Erzurum Valisi Celalettin Güvenç:
Büyükbaş Hayvanı Islahı projesi bölgenin geleceğidir
Erzurum Valisi Celalettin Güvenç, Büyükbaş Hayvan Islahı Projesi, sadece hayvan ıslahı projesi değil, yoksullukla, cehaletle savaş, bölgenin geleceğinin planlanması projesidir'' dedi.
Erzurum Valiliği, Atatürk Üniversitesi (AÜ) ve Tarım İl Müdürlüğünce 3 yıldır sürdürülen ''Büyükbaş Hayvan Islahı Projesi''nin tanıtımı ve değerlendirilmesi amacıyla AÜ Kültür Merkezinde bir toplantı düzenlendi.
Vali Güvenç, toplantıda yaptığı konuşmada, ülkenin büyükbaş hayvancılık merkezi olan Erzurum'a kültür ırkı hayvanların 10 yıl önce getirilmeye başlandığını anımsattı.
MODERN HAYVANCILIK GELİŞTİRİLMELİ
Yıllarca ihmal edilen hayvan ıslahının, 10 yıl gibi bir sürede tamamlanmasının mümkün olmadığını ifade eden Güvenç, şunları konuştu:
''Hayvan ıslahını yeterli ölçüde yapamadık. Modern hayvancılığa geçemememizin sebebi de budur. Modern hayvancılık için hayvancılıkla ilgili mevcut mantalite ve anlayışı değiştirmeliyiz. 'Saldım çayıra, mevlam kayıra' anlayışı ile modern hayvancılığın yapılması mümkün değildir. Çiftçilerimizi modern hayvancılık şartları konusunda bilgilendirmeliyiz. Bizim yapmak istediğimiz de hayvancılıkta komple bir değişim ve dönüşümü gerçekleştirmektir.''
İSTENİLEN DÜZEYDE DEĞİLİZ
Vali Güvenç, hayvan ıslahıyla ilgili başlattıkları söz konusu proje kapsamında önemli çalışmaların yapıldığını, ancak hala kentte suni tohumlama ve hayvan ıslahın istenilen düzeye ulaşamadıklarını belirtti.
Vatandaşların modern ahırlarda kültür ırkı hayvanlara bakmasını sağlamak amacıyla çalıştıklarını ifade eden Güvenç, ''Bu proje, sadece hayvan ıslahı projesi değil, bu proje yoksullukla cehaletle yoklukla savaştır, bölgenin geleceğinin planlanması projesidir. Ancak bu konudaki başarımız yeterli değil. Tek başarılı olduğumuz nokta bu konuda etkin ve yetkin yerlerin sorunun büyüklüğüne vakıf olmasıdır'' diye konuştu.
Tarım İl Müdürlüğü yetkililerinden, Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsündeki modern ahırların çiftçilere gezdirilmesini isteyen Vali Güvenç, ''İnsanımız gördüklerini daha kolay hayata geçiriyor, uyguluyor. Böylece insanlarımıza modern hayvancılık konusunda mevcut örnekleri göstermeliyiz. Ayrıca Erzurum'da modern hayvan pazarı ve ot borsası mutlaka kurulmalı, çiftçimizden kredi alırken istenen teminat sorunu da mutlaka çözüme kavuşturulmalıdır'' şeklinde konuştu.
BATIYA CANLI HAYVAN SEVKİYATI ARTIYOR
Erzurum'dan Batı'ya canlı hayvan sevkıyatının her geçen gün arttığını kaydeden Vali Güvenç, sözlerini şöyle tamamladı:
''Canlı hayvan sevkıyatı nedeniyle birim hayvan alacağımız katma değer ve kar her geçen gün azalmaktadır. Hayvanların yetiştirilmesinin külfetini bizim çiftçimiz çekmekte, karını ise Batı'daki iş adamları yemektedir. Bu nedenle canlı hayvan sevkıyatı yerine, hayvanların işlenerek il dışına çıkartılmasını sağlamalıyız. Hayvanlar kentimizde işlenirse buna bağlı olarak çeşitli imalathaneler kurulur, istihdam ve kar marjımız da artar. Batı'da etin birim işleme maliyeti bizden iki kat daha fazladır. Buna rağmen iş adamlarımız bunu görmüyor. ''
ERDOĞAN RAKAMLARI AÇIKLADI
Tarım İl Müdürü Bektaş Erdoğan ise Büyükbaş Hayvan Islahı Projesi'nin başladığı 2005 yılında 15 bin, 2006'da 53 bin, 2007'de ise 41 bin hayvana suni tohumlama yaptıklarını söyledi.
Söz konusu projeye başlarken ilk hedeflerinin her köyde kültür ırkı birkaç buzağının doğmasını sağlamak olduğunu ifade eden Erdoğan, ''2005 yılındaki suni tohumlamalardan 6 bin 850, 2006 yılında yapılan suni tohumlamadan ise 15 bin 700 buzağı elde ettik. Proje kapsamında yaptığımız çalışmalarla her köyde kültür ırkı bir kaç buzağının elde edilmesini 2006'da başardık. Çalışmalarımız bundan sonra da devam edecek'' dedi.
Erdoğan, 2007 yılında 41 bin hayvana yapılan suni tohumlamadan ise 20 bin kültür ırkı buzağı elde etmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Daha sonra projelerle ilgili şu bilgilere yer verildi:
SUNİ TOHUMLAMA PROJESİ
“Erzurum, büyükbaş hayvan sayısı açısından tüm iller içerisinde birinci sıradadır. Fakat diğer taraftan, Türkiye ortalamasıyla kıyaslandığında Erzurum’da süt ineği ve et sığırı başına verimin çok düşük olduğu bilinmektedir. Bunun en büyük nedeni, ildeki hayvan varlığının önemli bir kısmının düşük verimli yerli ırklardan oluşmasıdır. 2003 yılı rakamlarına göre, Türkiye’de yüz hayvandan 19’u kültür ırkı ve 44’ü ise melezlerinden oluşmaktadır. Halbuki Erzurum’da yüz hayvandan sadece 4’ünü saf kültür ırkı, 36’sını melezler oluşturmaktadır. Bu rakamların ortaya koyduğu dengesizliğin giderilmesi, hatta Erzurum’un bir adım öne geçmesi için il düzeyinde suni tohumlamaya dayalı bir ıslah çalışmasının hızlı bir şekilde yürürlüğe konulması zarureti ortaya çıkmıştır.“
PROJENİN AMACI VE HEDEFİ
“Proje kapsamında 2005-2010 yılları arasında suni tohumlama uygulamaları yapılarak Erzurum ilinde hayvancılığın geliştirilmesi amaçlamaktadır Bunun için ilçelerin tümünde de en az 100 ile 300 arasında, il merkezinde ise 1250 suni tohumlama olmak üzere toplam en az 5000 suni tohumlama yapılması planlanmaktadır. Bu sayı her yıl 5000 artırılarak 2010 yılında toplam 30.000 rakamına ulaşılması hedeflenmiştir. Bu amacın gerçekleşmesi için, Erzurum ilinde mevcut olan kamu kurumlarından 48 ve serbest çalışan 19 veteriner hekim ve veteriner sağlık teknisyeninden yararlanılmaktadır.”
BAŞARI İÇİN ÇİFTÇİ EĞİTİMİ NEDEN GEREKLİ
“Hayvan yetiştiriciliğinde barınma, bakım ve besleme şartları yeterli düzeye çıkarılmadan ve hayvan sağlığı korunmadan, sadece suni tohumlama ile başarıyı yakalamanın mümkün olmadığı bundan önce yapılan çalışmalarda görülmüştür. Örneğin; Erzurum’da Doğu Anadolu Kırmızısına saf kültür ırkı hayvan tohumları verilerek melezler elde edilmiştir. Köy şartlarında yetiştirilen bu melez hayvanlarla araştırma enstitüsü şartlarında yetiştirilen aynı melez hayvanlar arasında 150 kilo canlı ağırlık farkı olmuştur. Bu sonuç, hayvanın barınma, bakım, besleme ve sağlık şartlarının iyileştirilmesinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Suni tohumlamadan başarılı sonuçlar alabilmek için, çiftçilerin de bu uygulamalara ilgi duymaları gerektiğinden, eğitim faaliyetleri bu faaliyetin birinci dereceden muhatabı olan çiftçileri de kapsamalıdır. Çiftçilere verilen eğitim faaliyeti, suni tohumlama ile ilgili bilgiler yanında barınma, bakım, beslenme ve sağlık şartlarının iyileştirilmesi gibi konuları kapsamaktadır.”