"TERÖRİZMİN YENİ KONSEPTİ" KONFERANSINI VEREN BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ BAŞKANI ÇİTLİOĞLU:
ABD, PKK'YA KARŞI SİLAH KULLANMAZ
Erzurum'da düzenlenen ''Terörizmin yeni konsepti'' konulu konferansta konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Ercan Çitlioğlu, "ABD'nin PKK'ya karşı silah kullanması hiçbir koşul altında mümkün değildir. ABD'nin Türkiye'ye verdiği destek, sözel destekten öteye gitmeyecektir. Bunlar zaman kazanmaya, olayları zamana yayarak duygusallığın azalmasını sağlamaya yönelik klasik taktiklerdir" dedi.
ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK
Atatürk Üniversitesi'nin kuruluşunun 50. yılı etkinlikleri kapsamında Atatürk Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından ''Terörizmin yeni konsepti'' konulu konferans düzenlendi. Kültür Merkezi'ndeki konferansta konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı ve Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Terör Uzmanı Ercan Çitlioğlu, Türkiye'nin önünde özellikle terörle mücadele konusunda önemli bir 5 yılın olduğunu savundu. Toplumların psikolojide olduğu gibi öğrenilmiş çaresizlik yaşayabileceğini ifade eden Çitlioğlu, ''Bugün Türkiye'de yaşadığımız ve geçmişte asla kabul etmemiz mümkün olmayan değerlerimizdeki değişiklikleri bir anlamda sesiz ve çaresiz olarak onaylayarak o şartlar altında yaşamayı kabul ettik'' dedi.
TOPLUMSAL DURUŞ
Toplumların pasif itaatkar toplum haline gelebileceğini de dile getiren Çitlioğlu, şunları söyledi: "Toplumların pasif ve kendilerine dayatılan her türlü çözümü kabul ettirilmesi bilimsel bir gerçeklik olarak karşımızda duruyor. Bir toplumun pasif, itaatkar bir toplum duruma getirilmesinin önünde bir takım aşamalar var. Bunlar önemsizleştirme, duyarsızlaştırma, tepkisizleştirme ve son olarak teslim olma evresidir. Bir toplum, karşısına çıkan olayı önemsiz olarak nitelendirir, duyarsızlaşır ve tepki göstermezse pasif, itaatkar
bir toplum olur ve o teslim alınma noktasına gelir."
Terör örgütü PKK'nın eylemlerine 1984 yılında başladığını anımsatan Çitlioğlu, "Türkiye'de bölücü terör örgütü PKK'nin eylemlerine başladığı 1984 yılından 2006'ya kadar resmi rakamlara göre 5 bin 219 kişi öldürüldü, 7 bin 230 kişi yaralandı. Toplam 6 bin 956 güvenlik görevlisi şehit oldu. PKK tarafından öldürülen öğretmen sayısı 123, kamu görevli sayısı 325'tir. Bu rakamlar son iki senede daha da arttı" dedi.
BİR AYDA 40 ŞEHİT
Son 1 ayda terör örgütü PKK ile güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışmalarda 40'a yakın kişinin şehit olduğunu anlatan Çitlioğlu, şöyle konuştu: "Son 1 aydır tüm Türkiye yaşanan terör olayları nedeniyle ayakta. Biz PKK terörizminin ulusal bütünlüğümüzü, üniter yapımızı ne denli tehdit ettiğini yeni fark etmiş gibi davranmaya başladık. 22 yıl içinde 15 bin kişiyi teröre kurban verdik. Bu 22 yıl içinde son bir aydaki duyarlılığımızı göstermeye neden gerek duymadık? Ayrıca Dağlıca'daki çatışmada 12 askerimizin şehit olduğu günden bu güne kadar güvenlik güçlerimiz 9 şehit daha verdi. Ancak 12 askerin şehit olmasına gösterilen tepkiyi Şırnak'ta 4 askerin şehit olmasına karşı neden göstermediğimizi kendimize sormalıyız. Bizim ulusal tepki göstermemiz için bir olayda 12'nin üzerinde şehit vermemiz mi gerekiyor? 12 şehidini önemseyen Türkiye bugün 4 tane şehidini önemsememiştir. Bu tepkisizleştirme evresinin Türkiye'de etkisini gösterdiği Türkiye'nin teslim alınma evresine getirildiğinin tipik kanıtı olarak karşımızdadır."
İSPANYA ÖRNEĞİ
Geçtiğimiz yıllarda İspanya'nın Madrid kentinde düzenlenen terör saldırısının ardından 7 milyon İspanyol'un sokağa çıkarak terörü protesto ettiğini kaydeden Çitlioğlu, şöyle devam etti: "İspanya'nın Madrid kentinde düzenlenen terör saldırılarının ardından yürüyüş düzenlendi. 7 milyon kişi katıldı. Türkiye'de düzenlenen terörü telin mitinglerine ise 500 bin kişilik katılım yoktu. Bizim içimizdeki acı, ödediğimiz acı daha mı az ki 7 milyon İspanyol sokaklara dökülürken 15 bin kişinin terör nedeniyle öldüğü Türkiye'de mitinglerine 500 bin kişi toplayamadık."
TERÖRLE MÜCADELE VE TERÖRİZM
Terörle mücadele ile terörizmin aynı şeyler olmadığını dile getiren Çitlioğlu, "Teröristlerle mücadele genellikle güvenlik güçlerinin işiyken terörizmle mücadele tüm kurum ve kuruluşların, tüm ulusun görevidir" diye konuştu. Çitlioğlu, şunları söyledi:"Terörizmle mücadele içinde silahlı kuvvetlerin mücadelesi toplam mücadelenin ancak yüzde 1'ini oluşturur. Geri kalan ekonomik, sosyal, siyasal ve psikolojik mücadele güvenlik güçlerinin görevi değildir. Bunlarla ilgili devlet kurumlarının bir takım görevleri vardır. Ancak bunlar göz ardı edilerek terörizmle mücadele, terörle mücadele ile aynı gibi gösteriliyor. Söz konusu durum Türkiye'nin terörizmle mücadelede başarı kazanamamasının temel nedenlerinden birini oluşturmaktadır. Terörizmle mücadelede sivil toplum örgütlerine de önemli görevler tutmaktadır. Ancak Türkiye'de bazı sivil toplum örgütleri teröristlerin haklarını devlete karşı savunmaktadır. Böyle bir acı durumla karşı karşıyayız."
BÖLÜCÜLERİN SİYASALLAŞMA ÇABALARI
Dünyada tüm terör örgütlerinin eylemlerine silahla başladığını kaydeden Çitlioğlu, "Terör örgütleri adlarını silahla duyurduktan sonra eylemlerini siyasal yollara döker. Türkiye'de ayrımcılık adını PKK terörü ile Avrupa'da duyurmuş, siyasallaşma evresine girmiş ve önemli aşama kaydetmiştir. Bu nedenle PKK'yı sadece eli silahlı örgüt olarak değerlendirme yanlışına düşmemeliyiz" dedi.
HAREKAT TÜRKİYE’NİN KARARLILIĞINI GÖSTERECEKTİR
Çitlioğlu, bir soru üzerine ABD'nin Türkiye'ye terörle mücadelede destek verdiğini anımsatarak, "ABD Irak'ta sadece kuzeyde durağanlık sağladı. Yaptığı görüşmelerle Irak'ın kuzeyinde sorunlar yaşamıyor. Bu nedenle ABD'nin PKK'ya karşı silah kullanması hiçbir koşul altında mümkün değildir. ABD'nin Türkiye'ye verdiği destek, sözel destekten öteye gitmeyecektir. Bunlar zaman kazanmaya, olayları zamana yayarak duygusallığın azalmasını sağlamaya yönelik klasik taktiklerdir" dedi. Çitlioğlu, ayrıca yapılacak bir sınır ötesi operasyonun terör örgütü PKK'nın psikolojik, eğitimsel ve lojistik gücünü kıracağını, Türkiye'nin kararlılığını göstereceğini sözlerine ekledi.