DÜNYA SÜT GÜNÜ’NDE ORTAYA ÇIKAN GERÇEK:
ERZURUM ÜRETİYOR, ERZURUM TÜKETMİYOR
Erzurum, süt ve süt ürünleri üretimi hacminin yüksekliği bakımından, Türkiye’nin ilk sıradaki illeri arasında bulunuyor. Ama süt tüketimi bakımından Erzurum üretim hacmiyle örtüşmeyecek düzeyde yer alıyor. Küçük yaşta çocukları oldan aileler süt tüketimini zorunlu halde algılarken, gençler ve yaşlıların süt’ün sağlıklı yaşam için önemini yeterince kavrayamadıkları ve süt tüketimine yoğunlaşmadıkları gözleniyor.Erzurum’da süt tüketiminde açık süt tercihi, ambalajlı süt ürünlerine göre daha yüksek oranda. Mandıralarda üretilen sütler, yine bu işletmelerin pazarlama işyerlerinde satılıyor.
Dünya Süt günü’nde “Erzurum için açığa çıkan gerçek: “ ilde süt tüketiminin AB normlarının çok çok altında olması” gerçeği.
SAĞLIK BAKANLIĞINDAN SÜT’ÜN ÖNEMİ VURGUSU
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Türkiye'de tüketilen bütün içecekler arasında sütün payının sadece yüzde 9 olduğunu belirterek, sütün çay, su ve özellikle gazlı içeceklerden sonra 4. sırayı aldığını ifade etti. Kişi başına yıllık içme sütü tüketiminin 24 litre olduğunu vurgulayan Akdağ, "Bu tüketimin de sadece 10 litresi işlenmiş ve paketlenmiş sağlıklı süt, geri kalan 14 litresi ise açıkta satılan süttür. Oysa bu miktar birçok Avrupa ülkesinde 100 litrenin üzerindedir" dedi.
Bakan Akdağ,sadece çocukların değil yetişkinlerin de beden sağlığı için süt içmesi gerektiğinin altını çizdi. Akdağ, "Dünya Süt Günü" dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Sahip olduğu vitaminler ve besin maddeleri bakımından güçlü bir etkiye sahip olan sütün, bebeklikten yaşlılık dönemine kadar hayatın her aşamasında en önemli besin maddelerinden biri olduğunu kaydeden Akdağ, kalsiyum, protein, A, B, D, E vitamini bakımından zengin olan süt ve süt ürünlerinin büyüme ve kemik sağlığının korunmasında çok yararlı olduğunu ifade etti.
SÜTÜN İNSAN YAŞAMI İÇİN ÖNEMİ
Sütün, besin değeri açısından yılın her günü, günün her saati içilmeyi hak eden bir gıda maddesi olduğunun altını çizen Bakan Akdağ, mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Özellikle anne sütü, bebeklerin normal büyümesini ve gelişimini sağlayacak en ideal besin maddesidir. Yeni doğan bebek için hiçbir yiyecek veya içecek anne sütünün yerini tutmaz. Anne sütü, bebeklere gereksinimi olan tüm besin öğelerini tek başına ilk 6 ay sağlayabilen en iyi besindir. Bu nedenle tüm annelerin ilk 6 ay bebeklerini anne sütü ile beslemesi çok önemlidir. Anne sütüyle emzirme ne kadar uzun ise anne sütünün bebek ve anne için faydaları da o kadar fazla olur ve o kadar uzun sürer. Bu yüzden bebeklerimizin sağlıklı gelişimi için, ilk 6 ay anne sütü kullanımı konusunda toplumsal bilinç oluşturmalı ve bu alışkanlığı toplumumuzun her kesimine uygulatmalıyız. Dengeli ve yeterli beslenme çocuklar için yetişkinlerden daha özel ve farklı bir anlam taşımaktadır. Çünkü beslenme bir çocuğun yalnız gelişimini değil yaşamının tümünü etkilemektedir. Bu nedenle; büyüme ve gelişme çağında olan çocukların, gençlerin, anne adaylarının, yaşlıların, süt ve süt ürünlerini dengeli biçimde tüketmeleri gerekmektedir. Süt ve süt ürünlerinin yeterli miktarda tüketimi her yaş grubu için önem taşımaktadır. Ancak, ülkemizde süt içme alışkanlığı yaygın değildir. Yapılan araştırmalar bu besin grubunun tüketim düzeyinin önerilen miktarların çok altında olduğunu göstermektedir. Tüketilen bütün içecekler arasında ne yazık ki sütün payı sadece yüzde 9'dur. Sütün çay, su ve özellikle gazlı içeceklerden sonra 4. sırayı aldığını görmekteyiz. Kişi başına yıllık içme sütü tüketimi ülkemizde sadece 24 litredir. Bu tüketimin de sadece 10
litresi işlenmiş ve paketlenmiş sağlıklı süt, geri kalan 14 litresi ise açıkta satılan süttür. Oysa bu miktar birçok Avrupa ülkesinde 100 litrenin üzerindedir. Süt, insan organizması için gerekli pek çok besin öğesini hemen hemen yeterli ve dengeli bir şekilde içeren ve insan organizmasında yüzde 80 civarında kullanılan çok önemli bir besin maddesidir. Yaşamın başlangıcından itibaren, her yaş döneminde sağlıklı beslenmede çok önemli bir yere sahip olan sütün, içeriğindeki kalsiyumun, süt ve süt ürünleriolmadan alınması mümkün değildir. Kalsiyum tüketimi ile kemik yoğunluğu arasında sıkı bir ilişki vardır. Süt ve süt ürünlerinin kemik yoğunluğunun en üst noktaya ulaştığı 20'li yaşlara kadar tüketilmesi, kemik yoğunluğunun artmasına neden olmaktadır."
SÜT, HER YAŞ GURUBU İÇİN VAZGEÇİLMEZ BESİN KAYNAĞI
Her yaş grubundaki insanların günde en az 2 su bardağı süt veya süt ürünlerini tüketmesi gerektiğini belirten Akdağ, şunları kaydetti:
"Süt tüketimi sağlıklı bir toplum oluşturulmasının yanında kemik erimesi (osteoporoz) gibi ülkemizde özellikle ileri yaş kadınlarda sıklıkla görülen ve yaklaşık 8 milyon kişinin yaşam kalitesini son derece olumsuz yönde etkileyen ve tedavisi için bütçemizden önemli miktarda kaynak ayırdığımız önlenebilir kemik hastalıklarına yapılan sağlık harcamalarının azaltılmasına da çok önemli bir katkı sağlayacaktır. Süt ve süt ürünlerinin sağlığımıza olan katkısı düşünüldüğünde annelerimizin bebeklerini ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslemeleri ve 2 yaşına kadar emzirmeye devam etmeleri, ama bu arada kendilerini de ihmal etmeden her gün süt ve süt ürünlerinden tüketmeleri çok önemlidir. Başta gebeler, gençler, kadınlar ve yaşlılar olmak üzere tüm yaş grubundaki vatandaşlarımız süt ve yoğurt, ayran, peynir gibi süt ürünlerini her gün tüketmeye özen göstermelidirler. Bakanlık olarak temel amacımız, beslenme sorunlarının önlenmesi amacıyla ülke genelinde beslenme eğitiminin ağırlıklı olduğu özel programların uygulanması, bunların rutin hizmetlere entegre edilmesi ve toplumun bilinçlendirilerek bilgi düzeyinin arttırılmasıdır. Bu amaçla, koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında bireylerin beslenme konusundaki duyarlılığını arttırmak ve bu konuda bir toplum bilinci oluşturmak amacıyla birçok çalışma yürütmekteyiz. Dünya Süt Günü'nde özellikle anne sütün önemine bir kez daha değinerek, bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmesi için yoğun çabalar göstermemize rağmen, yanlış inanç ve bilgiler istenilen sonuçların alınmasına engel olmaktadır. Tüm annelerimize seslenerek bebeklerimizi, ilk 6 ayda sadece anne sütüyle beslemeye davet ediyorum."