Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Karabulut, Erzurum’un sadece Doğu Anadolu Bölgesi’nin değil Türkiye’nin önemli merkezlerinden biri olarak düşünülmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “TRT’nin önemli kanallarından birisi Erzurum’da konuşlandırılarak Erzurum Türkiye’nin ve dünyanın önemli sorunlarının konuşulduğu, tartışıldığı ve çözümlerin üretilebildiği bir merkez olarak algılatılmalıdır” dedi.
BÖLGE KALKINMA SÜRECİNDE “AKTİF DEVLET” E İHTİYAÇ VAR
Doğu Anadolu Bölgesi’nin Türkiye’nin sosyo-ekonomik göstergeler itibarıyla en geri kalmış bölgesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karabulut, “Bunu tarihi, siyasi, iktisadi, coğrafi ve diğer pek çok nedeni bulunmaktadır. Ancak, bölgeyi bir cazibe merkezi yapmak ve kalkınmasını sağlamak mümkündür. Bunun için yapılabileceklerin altını çizebiliriz: Öncelikle Erzurum ve Doğu Anadolu Bölgesinin kalkınma sürecinde “Aktif Devlet” e ihtiyaç vardır. Diğer bir anlatımla devlet öncülüğünde çıkış yapılmasına ihtiyaç vardır. Çünkü bölgenin ekonomik, sosyal, coğrafi ve siyasi koşulları bunu gerektirmektedir. Serbest piyasa ekonomisi modeliyle bölgenin kalkındırılmasının çok zor olacağı kabul edilmelidir. Bunun için öncelikle devletin ili bir basın merkezi yapma çalışması öne çıkarılabilir.
ERZURUM YAYIN MERKEZİ HALİNE GETİRİLEBİLİR
Erzurum bir yayın merkezi haline getirilebilir. Örneğin TRT’nin önemli kanallarından birisi Erzurum’da konuşlandırılarak Erzurum Türkiye’nin ve dünyanın önemli sorunlarının konuşulduğu, tartışıldığı ve çözümlerin üretilebildiği bir merkez olarak algılatılmalıdır. Bunun için Atatürk Üniversitesi gibi bir potansiyelin etkin değerlendirilmesi çok önem arzedecektir. TRT Bölge Müdürlüğü’nün ve İletişim Fakültesinin birikiminin değerlendirilmesi bu sürecin etkin işlemesini kolaylaştıracaktır. Ancak dikkat edilmesi gereken konu; böyle bir merkezin sadece Erzurum ve Doğu Anadolu Bölgesiyle ilgilenmesi değil, Türkiye ve Dünya Gündemini belirleyebilecek bir vizyonla çalışmasıdır. Böylece Erzurum ve bölgenin ana merkez algısı oluşturulacak ve kalkınması çok hızlanabilecektir. Günümüzün iletişim ve ulaşım olanakları bunu mümkün kılmaktadır. Kaldı ki çağrı merkezi gibi bir örnek de mevcuttur.” Diye konuştu.
“Değişik teşvik araçları ve yasalarla bundan sonra kurulacak devlet ve vakıf üniversitelerinin Hasankale Ovası veya uygun bir coğrafyada bir eğitim merkezi oluşturma gibi bir model üzerinde de çalışılabilir” diyen Prof. Dr. Karabulut daha sonra şunları kaydetti; “Türkiye’nin bölgesel lider ve büyük ülke olma özelliğine uygun olarak böyle bir oluşum Kafkasya ülkeleri ve İran ile işbirliği içerisinde de oluşturulabilir.
Bunu tamamlayacak en önemli uygulama ise Bölgeyi bir Turizm merkezi haline getirecek, Erzurum-Ağrı-Van-Iğdır-Kars-Erzurum şeklinde bir modern tren ağı vasıtasıyla yaz ve kış turizm potansiyellerini bir bütün halinde değerlendiren projeler üzerinde çalışmaktır. Böylece birbirini tamamlayıcı önemli bir uygulamalar bütünü gerçekleştirilmiş olur.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bu tür proje ve çalışmalar üzerinde düşünülmesini gerektiren temel gerekçe olarak; şimdiye kadar üzerinde çalışılan sıradan proje ve uygulamaların istenilen sonuçları vermediğidir. Çünkü bölgenin kalkınması gerçekleştirilememiştir. Tekrar unutulmamalıdır ki, bölgedeki her süreçte devlete önemli görevler düşmektedir. Bunun gerekçeleri ayrıca tartışılabilir.”