Ali Fuat Cebesoy’un; “Moskova Hatıraları” isimli eserinde, Erzurum’da kahramanlık destanlarının yazıldığı Aziziye Zaferi’nden övgüyle bahsediliyor.
1920 yılının Aralık ayı sonlarında Moskova Büyükelçiliği görevi ile Rusya’ya hareket eden Ali Fuat Cebesoy, Erzincan, Erzurum ve Kars’taki izlenimlerinin yanında, Moskova’daki görevi süresince yaşadıklarını anlattığı “Moskova Hatıraları” adlı kitabında, Erzurum’dan ve Aziziye Zaferi’nden övgülerle bahsediyor. Özellikle Milli Mücadele kahramanı olan Nene Hatun’un, nazarında yüksek rütbeli bir subaydan farksız olduğuna vurgu yapan Cebesoy, eserinde, Erzurum halkının gösterdiği kahramanlığın, kendinden kat kat güçlü olan düşman ordusunu bir çırpıda nasıl hüsrana uğrattığına dikkat çekiyor.
//ERZURUM’A ÖVGÜ
Kitabında, Erzurum’u “bütün tarihi boyunca fedakârlık ve kahramanlıklarla tanınmış bir yurt parçası” olarak tanımlayan Ali Fuat Cebesoy, ülkenin Doğu sınırlarındaki bütün savaşlarda Erzurum halkının üzerine düşen vazifeyi fazlası ile yaptığını kaydederek, hatıralarına yer verdiği kitabında, yakından tanıma fırsatı bulduğu Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın 1877 sonlarındaki kahramanlığını, askerin fedakârlığını ve onlara yardıma koşan Erzurumluların katkısına dikkatleri çekiyor.
//AZİZİYE ZAFERİ VE TÜRK MİLLETİNİN DAYANIŞMASI
Ali Fuat Cebesoy’un, kitabında Erzurum’da yazılan Aziziye destanını şu cümlelerle aktarıyor: “…Erzurum istihkâmlarının Rusların eline geçmek üzere bulunduğu bir sırada Erzurumlular şahlandı. Çoluğu ile çocuğu ile ihtiyarı ve genci ile askerle beraber tabyalara doğru yürüdü. En ön saflarda gelinlik kızlar bile vardı. O gün akşama kadar kan ve ateş içinde dövüştü. Akşam düşman Erzurumlunun kahramanlığı karşısında yenilmiş ve perişan bir şekilde Aziziye tabyasını terk etmişti...”
Ali Fuat Paşa, kitabında geniş verdiği Aziziye Zaferi ile birlikte, kadınların ve gelinlerin önderi olan Nene Hatun’dan da bahsediyor. Nene Hatun’u, yüksek rütbeli bir subay ve Milli Mücadele’nin bir anıtı olarak tanımlayan Ali Fuat Cebesoy, milli kahramandan ise şöyle bahsediyor: “O, savaşın fedakâr kahramanlarından Nene Hatun bugün hala aramızdadır. (1952) Cenab-ı Hak’tan kendisine uzun ömürler ihsan eylemesini niyaz ederim.”
//ALİ FUAT CEBESOY, KİMDİR?
1882 yılında İstanbul'da doğdu. Babası İsmail Fazıl Paşa'nın gönülsüzlüğüne rağmen, girdiği Harp Okulu'nda Mustafa Kemal ile aynı sınıfa düşmesi bir bakıma gelecekteki kaderini çizmiş oldu. Cebesoy'un Beyrut'ta başlayan kıta hizmetleri, 1908'deki Roma Askeri Ateşeliği dışında, çok hareketli geçti. Trablus'ta savaş başlar başlamaz (1911) oraya ilk gidenler arasındaydı. Balkan Savaşı sırasında Karadağ'da, Yanya Kalesinde, Pista ve Pisani muharebelerinde, 1. Dünya Savaşının başında tümen komutanı olarak katıldığı Kanal Hareketinde, büyük başarılar gösterdi. İstanbul Hükümeti'nin İçişleri Bakanı, Mustafa Kemal'in görevsizliğini bir genelgeyle açıklayınca Ali Fuat Paşa'da kendi bölgesindeki valilere ve mutasarrıflara kendisinden gelecek emirlere göre hareket edilmesini bildirdi (1919). Ayrıca, her tarafta Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyetlerinin kurulacağını ilgililere hatırlattı. Bu çabaları takdirle karşılandığı için, Sivas Kongresi sonrasında Cebesoy, Umum Kuvayı Milliye komutanı olarak görevlendirildi. Kendisini çekemeyenlerce Çerkez Ethem taraftarlığıyla suçlandı. Doğru olmadığı sonradan belgelerle ortaya konan bu suçlama üzerine, ayaklanmaların bastırılmasından sonra, Ankara'ya çağrılarak Moskova Büyükelçiliğine atandı. Mustafa Kemal'in talimatını yerine getirmekle yükümlü olduğu bu zor görevi başarıyla yürüttü ve 10 Mayıs 1921'de Ankara'ya dönerek Mecliste siyasi çalışmalarına başladı. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti başkanlığını yaptı. 1925'te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kurucuları arasında yer aldı. Ertesi yıl (1926) İzmir Suikasti dolayısıyla Ali Fuat Paşa da tutuklandı, yargılandı ve beraat etti. Cebesoy'un ikinci dönem siyasi hayatı İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı yıllarında başladı. Milletvekili olarak tekrar Meclise girdikten sonra Bayındırlık Bakanlığı (1939-1943) ve bir ara TBMM Başkanlığı da (1947-1950) yaptı. 1968 yılında öldü.