Binlerce yıl boyunca çok farklı kavimlere ve milletlere ev sahipliği yapan Ardahan'da Ardahan Üniversitesi (ARÜ) akademisyenleri 2013 yılında bir ilke daha imza atarak “Ardahan İli Yüzey Araştırma Projesi”ni hayata geçirdi. ARÜ'lü akademisyenlerden oluşan bir araştırma ekibi, "Kaleler ve Kuleler Şehri" unvanına sahip Ardahan'da projenin ikinci sezon çalışmalarını gerçekleştirdi.
ARÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sami Patacı başkanlığında yürütülen projenin bu yılki ayağında Ardahan’ın arkeolojik değerlerine ilişkin önemli sonuçlara ulaşıldı. Konuyla ilgili bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Sami Patacı, Tunç Çağı’nda Ardahan’da yaşamış toplulukların ekonomik, toplumsal ve askeri anlamdaki kültür düzeylerinin artık daha net anlaşılacağını belirterek, “Edinilen yeni bilgilere göre, Tunç Çağı yerleşim alanları özellikle kent merkezinin kuzey bölümünde yoğunlaşmaktadır. Tunç ve Erken Demir Çağları’nda yerleşim alanları civarına Kafkasya’dan Anadolu’ya uzanan göç dalgalarının getirdiği askeri tehditlere karşı çok sayıda kale ve kule yapısının inşa edildiği görülmektedir. Bu nedenle muhtemel tehlikelere karşı bölgedeki tüm askeri birimlerin ve sivil halkın anında haberdar olabileceği bir savunma sisteminin kurulduğu anlaşılıyor. Kura Nehri’nin kuzey kesimlerindeki stratejik öneme sahip yükseltilerin askeri; dağ ve tepelerin hemen güneyinde yer alan daha düşük seviyedeki düz alanların ise sivil yaşama yönelik olarak kullanıldığı düşünülmektedir.” diye konuştu.
“ŞEYTAN KALESİ, UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRASI LİSTESİNE GİRMELİDİR.”
Ardahan ve çevresiyle ilgili yerlerle ilişkili yeni verilerin, uluslararası bazı bilimsel yayın organlarında paylaşılmasının oldukça önemli olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Sami Patacı, bu yöndeki çalışmaların kısa zaman zarfında artarak devam edeceğini vurguladı. Öte yandan araştırma çerçevesinde çeşitli yayınlar yapmakla sınırlı kalınamayacağını da hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Patacı, “Kaleler ve kuleler kenti olarak anılan Ardahan, eşsiz kültür varlıklarına sahip bir şehir… Bunlardan belki de en başta geleni Çıldır İlçesi’ndeki Şeytan Kalesi’dir. Türkiye’de Şeytan Kalesi’nin sahip olduğu ünik yapıya sahip olmayan, buna rağmen geçici veya kalıcı olarak UNESCO dünya kültür mirası listesine girmeye hak kazanmış kültür varlıklarımız var. Şeytan Kalesi de neden bunlardan biri olmasın? Bu tarz konularda biz akademisyenler bir başımıza çalışırsak, küçük veya kısa vadeli başarılar elde ederiz. Oysa Şeytan Kalesi için bu kaderin kırılması gerekmektedir.” diyerek, Serhat Şehri Ardahan’ın kültür varlıklarına sahip çıkılması gerektiğini kaydetti.
ARDAHAN’IN BİLİNMEYEN ZENGİNLİKLERİ KEŞFEDİLİYOR
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün vermiş olduğu izin doğrultusunda gerçekleştirilen araştırmanın amacının, Kuzeydoğu Anadolu ve Transkafkasya Bölgeleri’nin Eskiçağ Arkeolojisi ile ilgili bilimsel verilere ulaşılmış olan Ardahan’da kapsamlı bir kültür varlığı araştırmasının yapılması ve ilin günümüze kadar gizli kalmış arkeolojik ve tarihi değerlerinin ortaya çıkartılması olduğu ifade ediliyor.
Projenin 2014 yılı araştırma ekibi; 1995-1997 yılları arasında Artvin ve Ardahan’da gerçekleştirilen yüzey araştırmalarına başkanlık etmiş olan Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemalettin Köroğlu, Ardahan Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Araştırma Görevlisi İsaf Bozoğlu, Sanat Tarihi Bölümü Araştırma Görevlisi Özlem Oral ve Anadolu’daki çok sayıda önemli ören yerinde çalışmalar yapmış olan arkeologlar Barış Mirzanlı ve İhsan Sabri Çakır gibi değerli araştırmacılardan oluşuyor.