DAP İdaresi’nin turizmi geliştirme projelerinden biri olan ‘Haserek Kayak Merkezi Master Planı ve Fizibilitesi Projesi’nin tanıtım ve istişare toplantısı Bingöl’de yapıldı.
Bingöl- Elazığ karayolu üzerinde bulunan, Dikme Köyü yakınlarında ve 1600 metre pist uzunluğuna sahip Haserek Dağı için hazırlanacak master planla ilgi düzenlenen toplantı Bingöl İl Özel İdaresi Sosyal Tesisleri’nde yapıldı.
Toplantıya, Bingöl Valisi Kadir Ekinci, Belediye Başkanı Yücel Barakazi, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, DAP İdaresi Başkanı Adnan Demir, Başkan Yardımcısı Volkan Güler, Bingöl İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mehmet Işık, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kasım Barman, Gençlik ve Spor İl Müdür Vekili Kadir Bozaba, Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Ayas, Bingöl Üniversitesi BESYO Sekreteri Gökmen Kılınçarslan, BESYO Müdürü Yüksel Kıyak, Fırat Kalkınma Ajansı (FKA) Bingöl Yatırım Destek Ofisi Birim Başkanı İsa Telimen, Skisilkroad Erzincan, Erzurum, Kars Destinasyon Yönetim Organizasyonu Danışmanı Francesco Comotti, Ecosign Mountain Başkanı Ryley Thiessen ve Ecosign Mountain Başkan Yardımcısı Eric Callender, DAP İdaresi Ekonomik Kalkınma, Sanayi ve Hizmetler Koordinatörü Ayhan Albud, DAP İdaresi’nden Sinem Dizlek, Mevlana Bahşi ve Sinan Kılıçtek ile Ecosign Mountain Türkiye Temsilcisi Harun Nişancı katıldı.
Toplantının açılışında konuşan ve proje hakkında bilgi veren DAP İdaresi Başkanı Adnan Demir, Haserek Dağı Turizm Master Planı hazırlanması işinin 2018 yılı ocak ayında ihalesinin gerçekleştirildiğini, ihaleyi alanında tecrübeli Ecosign firmasının kazandığını söyledi.
DAP İdaresi olarak kış turizmine yönelik Destinasyon Yönetim Organizasyonu ismi altında, daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Avrupa Birliği projeleri kapsamında başlattığı bir projenin, uygulamaya yönelik oluşturulması öngörülen, bir organizasyonu yürüttüklerini ifade eden Başkan Demir, şunları söyledi:
DEMİR: “DYO İLE TURİSTLERİN BÖLGEDE KALMA SÜRESİ ARTACAK”
“Erzincan, Erzurum ve Sarıkamış kayak merkezlerinden oluşan bu üç destinasyonun tek bir organizasyonla dünya çapında pazarlanmasını sağlayacağız. Bu kapsamda TÜBİTAK-TÜSSİDE ile işbirliği yapıyoruz ve ilk etapta içerisinde destinasyon ve kış turizmi alanında uzman Francesco Comotti’nin de yer aldığı bir destinasyon yönetim ofisi oluşturduk. Bu destinasyon yönetim ofisi uluslararası düzeyde tanıtım için yerelde bazı uzmanlara deneyimlerini aktarmış olacak. Erzincan, Erzurum ve Sarıkamış özelinde kazanacağımız bu tecrübeyi daha sonraki dönemlerde Bingöl ve bölgedeki diğer kayak merkezlerimize de aktarmayı düşünüyoruz. Bu noktada, Türkiye’nin turizm konusunda en büyük eksiği olarak Destinasyon Yönetim Organizasyonu yapısının olmamasını gösterebiliriz. Avrupa’da turizm pazarlaması Destinasyon Yönetim Organizasyonu şeklinde yapılıyor. Doğu Anadolu Bölgesi’ne gelen turistlerimize değişik ürünleri sunarak onların bölgede kalma süresini artırmaya çalışacağız”
GÜLER: “PLANLAMAYA DAYALI OLMAYAN YATIRIMLAR YAPMAK EN BÜYÜK EKSİKLİĞİMİZ”
Toplantıda söz alan DAP İdaresi Başkan Yardımcısı Volkan Güler, projede gelinen aşamayı anlattı. Proje ekibinin ilk önce saha ziyaretleri, ardından eğim, yön, yükseklik ve gün ışığı gibi teknik analizleri yaptığını dile getiren Güler, şu an Haserek kayak merkezinin gelecekte nasıl bir konuma sahip olması gerektiği ve temelde talebe dayalı bir planlama çalışması yapıldığını belirterek, şunları söyledi:
“Kış turizmine yönelik en büyük eksikliğimiz planlamaya dayalı olmayan yatırımlar yapılmasıdır. Önce yatırımlar yapılmakta, planlama ise daha sonraki aşamalarda yapılmaya çalışılmaktadır. Bu noktada özellikle mekanik tesislerle ilgili problemler yaşanmaktadır. Zira yapılan yatırımların tekrar taşınması gibi maliyetlerle karşı karşıya kalınmaktadır. Ayrıca bölgede hiç kullanılmayan kayak tesisleri bulunmaktadır. Burada proje ekibi bizim Haserek’i hangi ölçekte, hangi fiziki mekânlar çerçevesinde geliştirebileceğimize dair planlamayı yapmış olacaklar. Bu toplantıda, sunumla beraber projeyi istişare etmiş bulunacağız” dedi.
COMOTTİ: “SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÇOK ÖNEMLİ”
Daha sonra, proje ekibinin teknik analizlere dayalı iki farklı alternatif master planının sunumu yapıldı. Sunumun ardından, Skisilkroad Erzincan, Erzurum, Kars Destinasyon Yönetim Organizasyonu danışmanı Francesco Comotti, planlamanın doğru bir yaklaşım olduğunu ileri sürdü ama en önemlisinin sürdürülebilirlik olduğunu söyledi. Comotti, “Bu sürdürülebilirlik hem ekonomik, hem sosyal hem de çevre yönlerini içermelidir. Buradaki unsurlardan en önemlisi alana yapılacak olan temel yatırımdır. İkinci unsur ise gelecekle ilgili sürdürülebilirlik boyutu, yani bu sistem hem çok iyi işlemeli hem de devlete çok fazla maliyet üretmeden sürdürülebilir olmalıdır. Master plan 30 yıllık bir süreci kapsadığından 2-3 yılda bir değişen piyasa koşullarına göre gözden geçirilmesi gerekiyor. Burada değişen piyasa koşulları ve tesislerin bakım ve güvenliği dikkat edilmesi gereken iki unsur olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
EKİNCİ: “EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜR EDİYORUM”
“Haserek kayak merkezinin 20-30 yıllık bir süreçte gelişmesini gösteren ciddi bir sunum oldu” diyerek toplantının son konuşmasını ve değerlendirmesini yapan Bingöl Valisi Kadir Ekinci, DAP İdaresi’ne desteklerinden dolayı teşekkür etti. Master Planın detaylarını 5 yıllık süreçlere bölünmüş parçasal boyutlarını görmeyi isteyen Vali Ekinci, konuşmasına şöyle devam etti:
“Kar-zarar açısından, kısa vadeli, orta ve uzun vadeli bir bakış açısıyla en azından önümüzü görme adına bütünün parçalarını yıllara sari bir şekilde görelim. Dolayısıyla, üç yıllık, beş yıllık vb. aşamalarda gelişimi görmekte fayda olduğunu mütalaa ediyorum. Buna rağmen çok güzel bir tanıtım yapıldı. 2019 yılı Ocak ayı itibariyle sonuçları görmüş olacağız. Süreç içerisinde zannediyorum bu bölgenin pazarlanması da önem arz ediyor. Bu profesyonel desteklerle ve yerel idarelerin katkılarıyla, Bingöl’ümüze yakışır, bölgeye ve Türkiye Cumhuriyetine yakışır güzel bir tesis nihai olarak bölgede hayat bulacak diye düşünüyoruz. Yerelde bizim üzerimize düşecek olan ne varsa hızlı bir şekilde Bingöl için yapmak üzere hazır olduğumuzun bilinmesini isteriz. Bölgeye sunulan katkı, Bingöl’e sunulan katkıdır. Emeği geçenlere tekrar teşekkür ediyorum.”