ERZURUM (İHA) - Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Erzurum Şube Başkanı Mehmet Zülfikar Kotanlı, son bir hafta içerisinde PKK terör örgütü tarafından 12 öğretmenin kaçırıldığını belirterek, bu durumun başta Eğitim Çalışanları ve Öğretmen camiası olmak üzere tüm kamuoyunda infiale neden olduğunu söyledi.
KAÇIRILAN ÖĞRETMENLER
Eli kanlı PKK Terör Örgütünün otuz yılı aşkın bir zamandır Türkiye’nin vampir misali kanını emdiğini söyleyen Kotanlı, “Tek amaçları öğrencilerini yani çocuklarımızı ülkemize ve milletimize faydalı bireyler olarak yetiştirmek olan öğretmenlerimize yönelik hain saldırıyı şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Başbakanımızın ve Milli Eğitim Bakanımızın kaçırılan 12 Öğretmenimizin bir an önce ailelerine, yuvalarına ve çok sevdikleri kutsal öğretmenlik mesleklerine sağlıklı bir şekilde dönmelerini sağlamalarını beklemekte ve istemekteyiz” dedi.
Terör örgütünün amacının Eğitimcileri yıldırmak ülkeyi karanlıklara sürüklemekten ibaret olduğunu söyleyen DES Erzurum Şube Başkanı Kotanlı, “Eğitimcilerin yılmayacağını bir avuç çapulcuya boyun eğmeyeceğini kutsal öğretmenlik görevini yerine getirmek için görevden kaçmayacağını herkesin bilmesini istiyoruz.” Diye konuştu.
ÖĞRETMENLERİN BARINMA VE GÜVENLİK SORUNU
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Erzurum Şube Başkanı Mehmet Zülfikar KOTANLI; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e, Doğuda ve Güneydoğuda görev yapan öğretmenlerin güvenlik ve barınma sorununu çözme çağrısında bulundu.
Doğu bölgelerinde, köy ve mezralarda görev yapan öğretmenlerin istifa ve tayin istemelerinin barınma ve güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmamasından kaynaklandığını söyleyen (DES) Erzurum Şube Başkanı Kotanlı, “Mahsur bölgelerdeki tüm okulların güvenliğinin sağlanması ve dayalı döşeli lojmanlarla donatılmasını istiyoruz. Valizini alan öğretmenin kiralık ev telaşına düşmeden okul lojmanına yerleşmesi gerekir. Son yıllarda sürdürülen başarılı politikalarla bölgedeki derslik ve okul açığının giderilmesi başta olmak üzere, ailelere öğrenci başına burs verilmesi, eğitim materyali, yiyecek ve giyecek desteğinde bulunulması olumlu uygulamalardır. Aksi durumda eğitimde iller ve bölgeler arasındaki eşitsizlik ve adaletsizlik devam edecektir. Eğitim adına atılacak tüm adımlar boşa gidecektir” dedi.
ÖĞRETMENLER VE EĞİTİM ÇALIŞANLARI ŞAŞKIN VE BİÇARE DURUMDA!
Kotanlı daha sonra şunları söyledi; “Bölgede görev yapan on binlerce öğretmen ve eğitim çalışanı PKK terör örgütünün ve işbirlikçi sendikası ve kuruluşlarının adeta hedefi haline gelmiştir. PKK terör örgütü eğitim yuvalarımızı ve öğretmenlerimizi açıkça tehdit eder hale gelmiştir. Öğretmenlerimiz korku ve endişe içindedir. PKK terörüne 128 şehit vermiş olan öğretmen camiası, devletinin can güvenliğini sağlamasını istemektedir. Doğu ve Güneydoğudaki çocuklarımıza kalem tutmasını öğretmek ve oraları aydınlatmak için devlet tarafından gönderilen öğretmenler adeta sahipsiz ve kimsesiz bırakılmıştır. Öğretmenler bölgenin kimi kesimlerindeki sempatizan nüfuzlularının, takiyyeci siyasilerinin ve eğitim ihalelerini yağmalayan rüşvetçilerin, omurgasız yerel bürokratlarının oyuncağı haline gelmiş, şaşkın ve biçare duruma itilmiştir. Bölgedeki kimi okullarımızda Andımız ve İstiklal Marşı okunmaz yahut dalga geçilir haldedir. andımızın kaldırılması istendiği gibi eğitimden bahsedilemez duruma gelinmiştir. Bu durumu Mazlum der ve Hükümet yanlısı olduğunu söyleyen sözde eğitim sendikasının şube başkanları da desteklemektedir
Kimi bölgelerimizde, PKK terör örgütünün hamisi ve destekçisi sözde öğretmenler türemiştir.
Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer’i Doğu ve Güneydoğudaki çocuklarımızın geleceğine ve öğretmenlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz”
TÜM KÖY OKULLARININ DAYALI DÖŞELİ LOJMANI OLMALI
DES Erzurum Şube Başkanı Kotanlı, “Duyarlı ve kararlı bir politikacı olduğuna inandığımız ve başlattığı reformların devam etmesi, başarı ile sonuçlanması ve sürdürebilir olması için kendisini desteklediğimiz Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer’in köy öğretmenlerine sahip çıkmasını bekliyoruz.
250 bin adet lojmanı bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’nın Ankara başta olmak üzere büyük kentlerdeki bürokratlarına tahsis edilen sefa ve saltanat sürdürdüğü lojmanlarını satması ve bunun yerine köy okullarına lojman yapmasını istiyoruz.
Terörün nitelikli bir eğitimle biteceği gerçeğinden hareketle, Doğu ve Güneydoğudaki çocuklarımıza ışık ve bilim taşıyan öğretmenlerimizin desteklenmesi, talep ve ihtiyaçlarının karşılanması hayatidir.
Köy ve mezralardaki eğitimin lojman, atölye, laboratuar gibi belli standartlar çerçevesinde tasarlanmış, sosyal ve psikolojik ortamı sağlıklı okullarda gerçekleşmesi başarılı ve verimli bir eğitim için zaruridir.
Bu zaruriyetler Türk eğitim sisteminin stratejilerinin temel başlıklarından biri olarak standart haline getirilmelidir.
Milli Eğitim Bakanlığı, Öğretmen ve öğrencilerin şiddet ve korku yaşamadığı, okulun donanımı ile bütüncül bir kalite oluşturmaya çalışmalıdır” şeklinde konuştu.