Kazım Karabekir Esnaf Kefalet ve Kredi Kooperatifleri Birliği Başkanı Seyfettin Saka, “Erzurum’da ‘yeddi haftalar’ süreci vardı. Bu süreç özellikle 2008 yılında tarihe karıştı. Erzurum’daki ekonomik krizin fotoğrafını çekmek açısından yeddi haftalar geleneği önemli bir ölçüdür” dedi.
TİCARETTE GELENEK GÖÇÜŞMESİ
Halk arasında ‘yeddi haftalar’ olarak tanımlanan sürecin, köylünün mahsulünü topraktan kaldırıp, ekinini depoladıktan sonra kışlık ihtiyaçlarını gidermek için Erzurum’un çarşı pazarlarına akın ettiği dönem olduğunu belirten Seyfettin Saka, bu gelenek nedeniyle ticarette en canlı günlerin Ekim ve Kasım aylarında geçirildiğini belirtti.
DURGUNLUK HİSSEDİLİR BOYUTA ULAŞTI
2008 yılında piyasalara anormal bir durgunluk çöktüğünü anlatan Saka, bu durgunluğun, ‘yeddi haftalar’ sürecini bile ortadan kaldırdığını kaydetti. Köylünün kışlık ihtiyacını gidermek için akın ettiği çarşı ve pazarların şimdilerde ölüm sessizliği yaşandığına işaret eden Saka, “Küresel ekonomik kriz diyorlar, etkisini aylar sonra gösterecek diyorlar. Aylar sonraya gitmeye gerek yok, çünkü ekonomik kriz Erzurum’u çok daha erken vurmuştur. Ticaret merkezi olan Erzurum’da eğer yeddi haftalar döneminde bile para kazanılamıyorsa, tehlike sinyalleri çalıyor demektir” diye konuştu.
YAKACAK FİYATLARINA MÜDAHALE İSTEĞİ
Kazım Karabekir Esnaf Kefalet ve Kredi Kooperatifleri Birliği Başkanı Seyfettin Saka, kış mevsiminin yaklaştığı bugünlerde, vatandaşın kışlık yakacak derdine düştüğünü vurgulayarak, ekonomik krizin özellikle kömür fiyatlarına olumsuz etki yaptığını ifade etti.
Kömürün fiyatında hızlı bir yükselişin olduğunu ve bir ton kömürün neredeyse bin YTL’ye yaklaştığına dikkati çeken Saka, “Asgari ücretle bir ay geçinmek zorunda kalan onbinlerce ailenin bulunduğu Erzurum’da, kömürün tonu neredeyse bin YTL sınırına dayandı. Bu yükseliş nedense hiç kimsenin dikkatini çekmiyor. Başta hükümeti temsil eden iktidar milletvekilleri olmak üzere, Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve sivil toplum örgütü yetkililerinin bu konuda acilen harekete geçmesi ve bir kriz masası oluşturmaları gerekmektedir. Öyle ya da böyle kömürdeki anormal fiyat artışına karşı tedbir alınmalı, gerekirse alternatif arayışına girilmelidir. Erzurum’da bu meseleye sahiplik etmek, yoksul ailelere ücretsiz kömür dağıtmakla olmuyor. Erzurum’da bir kış mevsimi bir ton kömürle geçirilemeyeceği gibi, hiç kimse bir ton kömüre bin YTL ödeyecek kadar lüks yaşamıyor. Gözler açılmalı ve artık bu gerçek görülmelidir” şeklinde konuştu.