GÖĞÜS HASTALIKLARI HASTANESİ BAŞHEKİMİ DR YİĞİT:
SİGARA TOPLUMSAL YAŞAM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR
Enfeksiyon Hastalıkları Mütehassısı Erzurum Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Ayhan Yiğit, sigaranın zararları konusunda halkı uyardı.
Sigaranın insan sağlığına sayılamayacak kadar zarar verdiğini belirten Yiğit, sigaranın sağlığı ve dolayısıyla yaşam kalitesini ciddi boyutta olumsuz olarak etkilediğini kaydetti.
ENDOKRİN SİSTEMİ ÇALIŞAMAZ HALE GETİRİYOR
Sigaranın “endokrin sistemine”zarar verdiğini bildiren Dr.Yiğit, sigaranın bu sistemdeki hormon ve salgıların algılanmasına, bileşimin değişmesine, fonksiyonlarının tam yapamamasına neden olduğunu, savunma sistemini olumsuz etkileyerek, genel vücut direncini kırarak savunmayı yetersiz kıldığını belirtti. Dr.Yiğit, “sigara içenler her çeşit hastalığa daha kolay yakalanır, bu hastalıklar daha ağır seyredip uzun sürer. Örneğin ciddi bir enfeksiyon olan zatürree de olduğu gibi basit bir enfeksiyon olan grip ve nezlede de durum aynıdır. Diğer bir deyimle sigara içenler Üst Solunum Yolu enfeksiyonlarına sık sık yakalanırlar ve uzun süre düzelemezler. Sigara, Kan hücrelerinin başta lökosit ve eritrositler olmak üzere fonksiyonlarını bozar, yeterli görev yapmalarını engeller. Eritrositler yeterli oksijen ve hemoglobin taşıyamaz, lökositler de yeterli de yeterli savunmayı yapamazlar.”
SİGARA ESTETİK GÖRÜNÜMÜ BOZUYOR
Sigaranın deride yol açtığı olumsuz durumları da anlatan Dr.Yiğit şunları söyledi: ”Vücudumuzu ısı, soğuk enfeksiyon gibi etkenlerden koruyan ve çok önemli estetik varlığımız olan bu organımıza da önemli zararları vardır. Estetik görünümün bozulmasında erken yaşlanmasında ve çeşitli enfeksiyonların daha kolay yerleşmesinde etkili olur.
Sigara, Laranjit, faranjit, bronşit, kronik bronşit, bronşektazi ve pnömonilerin artmasına daha ağır geçmesine tedavinin uzamasına ve de ağır olanların ölümlerine neden olmaktadır. Ayrıca tüberkülozun artmasına ve alevlenmesine, bronş ve akciğer kanserlerinin günde bir paket içenlerde 5 kat, bir paketten fazla içenlerde 20 kat daha fazla olmasına neden olmaktadır. Yine pasif içiciler diğer bir deyimle sigara içilen ortamlarda bulunanlar( ev halkı, iş arkadaşı, yol arkadaşı ve çocuklar) da aynı olumsuz etkilerden zarar görmektedir. Sigara içen ana-babaların çocukları diğer çocuklardan iki kat daha fazla kanser olma riskiyle karşı karşıyadırlar. Ayrıca enfeksiyon hastalıklarına daha fazla yakalanmaktadır.”
SİGARANIN DOLAŞIM SİSTEMİNE ETKİLERİ
Sigaranın “dolaşım sistemi ve kalp hastalıkları” bakımından etkilerini de anlatan Dr. Yiğit şunları kaydetti:” Kalp krizleri, damar sertlikleri, hipertansiyonlar, göz damarları sertliği, göz dibi kanamaları ve felçler; sigara içenlerde içmeyenlere göre önemli ölçüde daha fazladır. Görme bozukluğu, katarakt, işitme azalmasına neden olmaktadır. Kan dolaşımını ve oksijen taşımasını olumsuz etkilediği için bebeklerde bir çok zararlara ve sakatlıklara sebep olmaktadır.Ölü doğumlara, sakat doğumlara, geri zekalı çocuklara, erken doğumlara, düşük kilolu doğumlara sebep olmaktadır. Ayrıca çocuğun enfeksiyonlara karşı dirençsiz olmasına sebep olmaktadır.”
SİGARANIN ZARARLARINI ANLATMALIYIZ
Sigaranın yol açtığı zararları toplumun her kesimine anlatmanın bir toplumsal görev olduğunun altını çizen Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Yiğit şu bilgileri verdi:” “Doğru bilgilendirme bilhassa genç ve okul çağındaki insanlara bu zararlar; yetkililer, uzmanlar, medya araçları ve aile büyükleri tarafından anlatılmalıdır. Her ne sebeple olursa olsun sigara içenler bu zararları bildikleri halde sigarayı bırakamıyorlar, ya da çok az kişi bırakabiliyor. Terk etmek çok zor oluyor. Bu başlama yaşı ülkemizde çok erken yaşlarda oluyor. Ortaokul ve lise öğrencileri çevrenin de etkisiyle sigaraya başlıyor ve bir daha bırakamıyorlar. Bu yaştaki gençleri eğitmemiz zararlarını anlatmamız ve özendirmemiz gerekmektedir. Konferanslar, seminerler verilmelidir. Medya bu işi desteklemeli, uzmanların ve yetkililerin ağzından yayınlar, programlar ve yorumlar yapmalılar. Sağlıklı nesiller yetişmesi için bunlar şart olan şeylerdir. Milli eğitim camiası ile sağlık camiası işbirliği yapmalıdır. Öğretmenler, ebeveynler ve Doktorlar örnek davranış sergilemelidirler. Bu problemler sadece geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir.”