Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'de fiber hat konusunun yavaş ilerlediğini belirterek, "Firmalarımızın fiber hat yatırımını hızlandırması gerekiyor. Aksi takdirde 5G teknolojisini etkin kullanamayız. Fiber hat yatırımları konusunda engel çıkaranlar karşılarında bizzat şahsımı bulacaklarını bilmelidirler" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Vizyoner buluşmalarına katıldı.
“DÜNYA SANAYİLEŞME SÜRECİNDEYKEN, BİZ VATANIMIZI KORUMA MÜCADELESİ İÇİNDEYDİK”
Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin geçmişte dünyadaki yeni yönelimlerin pek çoğunu kaçırmak zorunda kaldığını vurgulayarak, “Dünya sanayileşme sürecindeyken biz vatanımızı koruma mücadelesi içindeydik. Teknolojinin gelişmesi ile kitlesel üretim ticaret ağları genişlerken, biz yeni devletimizi ayakta tutmanın derdindeydik. İkinci dünya savaşından sonra küresel çapta bir dönüşüm yaşanırken biz kendi içimize kapanmış, darbelerin, cuntaların pençesinde kıvranıyorduk. Rahmetli Menderes ve rahmetli Özal dönemlerinde yaşanan kıpırdanmalar kayıplarımızı telafi etmeye yetmedi. Bundan 17 yıl önce ülkemizin yönetimini devraldığımızda böyle bir Türkiye fotoğrafı ile karşı karşıyaydık. Milli geliri 3 bin 500 doları ancak bulan, ihracatı 36 milyar dolar olan, eğitimden sağlığa her alanda yetersiz bir alt yapı ile ağır yüksek ve aksak yol yürümeye çalışan bir ülkeydik. Demokrasimiz derseniz darbelerin, cuntaların ağırlığı altında iki büklüm haldeydi. Karşımızdaki bu manzaranın ağırlığı bizi ürkütmedi, çalışma azmimizi biledi. Hemen kolları sıvadık. Cumhuriyet tarihimizin en büyük demokrasi ve ekonomi hamlesini başlattık. Hem makro ekonomide, hem altyapıda, hem temel hizmet alanlarında Türkiye’ye çağ atlattık. Asırlık ihmalleri kısa sürede telafi etmekle kalmadık, ülkemizi ileri taşıdık. Milli iradenin üstünlüğünü tahkim ederek demokrasimizi güçlendirdik. Hak ve özgürlük alanlarını genişlettik. Devletimiz ve milletimiz arasında bütünleşme sağladık” ifadelerini kullandı.
“BU MÜCADELEYİ DİKENSİZ GÜL BAHÇESİNDE VERMEDİK”
Türkiye’nin gelişmesi için atılan her adımda önlerine engeller çıkartıldığını vurgulayan Erdoğan, “Bu mücadeleyi öyle dikensiz bir gül bahçesinde vermedik. Girdiğimiz her yolda tuzaklarla karşılaştık. Başlattığımız her reform engellenmeye çalışıldı. Vesayet güçlerinin kimi zaman tahammülü zor hale gelen direnişlerini birer birer aşarak ülkemizin önünde yeni ufuklar aştık. 2011 yılında 2023 hedeflerimizi ilan ettiğimizde pek çokları dudak bükmüştü. Türkiye hızla bu hedefleri gerçekleştirme yoluna girince ardı ardına saldırılar yaşadık. Gezi olayları ile ilk işareti ortaya çıkıp, 17 - 25 Aralık darbe girişimi ile devam eden, hendek hadiseleri ve terör saldırıları ile tırmanan, 15 Temmuz darbe girişimi ile doğrudan milleti hedef alan bir süreç yaşadık. Ekonomimiz de bu saldırı dalgasında naibini aldı. Ancak ne yaptılarsa Türkiye’yi hedeflerinden koparmayı başaramadılar. Bugün ekonomisini toparlamış, güney sınırlarında kuşatmayı kırmış bir ülke olarak yolumuza devam ediyoruz. İşte Gabar’da, Cudi’de sınır ve sınırın ilerisinde terör örgütlerinin tümünün inlerine girdik, girmeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
“BU KESİMLERİN YAPTIĞI SİYASET DEĞİL, KÖR DÜŞMANLIKTIR”
Türkiye’nin zorlu bir süreçten geçtiğine dikkat çeken Erdoğan, “Bizi bu zorlu süreçte düşmanlarımızın attıkları taşlardan ziyade içimizden atılan güller yaralamıştır. Biz ülkemizin dar günlerinde fikrine, zikrine, siyasetine bakmaksızın herkesin milletimize yar olmasını beklerdik. Bu konuda sürekli hayal kırıklığı yaşıyoruz. Türkiye bölücü örgüte mücadele yürütüyor, birileri terörist sevicilik yapıyor. Türkiye FETÖ gibi eşine benzerine az rastlanır ihanet çetesine karşı mücadele ediyor, birileri sürekli bunların değirmenine su taşıyor. Türkiye güney sınırlarında kurulan bir tuzağı Suriye’de yürüttüğü operasyonlarla paramparça ediyor, birileri karşımızdakilerin yanında saf tutuyor. Türkiye ekonomisine yönelik saldırıları bertaraf edip yeniden yükselişe geçmenin heyecanını yaşıyor, birileri moral bozmanın peşinde koşuyor. Kendi ülkelerine gül değil alenen taş atan bu kesimlerin yaptıkları işin adı siyaset değildir. Bunun adı en hafif tabiriyle fırsatçılık, asıl olarak da kör düşmanlıktır” diye konuştu.
“BİZ POLEMİK YAPARAK KONULARI SULANDIRMANIN DEĞİL, TOPRAKLARI SULAMANIN PEŞİNDEYİZ”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu tarım politikalarına yönelik eleştirilerine yanıt veren Erdoğan, şunları söyledi;
“Dün birisi çıkmış. Güya Türk tarımının nasıl bittiğini, battığını anlatıyor. Tarımdan alakasının ilgisinin olduğunu hiç bilmiyorum. Ama ben yeri geldiğinde Polatlı’dayım, yeri geldiğinde Şereflikoçhisar’dayım, yeri geldiğinde traktöre de biniyorum. Traktörü de çiftçi kardeşlerim nasıl kullanılır öğrettiler. Söylediği her şey yanlış, kullandığı her rakam yanlış. Mesela Tarım ve Orman bakanlığı bütçesini yarısından fazlasını destekleme ödemelerine tahsis ettiğimiz halde tam tersini iddia ediyor. Ülkemizde 2002 yılında tarımsal destekleme ödemeleri için 1,8 milyar lira kaynak kullanılmışken, bu rakamı önümüzdeki yıl bütçesinde 22 milyar lira olarak belirledik. Küçük baş hayvan sayısın 32 milyondan 50 milyona çıkardık. Bunu 2023 yılında 100 milyona ulaştırmayı hedefliyoruz. Tarım ve mera arazilerimizin toplam büyüklüğünün 32,8 milyon hektar olduğunu, bunun 23,2 milyonluk bölümünde tarım yapıldığını, kalanının mera olduğunu söylüyoruz. Rakamları katıp karıştırıp milletin kafasını bulandırmaya çalışıyor. Ülkemizde sulanabilir tarım arazi büyüklüğünün 8,5 milyon hektar olduğunu, bunun. 6,6 milyonunun sulandığını, sulanan kısmın 4,3 milyon hektarının kamu yatırım olduğunu ifade ediyoruz. Yine rakam oyunları oynuyor. Halbuki biz polemik yaparak konuları sulandırmanın değil, toprakları sulamanın peşindeyiz. Tarımsal ihracatımızı 3,8 milyar dolardan 17,7 milyar dolara çıkardığımız halde bunu tersine çevirme hesabını yapıyor. Türkiye 44 milyar dolarlık tarımsal geliri ile Avrupa’da ilk sırada yer aldığı halde, bizi gerimizdeki ülkelerle kıyaslama kalkıyor. Şeker pancarı diyor. Biz gelmişiz glikoz kotasını yüzde 10’dan, yüzde 2,5’a düşürerek çiftçimizi korumuşuz. Bundan haberi yok. Sen nasıl siyasetçisin, bunları öğren, kılavuzunu da değiştir. Çeltik üretimi diyor. 360 bin tondan, 940 bin tona çıkarmışız. Muz üretimin 90 bin tonda 540 bin tona yükseltmişiz. Bunların maalesef her işleri böyle. Türkiye’nin büyümesinden, gelişmesinden, ileriye gitmesinden rahatsız oluyorlar. Milletin gönlünü kazanacak hiçbir projeleri planları olmadığı için bizi başarısız göstererek öne çıkma hesabı içindeler. Halbuki biz 22 milyar destekleme demişiz, yapın hesabını kitabını siz daha fazlasını ortaya koyun. Biz küçükbaş hayvan sayısını 50 milyondan 100 milyona çıkartacağız demişiz siz bulun formülünü daha fazlasını taahhüt edin. Tüm tarım ürünlerinde üretimi ve geliri nasıl arttıracaksınız bunun yöntemleri ile milletin karşısına çıkın. Sadece rakam oyunları ile, laf ebeliği ile, boş eleştiri ile, sadece kafa karıştırma ile uğraşıyorlar. Çünkü bunların heybelerinde millete sunacak hiçbir şeyleri bulunmuyor”
“ASKERİ ALANDA KULLANILACAK BOR KARBÜRÜ ÜRETMEYE BAŞLIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan bor madeninin işlenmesi konusunda da açıklamalarda bulunarak, “Türkiye’de içi boş muhalefetin malzemelerinden biri de bor meselesidir. Yıllarca bu ülkede bor madeninin değeri üzerinden spekülasyonlar yapıldı, efsaneler üretildi, komplo teorileri geliştirildi. Kimse ‘yahu bu bor nedir nasıl çıkarılır, nasıl satılır, nasıl değerlenir’ bu kısma kafa yormadı. Çünkü dertleri emek vererek kazanmak değil, afaki hesaplarla milleti kandırmak. AK Parti’ye yönelik saldırıların arttığı dönemde ‘erke dönergeci’ adıyla bir balon uçurdular. Dönemin anlı şanlı paşaları, hukukçuları yan yana dizilip bedava elektrik üreteceği iddia edilen bir aletin icadı müjdesini verdiler. Ortada ne bir icat, ne bir emek, ne bedava elektrik olmadığı için balon söndü ve patladı. Bor meselesi de sürekli gündeme getiriliyor. Türkiye’de bor madenini gerçekten değerlendirecek çalışmaları biz yaptık. Önceden ham maden olarak satılan ve katma değeri düşük olan boru aldık işledik geliştirdik ürüne dönüştürdük. Şimdi taktik araçlarda, helikopterlerde, uçaklarda, top namlularında, askeri kıyafetlerde zırh olarak kullanılabilecek olan bor karbürü üretimine başlıyoruz. Balıkesir Bandırma’da temelini attığımız fabrikayı 2 yılda tamamlayacak yıllık bin ton bor karbürü üreteceğiz. Dünyadaki toplam bor karbürü üretimi 7-8 bin ton arasında. Dolayısıyla bizim fabrikamız oldukça önemli kapasiteye sahiptir. Dünya bor rezervlerinin yaklaşık 4 te 3'üne sahip olduğumuz içini bu üretimi uzun yıllar sürdürme şansımız var. Eskiden bir liraya sattığımız bor hammaddesini, işlenmiş ürün olarak yüz liraya hatta bin liraya geri alıyorduk. Şimdi bunları üretmeye başlıyoruz” dedi.
“FİBER HAT YATIRIMLARI KONUSUNDA ENGEL ÇIKARANLAR KARŞILARINDA BENİ BULUR”
Dünyada dijital alanda yaşanan gelişmelere dikkat çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hükümete geldiğimizde ülkemizde toplam 3 bin geniş bant internet abonesi vardı. Bugün 75 milyon üzerinde geniş bant internet abonesi bulunuyor. Mobil telefon abone sayısı 82 milyon üzerine çıktı. Fiber hat uzunluğumuz 81 bin kilometreydi, bugün 364 bin kilometreyi geçtik. Bu fiber hat konusunda yavaş gittiğimizi görüyoruz. Firmalarımızın fiber hat yatırımını hızlandırması gerekiyor. Aksi takdirde 5G teknolojisini etkin kullanamayız. Fiber hat yatırımları konusunda engel çıkaranlar karşılarında bizzat şahsımı bulacaklarını bilmelidirler. Ülkemizdeki elektronik devlet, dijital Türkiye kullanıcı sayısı 44 milyonu geride bıraktı. Uzay teknolojisinde devrim niteliğinde adımlar adıyoruz. Türkiye uzay ajansını kurduk. Türksat 4A ve 4B’yi uzaya göndermiştik. İnşallah Türkat 5A’yı önümüzdeki yıl, Türksat 5B’yi 2021’de uzaya yolcu ediyoruz. Asıl önemlisi 2022 yılında yerli haberleşme uydumuz Türksat 6A’yı devreye almış alacağız. Türkiye 3G teknolojisine 2009’da, 4G teknolojisine 2016’da geçmişti. Hedefimiz uçtan uca yerli ve milli 5G haberleşme teknolojisini hizmete sunmak. Eksikliklerimiz olmakla birlikte dijital dünyayı yakalama konusundaki kararlılığımız tamdır”