Çevresinde kurulan birçok üniversitede büyük emeği bulunan Atatürk Üniversitesi, sanat ve estetik anlamında da, bölgeye damgasını vuruyor. Adıyaman Üniversitesi’nin girişi, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nün uzman kadrosu tarafından tasarlanıyor.
//ADIYAMAN’A HEYKEL
Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mustafa Bulat liderliğindeki 6 kişilik ekip, Adıyaman Üniversitesi’nin girişini, bölgeye tarihi ve kültürel anlam kazandıran heykellerle donatıyor.
Adıyaman Üniversitesi’nin girişi, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Başkanı Doç. Dr. Mustafa Bulat, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Gündüz’e ait olan projeyi, Atatürk Üniversitesi akademisyenleri olarak, kendilerinin gerçekleştirdiklerini söyledi.
//ADIYAMAN TARİHİNİ HEYKELE DÖKTÜLER
“Adıyaman Üniversitesi Workshorp Atölye Heykel Çalışması” adını taşıyan projenin ana amacının, yörede yaşayıp, günümüze kadar kalıntılarını koruyan Kommagene Uygarlığı’na ait eserlerin birebir modellerini mermer malzemeden yeniden üretmek olduğunu bildirdi. Kommagene Uygarlığı’nın, M. Ö. 69 ve M. S. 72 yılları arasında, başkentleri Samsat olmak üzere, Adıyaman ve çevresine uzun süre hakim olduğu bilgisini veren Bulat, “Bu uygarlık, hakimiyet sürdüğü süre içerisinde, yörede pek çok kültür mirası vücuda getirmiştir. Bu miras içerisinde özellikle Nemrut Dağı’ndaki Tanrı Heykelleri başta olmak üzere, Arsemia Yazlık Kenti ve Karakuş Tümülüsü gibi anıt tepeler, günümüzde bile etkisini sürdürmektedir.” diye konuştu.
//GSF’DEN CENDERE KÖPRÜSÜ VE 9 AYRI HEYKEL
Kommagene Uygarlığını simgeleyen eserlerin bulunduğu Nemrut Ören Yeri’nin, Türkiye’deki Dünya Kültür Mirası olarak belirlenen üç yerden birisi olduğunu aktaran Doç. Dr. Bulat, Nemrut Ören Yeri denildiğinde ilk akla gelen eserlerin ise, Tanrı heykelleri ve Cendere Köprüsü olduğunu kaydetti. Cendere Köprüsü’nün, yüzde 40 oranındaki benzetiminin, Adıyaman Üniversitesi’nin ana girişi olarak yapıldığını belirten Bulat, “Nemrut Heykellerinden en çok bilinen 9 heykelin 3’ü köprü üzerine, diğerleri de yerleşke içerisinde sergilenecek. Cendere Köprüsü üzerine konulacak olan heykellerden Tanrıça Heykeli, ören yerindeki tek bayan figürü olmakla birlikte, diademindeki nar ve üzüm meyvelerinden dolayı bereketin ve şansın temsilcisi olarak kabul edilir. Zeus figürü, heykeller arasındaki en uzun heykel olarak karşımıza çıkmaktadır. Baş Tanrıdır ve gökler hakimidir. Diğer heykel olan Antiochos heykeli, ilk sırada yer alır. Kral Antiochos, kendisini tanrılarla aynı düzeyde görerek, heykelini bu sıralamaya dahil etmiştir.” şeklinde konuştu.
//MUĞLA MERMERİ KULLANILDI
Adıyaman Üniversitesi’nin, içine doğduğu coğrafyadaki tarihsel mirasın sahiplenilmesi, tanıtılması ve geleceğe aktarılmasına, söz konusu çalışmayla katkıda bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Mustafa Bulat, 50’şer tonluk heykellerin, 25 gün gibi kısa bir sürede Muğla Mermeri’nden şekillendirildiğini dile getirdi. Ekibinde, Barış Aydın, Fuat Kaplan, Gaffari Kaya, Volkan Doğan ve Esra Değirmenci gibi, başarılı heykeltıraşların bulunduğunu kaydeden Bulat, “Bu çalışmanın, Atatürk Üniversitesi’nin akademisyenleri olarak bizler tarafından gerçekleştirilmiş olması ise, ayrı bir gurur meselesidir. Bölgemizdeki üniversitelerimizin, Atatürk Üniversitesi’nden izler taşıyor ve taşıyacak olması, eşsiz bilim yuvamız için de, övünç kaynağıdır.” dedi.