Çin İslam Cemiyeti Başkan Yardımcısı Adil Can ve beraberindeki Çin İslam Cemiyeti Eyalet Başkanlarından oluşan heyet, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’i ziyaret etti.
Heyeti makamında kabul eden Diyanet İşleri Başkanı Görmez, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Çin Din İşleri Bakanlığı ve Çin İslam Cemiyeti Başkanlığı ile devam eden ilişkilerinin iki kurum açısından önem taşıdığını kaydetti.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile Çin İslam Cemiyeti Başkanlığı arasında gelişen ilişkileri önemsediğini belirten Başkan Görmez’in konuşmasından bazı satır başları şöyle;
“Diyanet İşleri Başkanlığı ve Çin İslam Cemiyeti Başkanlığı arasında son yıllarda gelişen ilişkiler iki ülkede de büyük izler bıraktı…”
Çin’e yaptığımız ziyaretlerde her iki ülkenin dini kurumları arasında ilk defa kapılar birbirine açıldı. Ancak kapılar açılır açılmaz gönüllerin de birbirine açık olduğu müşahede edilmiştir. Kısa sürede iki kurum arasında anlaşmaların imzalanmış olması ve o anlaşmalara uygun olarak çalışmaların başlamış olması son derece sevindiricidir. Son ziyaretimiz hem Sincan Özerk Bölgesi Urumçi’de hem Pekin’de hem de Yinchuan’da unutulmaz izler bıraktı. İki ülke arasında düzenlenen dini ve kültürel etkinlikler inanıyorum ki, Çin’de de önemli izler bırakmıştır.
Çin’de İslam kültürü ve inancının 13 asır boyunca muhafaza edilmesinin hem Çinli Müslümanların hem de Çin ülkesinin karşılıklı anlayışı sayesinde bugüne dek sürdüğünü belirten Başkan Görmez, şu şekilde konuştu;
“Çinli Müslümanlar 13 asırdır İslam kimliğini muhafaza etmişlerdir…”
Ecdadınızla övünebilirsiniz. 13 asırdır Çin ülkesinde kendi kimliğinizi, inancınızı ve değerlerinizi bugüne kadar korumayı başardınız. İçinde bulunduğunuz Çin ülkesi de bununla iftihar edebilir. Çünkü Çin ülkesi de 13 asırdır kendi ülkesinde çoğunluktan farklı bir inanç ta olsa İslam kültürünü, inancını barış içinde yaşatmak ve bugüne kadar getirebilme imkânını sunduğu için. Dolayısıyla Avrupa’da Endülüs Müslümanlarından hiçbir eser kalmamışken Çin’deki Müslümanların varlıklarını muhafaza etmiş olması Çin ülkesiyle ilgili müspet bir değerlendirmeye neden olmaktadır.
“Kendisini dünyaya kapatan toplumların medeniyet tarihi içinde sıçrama yapabilmeleri mümkün değildir…”
Çok uzak bir mesafe de olsa Türkiye’deki Diyanet İşleri Başkanlığımız ile Çin İslam Cemiyeti Başkanlığı arasındaki mesafelerin ortadan kalkıp ortak çalışmaların başlamış olması her iki ülkenin hatta dünya barışına katkıda bulunacağını düşünüyorum. Kendisini dünyaya kapatan toplumların medeniyet tarihi içinde sıçrama yapabilmeleri mümkün değildir. Dolayısıyla bugünkü dünyada bütün insanların yüreklerini birbirlerine açmaları, işbirliği geliştirmeleri, sadece kendileriyle ilgili değil bütün dünya Müslümanları ve bütün insanlıkla ilgili müspet çalışmalar yapması son derece önemlidir. Sizin bu ziyaretinizin de buna vesile olacağını daha ileri taşıyacağına olan inancımı ifade etmek isterim.
Çin İslam Cemiyeti Başkan Yardımcısı Adil Can ise beraberindeki heyet içerisinde Çin’in çeşitli bölgelerinden din adamları ve uzmanlar olduğunu belirterek, bu heyetle Diyanet İşleri Başkanlığını ziyaret etmekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Ziyaretlerinin nedenlerinden bir tanesinin de Diyanet’in tecrübe ve birikimlerinden faydalanmak olduğunu kaydeden Çin İslam Cemiyeti Başkan Yardımcısı Can şöyle konuştu;
“Bugün burada olmamızın önemli nedenlerinden bir tanesi de, Türkiye’deki dini yönetim ve dini idare konusunda sizin tecrübelerinizden faydalanmaktır. Diyanet İşleri Başkanlığının dünyanın çeşitli bölgelerinde fakir ve yardıma muhtaç insanlara ulaşması, Filipinlerdeki felaketzedelere afet sonrası yardım ulaştırması, Afrika’nın ücra köşelerinde insanlara yardımlarda bulunması ve ihtiyaç olan bölgelere cami yapması bizim için son derece önemli ve bizi duygulandıran hizmetlerindendir. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığının dini yayınları da bizim için örneklik teşkil etmektedir. Bizim birbirimizden öğreneceğimiz çok şey var. Çin’deki Müslümanlara faydalı olmak için sizin bu tecrübelerinizden faydalanmak istiyoruz. Çin’deki dini hayatı canlı tutmak için elimizden geleni yapıyoruz.”