Onlar birbirlerine çok yakındılar.
Birlikte oynadılar, birlikte büyüdüler.
Beraber birçok kısa yolculuk yaptılar.
Günlük dertleri ve neş’eleri ortaktı.
Bu kadar birliktelikten sonra birbirlerini tanımış olmalıydılar.
Bir gün, ilk defa “uzun yola” çıktılar. Yolun ormanlık kısmında vahşi bir aslanla karşılaştılar. Aslanı gören Derviş; bıçağını çekip, arkadaşı Kasım’ın önüne geçti. Kasım ise, ayakkabıların çıkarıp, “kes” lerini giymekle meşguldü
Derviş: “Ne yapıyorsun? Aslandan hızlı koşamazsın ki” diye uyardı arkadaşını
Kasım; “senden hızlı koşayım yeter” dedi.
Derviş ve Kasım o badireyi atlattılar. Evvel Allah sonra Derviş’in bıçağı sağladı kurtuluşu.
Sonra; Kasım şöhretli bir politikacı oldu… İş adamı oldu… Günün adamı oldu…!
Derviş için “yoldan çıktı” dediler… “Satıldı” dediler…
Derviş “tarihe” satılmıştı. “vefa”ya hapsolmuştu.
Şimdi Kasım; altın çerçevesi olan kristal bir aynaya sahip.
Geleceğe güvenle bakıyor. Maroken koltuklarını, antika çalışma masasını seyre doyamıyor. Her şeye nazar ediyor ama AYNAYA…
Kasım’a ve Derviş’e toplum da nazar ediyor. Ama nüfuz edemediğinden olacak Kasım’ı haklı görüyor. “Mes’elesinin adamı”, “Akıl sahibi”, “Sadık ve tavizsiz” kabul ediyor.
Öyle olması da normal. Çünkü aslan’da, orman’da, Derviş’de “dil” yok. Kasım’da “din” yok.
İçinde yaşadığımız şartlar Kasım’dan yana sevgili okurlarım.
Toplum bütün hakim değerleriyle beraber başkalaşıyor.
Değişme “imtidatı” göz ardı etmiş.
Fakat yenilen “Hakçı”, Hak değil.
Zalimler yenerlerse hakçılar yenerler…
Hakkın kendi varlığı yenilmez.
Not: Hepimiz biraz “Kasım” bir parça “Derviş” iz. “Derviş” de bizim, “Kasım” da bizim…
Bir başka not: Derviş ve Kasım hikayesini kalabalık bir mecliste anlatmıştım. Dinleyenlerden yaşlı bir zat:
“-Ben anların öğretmeni idim. Bir gün onlara şöyle bir soru sordum.
Çocuklar varsayın ki kırk haramiler sizi esir aldı. Bağlayıp yere yatırdılar. Niyetleri de çok kötü bu durumda tavrınız ne olur?
Derviş: “neticenin değişmeyeceğini bilsem bile mücadele ederim. Çırpınırım teslim olmam” dedi.
Kasım: Mücadele edip kendimi perişan etmektense teslim olup zevk almaya çalışırım diye cevap verdi.