ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Öğretmenlere diyabet bilgilendirmesi
Öğretmenlere diyabet bilgilendirmesi
Çiftçi’den Öğretmenler Günü mesajı
Çiftçi’den Öğretmenler Günü mesajı
‘Öğretmenler Günü Kutlu Olsun’
‘Öğretmenler Günü Kutlu Olsun’
 Trendyol 1. Lig: Gençlerbirliği: 1 - MKE Ankaragücü: 0
 Trendyol 1. Lig: Gençlerbirliği: 1 - MKE Ankaragücü: 0
Trendyol 1. Lig: Y.Malatyaspor: 1 - İstanbulspor: 4
Trendyol 1. Lig: Y.Malatyaspor: 1 - İstanbulspor: 4
HABERLER>ARAŞTIRMA İNCELEME
3 Ekim 2009 Cumartesi - 05:52

Erzurumlu Kadı Mustafa Darîr

Siyer, sözlükte “tavır, hareket, hayat tarzı, vaziyet, hâl, ahlâk” anlamlarına gelmektedir. Zaman içinde sadece Hz. Peygamber’in hayatı anlamında kullanılarak,bu amaçla yazılan eserlere isim olmuştur.

Erzurumlu Kadı Mustafa Darîr

Müslümanlar arasında Hz. Peygamber’in hayatını bütün yönleriyle tespit etmek ihtiyacı, İslâm’ın çok erken dönemlerinde ortaya çıkmıştır. Bunda, Kur’an’ın, Hz. Peygamber’i, Müslümanlara örnek göstermesi ve ona uyma çağrısı, İslâmî ilimlerin tedvin edilmesi, Müslümanların diğer din ve medeniyet mensuplarıyla karşılaşmaları ve birlikte yaşamaları ile Hz. Peygamberi görememiş nesillerdeki onu tanıma şevk ve arzusu gibi sebepler etkili olmuştur.
Hz. Peygamber’in hadisleri toplanmaya başlayınca siyer konusunda büyük adım atılmış, bundan dolayı ilk siyer yazarları aynı zamanda hadisçiler olmuştur.
Siyer yazarlarının başında Hz.Osman’ın oğlu Eban ve Urve b.Zübeyr yer almaktadır.
Ayrıca İbn İshak ve İbn Hişam, siye konusunda en önemli iki yazardır. Siyer ilminin mahiyet ve özellikleri, İbn İshak ve İbn Hişam’ın yazdığı eserlerle çizilmiştir. Siyer kitapları başlangıçta Arapça yazılmış, daha sonra Farsça, Türkçe ve diğer dillere tercüme edilmiştir.
Muhtevaları bakımından aynı özellikleri taşıyan siyerler, yazarların yeteneklerine göre konunun ele alınışında ve işlenişinde farklılık göstermiştir. Siyer kitapları, Hz. Peygamber’in hayatını bütün yönleriyle ele alan eserlerdir.
Bugün değişik dillerde yazılmış çok sayıda siyer kitabı mevcuttur.
Türkçe ilk siyer, Erzurumlu Kadı Mustafa Darîr tarafından790/1388 yılında Mısır’da yazılmıştır. Darîr’in hayatı hakkında bilinenler, kendisinin eserlerinde verdiği bilgilerle sınırlıdır. Darîr, Anadolu’da Osmanlı Devleti ile diğer Türk beyliklerinin hüküm sürdüğü, Erzurum ve çevresinin Eretna Devleti; Mısır, şam ve Halep’in Memlükler tarafından yönetildiği, XIV. asrın ikinci yarısında yaşamıştır. Darîr, bu asrın başlarında önemli bir ilim ve irfan merkezi olan Erzurum’da doğmuş, ilk eğitimini burada tamamlamış, asrın ikinci yarısında bölgede birtakım huzursuzluklar yaşanması üzerine ilme ve âlime değer veren Memlüklerin merkezi Mısır’a gitmiş ve burada sultanların teşvikiyle önemli Türkçe eserler meydana getirmiştir.
1390’lı yıllarda Mısır’dan ayrılarak Karaman’a gelmiş ve burada Mevlevîliğe intisap etmiştir. Daha sonra Karaman’dan ayrılmış, Şam ve Halep’e gitmiş ve son eserlerini buralarda kaleme almıştır. Darîr’in bundan sonraki hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Doğuştan gözleri görmeyen Erzurumlu Kadı Mustafa,“Darîr” lakabıyla anılmıştır.
Darîr, kuvvetli bir hafızaya sahip olduğundan öğrenmek istediği bilgileri bir başkasına okutarak hafızasına yerleştirir.
Türkçe dışındaki eserleri önce dinleyip, sonra tercüme ederek yazdırırdı. Bu şekilde bugün bilinen dört tercüme eser meydana getirmiştir. Kıssa-i Yusuf(Yusuf u Züleyha), Sîretü’n Nebi, Fütûhu’şşâm, ve Yüz Hadis Yüz Hikâye Tercümesi. Darîr’in kişiliğinde ilmî, edebî ve tasavvufî yönler bulunmakla birlikte edebî yön ağır basmaktadır.
Darîr’in siyeri, Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferinden dönüşünde İstanbul’a getirtilmiştir. Yazılışından iki asır sonra1594/1595’te III. Murat’ın emriyle saray kütüphanesi için minyatür ve tezhipli olarak istinsah edilmeye başlanmıştır.Sultan III. Murat’ın vefatı üzerine III. Mehmet döneminde tamamlanmıştır. Tespit edilen yetmiş civarında nüshası bulunan eser,hem saray hem de halk nezdinde büyük bir itibar görmüş ve asırlarca zevkle okunmuştur.
Böylece eser, tarihin seyri içinde Türk insanının zihninde peygamber tasavvurunun / anlayışının oluşmasında önemli bir rol üstlendiği gibi, peygamber sevgisinin gönüllere yerleşmesinde de etkili olmuş ve Türk İslâm kültürünün kaynakları arasındaki yerini almıştır.
Sonuç olarak, Türk İslâm kültürünün önemli kaynaklarından biri olan Sîretü’n Nebî,Türk edebiyatında yazılmış ilk Türkçe siyer kitabı olmasının yanında, şifahî kültürün güzel bir örneği ve gözleri görmeyen Darîr’in güçlü hafızasının ürünüdür.Sîretü’n Nebî, III. Murat döneminde saray kütüphanesi için minyatürlü ve tezhipli olarak çoğaltılmış, böylece XVI.asır Osmanlı resim sanatının şaheserlerinden kabul edilmiş, dolayısıyla eser, sanat ve estetik yönünden kıymetli bir sanat eseri; dil ve üslûbu, edebî türlerden ve sanatlardan yararlanması dolayısıyla da edebî değeri yüksek bir edebiyat eseri olmuştur.
Türkçe ilk mevlid manzumesini de barındıran eser, başta Süleyman Çelebi olmak üzere daha sonraki bütün mevlid yazarlarına kaynaklık etmiştir.
 Bu bakımdan Darîr, Türk edebiyatında ilk mevlid yazarıdır.
Sîretü’n Nebî, daha sonra yazılan siyer kitaplarına örneklik ve kaynaklık etmiş, güvenilir olmayan bazı kaynaklardan yararlanılarak yazılması sebebiyle, siyerle ilgisi olmayan bazı bilgiler de içermiştir. Bundan dolayı eseri, siyer kaynakları arasında değerlendirmemek gerekmektedir. Ayrıca birçok siyer kitabında olduğu gibi eserde Hz. Peygamber, peygamberlik kendisine verilmeden önce doğumundan itibaren, hatta Hz. Âdem’den öncede peygamber olarak kabul edilmiş; Hz. Peygamber’in pek çok mucizesinden abartılı bir şekilde bahsedilmek suretiyle beşerî yönü göz ardı edilmiş ve beşer üstü bir peygamber anlayışı işlenmiş, bu noktada itidalli davranılamamış ve aşırılığa düşülmüştür. Sîretü’n Nebî, Türk tarihi açısından bunalımlı bir dönem olan XIV. asırda kaleme alınmış, Türk insanını manevî açıdan desteklemek gibi yüce bir gayeye hizmet etmiş ve peygamber sevgisi etrafında birleştirmeyi hedeflemiştir. Sîretü’n Nebî, yazıldığı dönemdeki Türkçe’nin durumunu göstermesi bakımından Türk dili ve edebiyatı ile edebiyat sosyolojisi; yazıldığı dönemin toplumsal duyarlılıklarını göstermesi bakımından da sosyal tarih çalışmaları açısından önemli bir kaynaktır.
Sîretü’n Nebî, günümüz insanının istifadesine sunulmuş;iki ayrı yazar tarafından farklı nüshalar esas alınmak suretiyle sadeleştirilerek yayımlanmıştır.(M. Faruk Gürtunca, Kitabı Siyeri Nebi, Peygamber Efendimizin Hayatı, IIII,Ülkü Yayınevi, İstanbul 1963. Darîr, Erzurumlu Mustafa Darîr Efendi, SiyeriNebi, (Yayına Hazırlayan: Selman Yılmaz), III, Darulhadis Yayınları, İstanbul2004.
NOT:Bu yazı Diyanet Dergisinin Eylül 2007 sayılı nüshasından alınmıştır.

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Müezzinlik ve Ezan
Din hizmeti, gerçekten çok kapsamlı ve özellikli bir hizmettir. Onu, dar ...
Türk islam Sanatı
“İslam sanatında rastlanan büyük süsleme dehasına hiçbir halkın sınaî ...
Erzurum’un Sanat Değerleri
Altan Erbulak 11 Kasım 1929da Erzurum’da doğdu.Annesi, dini bütün bir ...
 
Atatürk ve TDK
TDK’nin kurucu ve koruyucu (hami) başkanı Yüce Atatürk, 12 Temmuz ...
İsmâil Dede Efendi
Kalıbı ile Osmanlı tahtında oturan Üçüncü Sultan Selim, gönlü ile Mevlevi ...
Akif’e Saygı
"Akif'e saldıranlar, onun İstiklal Marşı'nı dinleyerek bayrağı selamladılar: ...
 
Gönül Telimizi Titretenler
“Geçti zahm-ı tîr-i hicrin, tâ dil-i nâşâdıma, Merhamet ey gamze-i câdû, yetiş imdâdıma"
İnsanın En Temel İhtiyacı Sevgi
İslam dini sevgi dinidir. Mümin seven insandır, sevgi müminin ziynetidir. Sevgi; ...
Dördüncü Boyuta Şiir Yazan Adam
Çağının, bedeninin ve ruhunun yalnızı… Yıllarca aradı; kâh hakikatin ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kayyım uygulaması milletin ortak talebidir
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Onurun 41. Yılı
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Peki bu işleri kim yapsın?
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Bevval-i Ceh-i Zemzem: FETÖ ve İblis..
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Hitabetin İhtişamı ve Hikâyenin Gücü
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Ehramlı kadınlar çiftçi olamaz mı yani?
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva