Erzurum Atlı Spor Kulüp Başkanı Dedeoğlu:
Cirit milli bir sevdadır
Türkiye Şampiyonası’nda birinci olan Erzurum Atlı Spor Kulüp Başkanı İrfan Dedeoğlu ile cirit sporunu ve bu alanda karşılaşılan sorunları konuştuk. Cirit’in Türk Medeniyet ve kültürüne ait bütün motifleri içerdiğini, milli görkem ve ruhu yansıttığını ifade eden Dedeoğlu, Cirit’in yeni nesillere anlatılma ve benimsetilmesinin bir görev olduğunu belirtti.
Ciritin milli bir spor olma özelliğini taşıdığını kaydeden Dedeoğlu, oyunun Türk milletine ait kahramanlık figürlerini içerdiğini, milli duruşu anlattığını bildirdi.
Cirit sporuna yönelik olarak bazı sorunların bulunduğunu da ifade eden Dedeoğlu, bu sporun Erzurum’daki gelişme seyrini okurlarımızla paylaştı.
ERZURUM: Sayın Dedeoğlu, cirit sporunun tarihi geçmişi ile ilgili olarak okuyucularımızı bilgilendirirmisiniz?
DEDEOĞLU: Ciritin geçmişi Malazgirt savaşına kadar dayanır. Atla, insanın birlikte mücadelesine dayanan ve erliğin bir göstergesi olarak kabul edilen cirit için Erzurum'da önemli bir yere sahiptir. Atatürk 23 Temmuz 1919 daki Erzurum kongresinde cirit oynatmış Erzurum’a hediyemiz olsun demiştir. İlçe ve köylerde geniş çayırlı kalanlarda, özellikle hafta sonları düzenlenen karşılaşmalarda oyuncular kadar izleyenlerde büyük heyecan duyuyorlar. Günümüzde Orta Asya’dan geldiği şekli ile nesillerden intikal ederek gelen bu ata yadigârı sporumuz, yabancılarında büyük ilgisini çekmektedir. Cengiz Han Zamanında Anadolu’ya geldiği tahmin edilen bu sporun ülkemizde başka yörelerde oynanmasına karşılık, bu işe en çok gönül verilen yer Erzurum’dur. Fakat Erzurum’da da gereken ilgiyi göremiyoruz. Cirit, diğer bir deyimle Çavgan, Türklerin yüzyıllardan beri oynadıkları bir ata oyunudur. Türkler, Orta Asya'dan Anadolu'ya bu atlı oyunu da dolu dizgin beraberlerinde getirdi. Türkler için at, mukaddes ve vazgeçilmez bir unsur. Cirit, aynı zamanda Türklerin en büyük tören ve sportif oyunu .
SULTAN MAHMUD DÖNEMİNDOEKİ YASAKLAMA
ERZURUM: Sporun Osmanlı dönemindeki gelişimini aktarır mısınız?
DEDEOĞLU:16. yüzyılda Osmanlı Türkleri tarafından bir savaş oyunu olarak kabul edildi. 19. yüzyılda bütün Osmanlı ülkesi ve saraylarının en büyük gösteri sporu ve oyunu oldu. Cirit, aynı zaman tehlikeli bir oyun olduğundan 1826 yılında II. Mahmut tarafından yasak edildi. Fakat daha sonra yine Osmanlı ülkesinin başta gelen meydan ve savaş oyunu olarak her tarafa yayıldı. Cirit Oyunu, daha 40-50 yıl öncesine kadar Anadolu'da yaygın bir oyun olduğu halde son yıllarda sadece Balıkesir, Söğüt, Konya, Uşak, Kars, Erzurum, Erzincan ve Bayburt yörelerinde yaşatılmaya devam ediyor. Halen Anadolu'nun hemen her köşesinde düğünlerde ve bayramlarda köy delikanlıları ve kasaba halkı Cirit Oyunu'nu oynuyor. Her yıl Ertuğrul Gazi Törenleri dolayısıyla eylül aylarının ikinci pazar günleri Söğüt'te, çeşitli şenlikler vesilesiyle de çeşitli şenlikler ve festivaller sebebiyle de Erzurum, Erzincan, Kars ve Bayburt illerinde oynanıyor. Cirit, ayrıca Geleneksel Spor Dalları Federasyonu tarafından kurulan, lig vasıtasıyla da müsabakalar ve şampiyonalarda da oynanıyor.
GEREKEN İLGİYİ GÖREMİYORUZ
ERZURUM: Sayın başkan Erzurum da ciritin mevcut konumunu değerlendirdiğimizde nasıl bir profil ortaya çıkıyor?
DEDEOĞLU: Erzurum da yaklaşık 250 cirit sporcusu var. Önemli olan bu ata sorunun yaşatılması ve gelecek nesillere taşınabilmesidir. Bizim bütün çabamız bu yönde. Çalışmalarımızı bu doğrultuda yürütüyoruz Cirit Oyunu, daha 40-50 yıl öncesine kadar Anadolu'da yaygın bir oyun olduğu halde son yıllarda sadece Erzurum, Erzincan, Uşak Bayburt, Ankara, Manisa, Kars yörelerinde yaşamaya devam etti. 20-25 yıldan beri Konya ve Balıkesir'de tarihe karıştı. Erzurum, 25 kulübü ile bu oyunun ayakta kalabilmesi için elinden gelen uğraşı vermektedir. Her yıl mayıs ayında yapılan Erzurum grup eleme maçları bir aydan fazla sürmektedir.Bu durum son yıllarda Türkiye şampiyonası heyecanını bile geride bırakır hale gelmiştir.Buna rağmen halen Anadolu'nun hemen her köşesinde düğünlerde ve bayramlarda köy delikanlıları ve kasaba halkı Cirit Oyunu'nu oynamaktadır. Büyük şehirlere karşı köy ve kasabalarda yaşamaktadır. Sinop köylerinden Gaziantep'e, Bursa'dan Antalya'ya kadar Doğu, Batı, Güney ve Kuzey Anadolu'da köylerimizin güreşle beraber başlıca yiğitlik ve savaş oyununu teşkil etmektedir. Halkın ilgisini çekmek için cirit meydanında davullar ve zurnalar çalınır. Ata sporu olan cirit, misafirperverliğin artması konusunda da önemli bir ayrıcalık. Cirit etkinliklerinde köyler misafir ağırlayarak bu alandaki kültürün gelişmesine neden oluyorlar.
TÜRKİYE BİRİNCİSİ OLDUK
ERZURUM: Sayın Dedeoğlu, Kırıkkale de gerçekleştirilen şampiyonada Erzurum Atlı Spor kulübü birincilik aldı. Şampiyonayla ilgili olarak okuyucularımızı bilgilendirir misiniz?
DEDEOĞLU: Kırıkkale’de 23-25 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen Türkiye Cirit Şampiyonası'nda Erzurum Atlı Spor Kulübü birinci oldu. Kırıkkale’de yapılan şampiyonada Erzurum Atlı Spor’un şampiyon, Erzurum Ejder Atlı Spor’un ikinci, Ankara Toprak Mahsulleri Ofisi takımının da nin üçüncü ve Erzincan Atlı Spor Kulübünün ise dördüncü oldu. Cirit sporuna verdikleri desteklerden dolayı Kırıkkale bize destek olan, bürokratlara, belediye başkanlarına ve sivil toplum kuruluşlarına toplum adına teşekkürlerimizi iletiyoruz. bunun yanında geleneksel spor dalları federasyonundan da önemli destekler aldık, federasyonumuza da teşekkür ediyoruz.
BELEDİYELER CİRİT SPORUNA DESTEK OLMALI
ERZURUM. Sayın Dedeoğlu, cirit sporundaki sorunları aşılması için sizce neler yapılmalı?
DEDEOĞLU:Cirit sporunun önemli sorunları var. Sporculara sosyal güvence sağlanmalıdır. Bunun yanında bu sporun giderleri çok fazla, konuyla ilgili destekler artırılmalıdır. Maalesef bugün hak ettiğimiz konumda değiliz. İlgili yerden çok fazla destek alamıyoruz. Belediyelerimiz futbol kulübü kurdukları gibi bünyelerinde birer cirit takımı da kurmalı. Bu spor Erzurum’un adıyla özdeştir. O yüzden ilin tanıtımına da büyük katkılar sağlamaktadır. Biz bütün milli etkinlikler ve törenlerde cirit ekibimizle Erzurum’u temsil ediyoruz. Gönlümüz istiyor ki, cirit yeni nesillere de tanıtılsın, aktarılsın.
CİRİT BİR SEVDADIR
ERZURUM: Sayın Dedeoğlu, cirit sporunda karşılaştığınız en ilginç anıyı okuyucularımızla paylaşırmısınız?
DEDEOĞLU:Cirit sporu yaptığımız yıllarda konuk olduğumuz köyde bir çocuk bize olan hayranlığını ifade ederek, ısrarla evine davet etti. Bizde onu kırmayarak evine konuk olup çay içtik. Cirit sporuna verilen değer ve gösterilen saygınlık. Bizi duygulandırmıştı. Bu anımı hiç unutamıyorum. Crit işte böyle bir spor. Misafirperverliği pekiştiren, kültürel değerlerimizi unutmadığımız bir spor.
ERZURUM: Sayın başkan son olarak söyleşimize eklemek istediğiniz bir mesajınız var mı?
DEDEOĞLU:Cirite hak ettiği değer verilmelidir. Sporcularımız desteklenmelidir. Böylesine önemli bir sporu el birliği ile yaşatmalıyız.
Verdiğiniz bilgilerden dolayı teşekkür ederiz.