Lübnan'ın başkenti Beyrut’ta mevkidaşı Cibran Basil ile bir araya gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, düzenlenen ortak basın toplantısında Türkiye'nin İdlib'deki gözlem noktalarıyla ilgili, “Suriye’deki gözlem noktalarımız mahsur değil. Bizim kuvvetlerimizi ve askerimizi hiç kimse de mahsur tutamaz” dedi.
Lübnan'ın başkenti Beyrut’a gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, mevkidaşı Cibran Basil ile ortak basın toplantısı düzenledi. Rejim güçlerinin Türkiye’nin Suriye’nin Morek kasabasında bulunan gözlem noktasının olduğu bölgeyi isyancılardan almasının ardından gözlem noktasının mahsur kaldığı söylentilerini yalanlayan Çavuşoğlu, “Suriye’deki gözlem noktalarımız mahsur değil. Bizim kuvvetlerimizi ve askerimizi hiç kimse de mahsur tutamaz. Bunu çok açık ve net bir şekilde söyleyeyim. Evet, İdlib bölgesinde çatışmalar, gözlem noktamızda ve etrafında rejimin faaliyetleri var” dedi. Konu hakkında Astana süreci kapsamında işbirliği ve koordinasyon yapıldığını kaydeden Çavuşoğlu, “Bu konuyu Rusya ve yine İran ile konuşuyoruz. Biz Astana sürecini niçin başlattık, siyasi bir çözüme ulaşmak için. Bunun içinde anayasa komisyonunun kurulması var ve İdlib muhtıramız var. Herkesin buna sadık kalması lazım. Bu mesele bizim oradaki gözlem noktalarımız değil, Suriye’nin geleceği noktasıdır” ifadelerini kullandı.
Suriye’de siyasi çözüme ulaşılması için Rusya ile temasların devam ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Bir an önce çatışmaları durduralım, gözyaşı dursun ve siyasi sürece odaklanıp kalıcı bir barış olsun. Bizim ülkelerimizdeki Suriyeliler de evlerine dönebilsin. Lübnan başta olmak üzere bu bölgenin istikrarı ve güvenliği de aynı şekilde tesis edilsin. Yoksa bizin askerlerimiz orada mahsur filan değil” diye konuştu.
İki ülkenin bölgesel konularda aynı düşüncelerde olduğunu kaydeden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Suriye’de siyasi bir çözüme ulaşmak istiyoruz. Ve Lübnan’ın da bu konuda katkılarını alabilmek için Astana sürecine Lübnan’ı ve Irak’ı da dâhil etme kararı aldık ve en son toplantıya katıldılar” dedi.
“FİLİSTİNLİLERİN HAKLARI PARAYLA SATIN ALINAMAZ”
Filistin üzerinde ekonomik hakimiyet kurulması için ABD liderliğinde yapılan çalıştayı eleştiren Çavuşoğlu, “Filistin konusunda ise İsrail’in işgaline karşı Filistinli kardeşlerimizi savunmaya devam edeceğiz. Filistinlilerin haklarının parayla satın alınamayacağını biz başta ABD olmak üzere herkese göstermek istiyoruz. Biz Türkiye olarak İsrail’in Kudüs’te ve Filistin topraklarındaki işgalini ayrıca Suriye'nin Golan tepelerindeki politikalarını ve denizde de Lübnan’ın haklarına karşı yaptığı tecavüze karşıyız ve bu ülkelerin sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğünü ve haklarını en güçlü koruyan ülkelerden birisi Türkiye’dir” ifadelerini kullandı.
Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönmesi için sadece iki ülkenin değil uluslararası toplumun da emek sarf etmesi gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Suriye’ye dönmek isteyen mültecilerin en büyük endişesi; ‘Geri döndüğümüz zaman ne olacak?’ Yani başta hayatları olmak üzere geleceklerinden endişe ediyorlar. O nedenle geri dönme konusunda tereddütleri var” ifadelerini kullandı.
SURİYE’DE GÜVENLİĞİN SAĞLANMASI MESAJI
Türkiye’nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarında kontrol altına aldığı bölgelere 346 binden fazla Suriyelinin geri döndüğüne dikkat çeken Çavuşoğlu, “Çünkü buralarda kendilerini güvende hissediyorlar. Dönen Suriyelilere de yardım etme konusunda uluslararası toplumun daha duyarlı olması lazım. Özellikle Suriye’ye dönen bu göçmenlerin su, elektrik, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarını karşılama konusunda daha duyarlı olmak lazım” ifadelerini kullandı. Suriyelilerin gönüllü olarak ülkelerine dönmesi için Lübnan ile istişare yaptıklarını kaydeden Çavuşoğlu, “Suriyelilerin Suriye’ye dönerken neler yapılması konusunda Lübnan, Ürdün ve Irak ile bir ortak forum düzenleyebiliriz. Uluslararası toplumu da davet edebiliriz” dedi.
“KIBRIS TÜRK HALKININ İÇİNDE OLMADIĞI HİÇBİR ANLAŞMANIN GEÇERLİLİĞİ YOKTUR”
Toplantının soru cevap kısmında Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin gerçekleştirdiği hidrokarbon arama ve çıkartma faaliyetleri hakkındaki bir soruyu cevaplayan Çavuşoğlu, “Biz Doğu Akdeniz’de paylaşmayı bilen herkesle işbirliği yapmak isteriz. Bu konuda da kardeşim Cibran’ın dediği gibi Lübnan’ın kendi kıta sahanlığında ve karasularındaki zenginliğin uluslararası piyasaya ulaşması konusunda Lübnan ile iş birliği yapmaya hazırız” dedi. Türkiye’nin kendi haklarının gasp edilmesine karşı olduğu gibi komşularının da haklarını gözettiğinin altını çizen Çavuşoğlu, “Türkiye’nin ve Kıbrıs Türkünün haklarının gasp edilmesine izin vermiyorsak, Lübnan’ın da haklarının gasp edilmesine karşıyız. İki mesaj veriyoruz, Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının hakkını sonuna kadar savunacağız. İki, Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk halkının içinde olmadığı hiçbir anlaşmanın geçerliliği yoktur, hayata da geçemez. Biz her zaman güçlünün değil, haklının yanında olduk. Zulmedenin değil mağdurun hakkını savunan olduk, adaletten yana olduk, dolayısıyla İsrail’in saldırgan tutumlarına karşıyız İsrail’in kime yönelik olursa olsun tecavüzüne karşıyız. Bu konuda da desteğimizi kardeş ülkelere devam ettireceğiz" dedi.