Cadde, sokak, çeşme veya derelerde halı yıkayan kadınların farklı sakatlıklar ile hastaneye başvurduğunu söyleyen Dr. Oğuz Yüksel, riskin halıları evden dışarı çıkarmaya çalışırken başladığını, yıkama ve kurutma sırasında devam ettiğini belirtti. Bir kadının eğilerek yaklaşık 30 kiloluk bir halıyı kaldırmasının bel ve boyun fıtığı veya burkulmaya neden olabileceğini vurgulayan Dr. Yüksel, "Halı yıkanan günden sonraki hafta içinde ev hanımları sıklıkla hastanelere başvuruyor. Halıyı yıkamak için toplayıp kaldırırken bel ve boyun fıtığı, bel burkulması oluyor. Diz çöküp yıkarken dizde ödem, menüsküs, kireçlenme, silerken de omuz, dirsek, el bileğinde ve bu bölgedeki kaslarda zorlanma, yırtılma ve iltihaplanma oluşabilmektedir. Bu sakatlıkların tedavisi uzun süre alırken kimi zaman da kronikleşip ameliyata kadar gidebilmektedir" diye konuştu.
Çok uygun fiyatlarla evdeki halıların temizletilebileceğini ve gerekli hijyenin sağlanabileceğini kaydeden Dr. Oğuz Yüksel, "Bundan kaçan kadınlar aslında hem kendilerine hem de ülke ekonomisine büyük zarar veriyor. Polikliniğe gelen ev hanımlarına hastalığın neden olmuş olabileceğini sorduğumda, 'Halı yıkarken oldu' demiyor çünkü bunu akıllarına bile getirmiyorlar. 'Halı yıkadınız mı?' diye sorduğumda 'Evet' diyorlar. Metrekaresini 2- 3 liraya yıkatabileceğiniz halılar kadınları ömür boyu sakatlığın veya hastalığın pençesine atabilir. Oluşan bu sakatlıklar hastalarda uzun süreli iş gücü kaybına neden olurken, tanısı ve tedavisi de ülke ekonomisine ekstra külfet oluşturmaktadır. Ev hanımları sakatlıklara neden olabilen halı yıkama işini profesyonellere bırakmalı" dedi.
Öte yandan, sokaklarda yıkanan halılardan akan deterjanlı suların çevreye zarar verdiği, yolları da kayganlaştırarak kazalara neden olduğu ve su israfını da beraberinde getirdiği belirtildi.