//EROZYON PANELİ
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansta Türkiye’de ve Dünya’da erozyonun sebep olduğu toprak kayıpları ele alındı.
Konferans saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Y. Canbolat tarafından yapılan açılış konuşmasıyla başladı.
Dekan Canbolat yaptığı konuşmada şunları kaydetti, “Toprak en önemli varlığımızdır, bunu herkes diliyle ifade eder, konuyla ilgili her yazılı metinde bunu vurgular. Gerçekten toprak en değerli varlığımızdır. İnsan vücudundaki yapı taşları toprakta birebir bulunmaktadır. Erozyon doğal bir olaydır, ancak insanoğlu tarafından yanlış uygulamalarla, yanlış tarımsal uygulamalarla bu erozyon hızlandırılmış erozyon halini alır. Çok uzun yıllar içinde oluşan toprak, hızlandırılmış erozyonla kısa bir süre içinde kaybolup gider.”
//SLAYTLI SUNUM
Program, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taşkın Öztaş’ın slayt eşliğinde verdiği konferansla devam etti. Dünya’da Uzak Asya, Himalayalar,Türkiye Anadolu Platosu, Orta Avrupa, ve özellikle İspanya bölgesinde Güney Afrika’da ciddi manada su erozyonunun sebep olduğu toprak kaybının olduğunu belirtti. Öztaş, “ Dünyanın ortalama segiment verimi, yani dünya üzerinde bulunan akarsu ve denizlerin taşımış olduğu segiment verimi karayolu üzerine serecek olursanız, bu durumda dünya yüzeyinin her bin yılda 3 santim inceldiğini göreceksiniz. Yıllık erozyon kaybı da ortalama 42 ton kilometre kare yıldır.”diye konuştu.
//TOPRAK KAYBEDİYORUZ
Türkiye’deki erozyon rakamları hakkında da bilgi veren Öztaş, “Hep yaygın basında veya değişik ortamlarda duyduğunuz ‘500 milyon ton toprak kaybı oluyor’ bu rakam aslında gerçekten çok uzak bir rakam, erozyon gözüyle baktığımızda 1.4 milyar ton toprak kaybediyoruz. Türkiye’nin yüz ölçümü 785 bin kilometre kare dolayısıyla taşınan toprak miktarının alansal olarak değerlendirmesini yaparsak 650 ton kilometre kare yıldır. Dünya ortalaması 42 ton kilometre kare yıl iken Türkiye’de 650 kilometre kare yıldır. Türkiye’nin yaklaşık yüzde 80’inde toprak erozyonu sorunu yaşıyoruz ” dedi.
//EROZYONLA MÜCADELEDE İNSAN FAKTÖRÜ
Yağmur damlalarının toprağa düştüğü anda erozyonun başladığını, su ile birlikte toprağın akıp gittiğine işaret eden Öztaş, “Toprağa düşen suyu nasıl ki kontrol edemiyorsak, suyun götüreceği toprağı da kontrol edemeyiz” diye konuştu.
Erozyonla mücadelenin en önemli etkenin insan faktörü olduğunu belirten Prof. Dr. Taşkın Öztaş, şunları söyledi:“ Teknik planlamamız yetersiz, arazi kullanımı planlaması yapmıyoruz. Toprağı olduğu yerde tutmamız gerekiyor. Teknik bilgisel incelemeleri ve yasal düzenlemeleri birlikte yapıp, devlet yurttaş top yekun erozyonla seferberlik mücadelesine girişmemiz gerekiyor.”