki açığı kapatmak ise. Gelin kuralına göre oynayalım oyunu. Çünkü sadece istemekle olmuyor. Önce kararlılık gerekiyor, ardından da dayanışma ve işbirliği. Ve tabi ki çalışmak, üretmek, dolayısıyla kimseye
minnet etmeden yaşamak. Son 10 yılda nüfusumuz hayli gerilemiş. Bana sorarsanız en az 250 bin Erzurumlu göç etmiş. İnsanlarımız batı illerine göçmüyor, resmen akıyor. Erzurum’dan bir kaçış var sanki. Bu nedenle de şehrin dokusu zede aldı.
Sermaye kaybı bir yandan, kültürel erozyon bir başka yandan. Bir de beyin göçü var ki, giden gidene. Farkındaysanız, farklılaşıyoruz. Hem de süratle. Bunun için gözümüzü açmalı, kafamızı kumdan çıkartmalı ve gerçeklerle bir an önce yüzleşmeliyiz. Biraz daha ihmal ve boşvercilik, bu şehrin sonu anlamına gelecektir.”
//AYLAR BOŞU BOŞUNA GEÇTİ
2011 Üniversite oyunlarının Erzurum’a verildiği günlerde büyük bir heyecan ve coşku yaşandığını ancak bugün ıo sevinç ve heycandan eser kaldığını dile getiren Öztürk Akkök, “O sevinci yaşayalı ne kadar oldu? Yani aradan ne kadar zaman geçti, üşenmedim hesap ettim. Yaklaşık 39 ay. Tam 39 aydan beri biliyoruz ki, hem ülke, hem de Erzurum olarak 25. Üniversite Oyunları’nı biz organize edeceğiz. Sürpriz yok yani. Sürpriz yoksa ne var peki? Uzun süre bu hiçliği yaşadık biz. Aylar boşu boşuna geçti, biz adım atmadık, veya atamadık. Ne bir koordinatör belirleyebildik, ne teşkilatları kurabildik. Bizi heyecanlandıran 2011’i buzluğa kaldırdık sanki. Ta ki geçen yıla kadar. Toplumdan “Niye adımlar atılmıyor, neyi bekliyorlar” seslerinin yükselmesiyle birlikte 2011 buzluktan çıkartıldı. Kış oyunlarının yapılması için ihtiyaç duyulan tesisler geçen yıl ihale edildi, kışa doğru da yapımlarına başlanıldı. Her işi son güne bırakma alışkanlığına sahip bir milletin evlatları olarak şimdi “Acaba tesisler oyunların başlayacağı 27 Ocak 2011 tarihine kadar yetişecek mi?” diye biribirimize sorup, duruyoruz” diye konuştu.
//ŞEHİR OLARAK 2011’DEN ÇOK CİDDİ GETİRİ BEKLİYORUZ
Akkök, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Oyunların alındığı günlerde yaşadığımız sevinçten eser kalmış mı içinizde? Şehirde sinerji oluşturamadık, insanımızın heyecanını kamçılayamadık. Bir tanıtımını bile yapamadık Erzurum’un. Palandöken’i kaç kişiye anlatabildik acaba? Bakar mısınız çevrenize...Ne var 2011 adına. Hani şu atlama kulelerinin ayakları da gözükmese var ya...Erzurum’a oyunlar kenti demek mümkün olmayacak. Bu olumsuzluklar bir yana... Başka sorular da takılıyor aklımıza. Mesela, açılış ve kapanış törenleri nasıl olacak… Gelecek olan konuklar ağırlanırken ortaya çıkması muhtemel sorun ve sıkıntılara nasıl müdahale edilecek…Bu insanların değişik ve farklı ihtiyaçları nasıl karşılanacak… Hiç biri yabancı dil bilmeyen esnaf ya da taksi şoförleri, yabancılarla iletişimi nasıl kuracak… Şehrin görüntüsü nasıl değişecek, ya da değişecek mi? Yollardaki çukurlar nasıl giderilecek… Binalardaki çirkin görüntüler nasıl düzeltilecek türünde akla gelebilecek sorulara ihtimaldir ki, cevap aranıyordur. Belki bu soruların bir bölümü cevap da bulmuştur. Ama tanıtım konusunda henüz adım atılmış gibi gözükmüyor. Bu yüzden 2011 Genel Koordinatörümüz Bekir Bey’in işini zor görüyorum. Oysa biz, şehir olarak 2011’den çok ciddi getiri bekliyoruz. Oyunlar bizim umudumuz. Böyle de bir hava estirildi zaten... Sanki 2011 gelecek ve bir anda tüm sorunlarımız çözülecekti. Büyük çoğunluk böyle düşünüyor. Ama çok daha gerçekçi düşünen ve “Kimse kusura bakmasın, bu bir rüya. Hem de gerçekleşmesi çok zor bir rüya” diyen kesim de var. Bu yorumu yapanlar haksız da sayılmazlar. Çünkü sorunları ağırlaşmış bu şehre 2011’in tek başına ilaç olamayacağı ortadadır. Oyunlar sayesinde şehrin kirli yüzü biraz cilalanacak... Caddesi, sokağı daha derli toplu hale gelecektir. Hatta 2011’in ilk bir, iki ayında buralarda belli bir hareketlilik de yaşanacaktır. Fazlasını beklemek inanın hayal kırıklığı yaşatır bizlere. Biz büyük hayaller kurmadan, ya da böylesi parlak bir rüyayı görmeden önce gözümüzün önüne bakmalı, kalkınmamızı çok öncelerden sağlamalı, dolayısıyla bugün de 2011’i kurtarıcı bir proje gibi değil de “çerez” gibi görmeliydik.”

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
nevzatozeken 12 Nisan 2010 Pazartesi 17:21

herhafta cuma gunu akşam yapılan toplantı ve semınerlerde guncel konular ve panellerın sunumu cok hoş ve eylancelı oluyo alpaslan ceylan hocanın bu hızmetını katılımla desdeklemek lazım dıye düşunuyom

Yorumu oyla      6      4  
nevzatozeken 12 Nisan 2010 Pazartesi 12:59

muhtarların bu gıbı işlere ne kadar hassas oldugunu bı bılsenız ama muhatap yok tuzları kuru adamların klasık bı laf ama sahıpsız bı halkız işte bızler neler yaşıyoz bu atanmıiş:::başkan kaymakam ve kurum mudurlerıyle

Yorumu oyla      6      4  
Musa Köyceğiz 12 Nisan 2010 Pazartesi 12:06

2011'in merkezi konumundaki Palandöken ilçesi henüz çöpünü temizlemesini beceremiyor. Hakkını verelim, çöp bidonları günlük temizleniyor ama sokakların temizliği içler acısı. 6.4.2011 tarihinde Adnan Menderes Mahallesi muhtarlık burosu önünden geçerken muhtara tesaduf ettik. Yol üstündeki çöpleri temizletmek için belediyeye telefon açmasinin iyi olacağını söyledik. Aldığımız cevap kelimesi kelimesine aynen şöyle: 'Telefon açtım bize sıra ayın 12'sinde gelecekmiş.' Bunun manası şu Palandöken ilçesinde en iyi ihtimalle haftada bir gün sokaklar temizleniyor. Ben mahalle sakini olarak ona da tanık olmadım. Basının bu konuya ilgisini rica ederim.

Yorumu oyla      6      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
“Anadolu Medeniyeti “Hakka dayanır”
Oğuz Selim Karahan (CİHAN)Gazeteci Yazar Mehmed Niyazi Özdemir, Türk İslam ...
“Polis maaşlarına zam yapılsın”
Türk Polis Teşkilatının 165. kuruluş yıldönümü kutlamaları kapsamında ...
Çocuklar için “Mavi Kahkaha Çiçeği”
SAMET ÖZÜNAL/GHA/Erzurum’daki Lösemili çocuklar için 23 Nisan’da tiyatro ...
 
Pasinler’de hac kayıtları devam ediyor
MURAT ÇANKAYA (İHA) - Erzurum’un Pasinler İlçe Müftülüğü’nce bu yıl hacca ...
Gururlu Dadaş, borç yükü altında
Orhan Yıldırım (CİHAN)- Anadolu Sigorta reklamında gururlu Dadaş, 'Dayı' ...
Bakırcı Camisi ibadete açıldı
SAMET ÖZÜNAL/GHA/Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından baştan sona yenilenen ...
 
Narman Fransızların gözdesi oldu
PEHLÜL DÜZENLİ (İHA) -Narman ilçesinde bulunan kırmızı peri bacaları ...
Özdemir Türk Tarihini anlatacak
Orhan Yıldırım- (CİHAN)- Edebiyatçı yazar Mehmet Niyazi Özdemir, Erzurum'da ...
EDT’den iki Efendi’nin Uşağı
Erzurum Devlet Tiyatrosu'nda 'İki Efendinin Uşağı' adlı oyun sahnelenecek.
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Prof. Dr. Fatih Alper gibi derman olacaksın !
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Örnek İnsan Ömer Daştan ve…
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Dadaşların kar üstünde cirit dansı
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
İş Yapma Ayrı Sahiplenme Ayrı İştir Ve Erzurumspor
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kayyım uygulaması milletin ortak talebidir
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Onurun 41. Yılı
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva