Tanzimat sonrası dönemde, Erzurum’dan hep “eğitim merkezi” olarak bahsedildiği bildirildi. II. Abdulhamid’in, savaşlara rağmen özellikle Erzurum’da eğitime büyük önem verdiği öğrenilirken, ‘Sultani’ adı verilen ilk lisenin de, yine Erzurum’da kurulduğu kaydedildi. Erzurum’daki eğitim hareketlilikleri, İstanbul’daki meşhur dergilerde de yer edinirken, Servet-i Fünun, Malumat ve Şehbal gibi yayın organlarının, Erzurum’daki eğitim faaliyetlerinden övgüyle bahsettikleri sayıları da bulunuyor.
Erzurum’da, Sultani adı verilen okulun dışında, İdadi ve İbtidai adı verilen ilk ve ortaokulların da hizmet verdiği kaydedilirken, askeri ve Avrupai tarzda eğitim veren ilim yuvalarının da, Erzurum’daki öncelikli eğitim merkezleri arasında bulunduğu belirtildi.
1912 tarihli Şehbal dergisi, Merkez Mekteb-i İbtidaisi’nden çekilen bir fotoğrafı bastığı sayısında, Erzurum’daki eğitim hareketlerine geniş yer ayırırken, şehirden, ‘Anadolu’nun tahsil cenneti’ olarak bahsediliyor.
//MEKTEP ZENGİNİYDİK
Erzurum, Müslüman bireylerin çocuklarına eğitim vermeleri için kurulan okulların yanında, Ermeni çocuklarına eğitim veren yabancı okullarının da bulunduğu öğrenildi. Avrupai tarzda eğitim veren Sansaryan Okulu’nun, devlet izni ile açıldığı ve ardından Türk öğrencileri de kabul ettiği bilinirken, Tebaa-ı Şahane adı verilen karma okulların da, yine Erzurum’da çok sayıda mezun verdiği ifade edildi.
Erzurum Merkez Mekteb-i İbtidaisi öğrencilerinin birlikte çektirdiği bu fotoğraf, dönemin öğrenci kıyafetlerini de göstermesi bakımından ayrı bir anlam taşırken, öğrenciler, fesleri ve tören kıyafetleriyle dikkat çekiyor. Fotoğrafta yer alan İbtidai mektebinin öğrencilerinin kimler oldukları bilinmezken, torunlarının halen daha Erzurum’da hayatta olabilecekleri tahmin ediliyor.