SAMET ÖZÜNAL (GHA) – Prof. Dr. Hayati Doğanay, “Şehrin doğusunu kalkındırmak için ikinci üniversiteyi adres göstermek çok yanlış bir yaklaşım.” dedi.
//BÖLGESEL KALKINMA
Erzurum’a kurulacak olan ikinci üniversitenin yeri konusunda sürdürülen tartışmalara, Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Bölümü Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayati Doğanay da katıldı. Prof. Dr. Hayati Doğanay, “Şehrin doğusunun geliştirilmesi ve kalkındırılması için bir takım hamleler yapılması gerektiği yönündeki görüşlere bizler de katılıyoruz. Fakat bu amaca hizmet edecek ilk hamle şehrin doğusunda ikinci üniversite kurmak olmamalıdır. İlk hamle, özellikle yerel yönetimler tarafından bu bölgede gecekondu ıslahı ve kentsel dönüşüm olmalıdır. Şehrin doğusuna doğru bu manada bir hamle yapılırsa, ikinci üniversitenin etkisi bile bu bölgede meydana gelecek hareketliliğin yanında hafif kalır.” diye konuştu.
//ATATÜRK ÜNİVERSİTESİNİN İMKANLARI
Atatürk Üniversitesi’nin sahip olduğu arazi ve imkanların, ikinci üniversite için fevkalade nitelik taşıdığını ifade eden Doğanay, “Erzurum’a ikinci üniversite kurulmasında esasen geç bile kalınmıştır. Burada Erzurum için bir zaman kaybından rahatlıkla söz edebiliriz. Atatürk Üniversitesi’nin sahip olduğu arazi ve imkanlar, bana göre bu zaman kaybının telafisi için iyi bir fırsattır. Üniversitemizin içerisinde değil bir üniversite, üç üniversite bile kurulabilir.” dedi.
//“ATILMASI GEREKEN İLK ADIM GECEKONDU ISLAHI OLMALI”
Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Bölümü Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayati Doğanay, şehrin doğusuna ikinci üniversite kurularak gelişimin sağlanabileceği yönündeki görüşlere katıldığını, ancak atılması gereken ilk adımın bu olmaması gerektiğini düşündüğünü belirtti.
Doğanay, “Bir kere şehrin doğusuna kurulacak ikinci üniversite için belki kamulaştırma yapmak gerekecek. Bunun yanında üniversitenin fiziki anlamda şekillendirilmesi için de birtakım harcamalar yapılacak. Yani bu iş uzun bir süreç gerektirecek ve bana göre Erzurum’un bu konuda kaybedecek daha fazla vakti yok.” diye konuştu. Şehrin doğusuna yönelik olarak atılması gereken ilk adımın gecekondu ıslahı ve kentsel dönüşüm yönünde olması gerektiğini vurgulayan Doğanay, bu konuda en büyük görevin mahalli idarelere düştüğünü kaydetti. Doğanay, “Bir kere şehrin doğusunda üniversite kurulsun ya da kurulmasın bu bir gereklilik. Bu gereğin yerine getirilmesi için bölgede bir üniversite kurulmasını beklemek de çok yanlış. Belediyeler bu sorumluluğun altına girecek ve bölgenin çehresini değiştirecek. Görülecektir ki, ondan sonra bu bölgede yaşanacak hareketliliğin yanında, ikinci üniversitenin etkisi bile çok hafif kalacak.” şeklinde konuştu.
//ETÜ’NÜN VİZYONU
Şehrin doğusunda değil de, batısında kurulması halinde ikinci üniversitenin gölgede kalabileceği yönündeki görüşlere de katılmadığını dile getiren Prof. Dr. Doğanay, “İkinci üniversite, klasik bir üniversite olsaydı, bu görüşü ben de desteklerdim. Fakat ikinci üniversitemiz teknik üniversite olacağı için böyle bir durumun söz konusu olacağını zannetmiyorum.” şeklinde konuştu.
//ÖRNEKLEME
Türkiye’deki çeşitli teknik üniversitelerinden örnekler veren Prof. Dr. Hayati Doğanay, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) gibi bilim yuvalarının, bugün bulundukları illerdeki klasik üniversitelerin bile önüne geçtiklerini kaydetti. Doğanay, “İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi kadar popüler midir, değildir. Aynı şekilde Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin etkinliğinden mi daha çok söz edilebilinir, yoksa Ankara Üniversitesi’nin mi? Bu gibi örnekleri çoğaltmak pekâlâ mümkündür. Dolayısıyla ben Erzurum Teknik Üniversitesi’nin, Atatürk Üniversitesi’ne yakın olması ya da şehrin batısında kurulması halinde gölgede kalacağını düşünmüyorum.” ifadelerini kullandı.