HAYATA BERABER BAŞLADILAR
BİRİ BAKAN OLDU, DİĞERİ OTO TAMİRCİSİ
Erzurumlu oto tamircisi İsmail Hakkı Torun, çocukluk arkadaşı Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın çocukluk yıllarını anlattı.Dört çocuk babası olan Torun, çocukluk yıllarında Recep Akdağ'la aynı mahallede oturduklarını, aynı okulda okuduklarını ve arkadaşı Akdağ'ın doktor olmak istediğini, kendisinin ise pilot olmak istediğini belirtti. Akdağ'ın sürekli ders çalıştığını, çok süper futbol oynadığını belirten Torun, "Çocukluk resimlerimize bakıyorum, onun elinde hep kitaplar var. Okuyup bir yerlere geleceğini o yıllarda çekilmiş fotoğraflar bile gösteriyor" dedi.
SINIFINI TAKDİRLE GEÇERDİ
Çocukken bile sağlığa çok önem verdiğini belirten Torun, "Çocukken benim sigara içmeme çok kızardı, 'Seninle arkadaşlık yapmak çok güzel ama sigara içmen çok kötü' diye hep kızardı" dedi. ''Çocukken karar vermişti doktor olmaya, hep ders çalışır, sınıfını hep taktirle geçerdi'' diye konuşmasına devam eden Torun, "İnsan karalı oldu mu, hedefine ulaşıyor, o kararlıydı ve başardı. Hatta daha fazlası oldu, Sağlık Bakanı oldu" dedi.
AKDAĞ’LA ÖVÜNÜYORUZ
Hep pilot olmayı istediğini söyleyen Torun, "Akdağ'ı örnek alsaydım, belki şimdi ben de pilot olurdum. Fakat sadece istemekle sınırlı kaldım. Sınavlarda başarılı olmama rağmen kolumun kırık olması bütün hayallerimi yıktı" diye konuştu. Torun, ortaokul 3. sınıfta okuyan oğlunun pilot olacağını ve kendisinin başaramadığını oğlunun başaracağını kaydederek, ''İnsanlar hedefine ulaşamadığı zaman hep içlerinde onun ezikliğini yaşarlar. Sağlık Bakanımızın yerinde olmayı çok isterdim, ama inşallah oğlum benim yapamadığımı yapacak" dedi.
AKDAĞ KÖŞESİ YAPTI
Fotoğrafları iş yerinin bir köşesine ''Recep Akdağ köşesi'' olarak astığını anlatan İsmail Hakkı Torun, "O fotoğraflara sürekli bakıyorum. 31 Aralık 1975 yılında bana vermiş olduğu takvim yaprağını üzerinde onun imzası var diye hala saklıyorum. O takvim yaprağının arkasında 'İhtiyar Adam' diye bir şiir var. O şiiri okuyup, Bakanımın ne demeye çalıştığını anlıyorum. Özellikle, 'Odun yığınını vurup arkaya, Bir adam yollara düzülmüş yaya, Güneş alev alev, yol da epeyi, Aşmaya hali yok karşı tepeyi' mısraları
bana çok şey anlatıyor ve bu eskimiş kağıt parçasının bile benim için manevi değeri çok fazla'' diyerek sözlerini tamamladı.