Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakkı Hınıslıoğlu, Ekolojik Tarım Projesinin bölgenin kurtuluşu olacağını söyledi.Dünya nüfusundaki hızlı artış ve sanayileşmedeki gelişmelerin insan ve çevre sağlığı konusunda bir çok sorunu da beraberinde getirdiğini söyleyen ETB Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Hınıslıoğlu, “Nüfus artışına paralel olarak ürün artışını sağlamak amacıyla kimyasal gübre ve ilaçların kullanımına gidilmiştir. Bu uygulama tarımsal verimliliği artırırken sentetik kimyasal ilaçların tarımsal ürünlerde neden olduğu kalıntılar, gerekse mineral gübrelerin yeraltı sularına karışarak içme sularında meydana getirdiği olumsuzluklar insan sağlığında ciddi tehditler oluşturmaktadır” dedi.
DOĞAL DENGEDE BOZULMA
Son 50-60 yılda tarımsal üretimde kullanılan bir çok girdinin ucuz yollarla ve suni olarak elde edilmesi zaman içerisinde çevreyi ve sonuçta insan sağlığını tehdit eder hale geldiğini anlatan Hınıslıoğlu, “Kimyasal ilaç ve gübrelerin yanında hormonların da devreye girmesiyle kısa zaman içerisinde doğal dengede bozulmalar görülmüştür. Sebze ve meyvede kullanılan hormonlar üründe verim artışını, kimyasal gübreleme ile lekesiz ve güzel görünüşlü ürünlerin elde edilmesini sağlamaktadır. Fakat bu uygulamalar insan sağlığını tehdit eder hale getirmiştir. En önemli konu ise kimsenin bunun farkında olmamasıdır. Bu tür kimyasalların başta kanser olmak üzere bir çok hastalığa neden olduğu unutulmamalıdır. Kimyasal ilaç ve gübrelerin yanında hormonlarında devreye girişiyle kısa sürede doğal dengede görülen bozulmalar bu tip girdilerin olumsuz etkilerini azaltabilmek için, doğayla uyuşan tekniklerin uygulanmasını gündeme getirmiştir. Buda ekolojik tarım fikrini doğurmuştur” diye konuştu.
EKOLOJİK ÜRETİMDE MİKTAR ARTIŞI VE VERİM LİLİK
Ekolojik tarımın ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik insan sağlığını koruyan ve ekosisteme zarar vermeyen üretim sistemlerini içeren esas itibariyle, sentetik pestisitler insan sağlığına zarar veren doğal olmayan ilaç kalıntıları ve gübrelerin kullanımını yasaklayan, toprağın muhafazası ve kuvvetlendirilmesini, bitkinin direncinin artırılmasını ekolojik ve yeşil gübreleme ekim nöbeti uygulamasını tavsiye eden bunların kapalı bir sistemde oluşturulmasını talep eden üretimde miktar artışı yanında ürün kalitesinin yükselmesini amaçlayan üretim şekli olarak ifade edildiğini dile getiren Hınıslıoğlu şunları söyledi; “Ekolojik tarım ile halen yaygın olarak uygulanmakta olan konveksiyonel tarım sisteminin oluşturduğu doğal olmayan kimyasal girdi kullanımından kaynaklanan tarım topraklarının kirlenmesi yer altı ve yer üstü su kirliliğinin artması, yetiştirme tekniklerinden kaynaklanan toprak erozyonu ve çevre kirliliğinin ekolojik dengeyi tahrip etmesini önlemek gayesiyle beslenme değeri yüksek katkısız ve kalıntısız gıdaları yeterli miktarda üretmek, doğal sistemler ve çevrimlerde karşılıklı etkileşimi yapıcı bir şekilde kullanmak tarım sisteminde mikroorganizma toprak mikro flora ve faunası ile bitki ve hayvanları kullanarak biyolojik çevrimleri teşvik etmek tarım topraklarının uzun süreli verimliliğini temin etmek tarımsal üretim alanları ve tarımda kendi nam ve hesabına çalışarak geçimini bitki yetiştiriciliğinden sağlayan herkese yeterli kazanç ve güvenli çalışma ortamı yaratmaya yönelik genel hedefler gözeterek iç ve dış piyasaya güvenli ekolojik ürün arzı sağlamak hedeflenmiştir.”
EKOLOJİK TARIM İÇİN EN UYGUN YER ERZURUM
Türkiye’nin ekolojik tarım ürünleri yetiştirme açısından en uygun ülkelerden biri olduğu ve bunda iklimin ve ülkede kullanılan geleneksel tarım metotlarının rolü olduğunu anlatan Hınıslıoğlu, “Ekolojik tarım için ülke içerisinde en uygun yerin Erzurum ili olduğunu iddia ediyoruz” dedi.
EKOLOJİK ÜRÜNLER RAĞBET GÖRÜYOR
Ekolojik ürünlerin Avrupa’da 1910’lu yıllarda başladığını ifade eden Hınıslıoğlu, “Bu konuda asıl gelişmenin 1972 yılında kurulan Uluslararası Ekolojik Tarım Federasyonu’nun çalışmalarıyla sağlandığı ortaya çıkmıştır. Bugün başta Almanya olmak üzere bir çok Avrupa Ülkesi ve ABD’de tahıllardan, meyve ve sebzeye hatta süt ürünlerine kadar çeşitli alanlarda ekolojik tarım ürünlerine rastlanmaktadır. Biz bunlara kırmızı et, yumurta, bal gibi ürünleri de ilave edebiliriz. AB ülkelerinde 1986 ‘da 7 bin işletmede 120 bin hektarlık bir alanda ekolojik tarım yapılırken yıllık yüzde 25‘lik bir artışla 1998 yılında bu rakam 85 bin işletmedeki 2 milyon hektar seviyesine ulaşmıştır” şeklinde konuştu.