Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından Erzurum’da müjdelenen ve ekonomi çevrelerinde büyük yankı uyandıran DAP Eylem Planı Erzurum’da da ekonomik kalkınma, gelişme ve büyüme adına ciddi bir heyecan uyandırdı.
STK’LAR DEĞERLENDİRDİ
Sivil Toplum Kuruluşları yaptıkları açıklamalarla DAP eylem Planı’nın Erzurum merkezli olarak, bölgede yeni bir kalkınma ivmesi oluşturacağı, eylem planı uygulama sürecinin bölge ve ilde kırsal kesimde kaydedilen göçün önlenmesinde etken olacağı fikrinde birleştiler.
HASSASİYET ÜRÜNÜ
DAP eylem Planı sürecinin büyük bir ciddiyet ve hassasiyet ürünü olduğunu vurgulayan STK yöneticileri, Erzurum’da istihdam ve bunun körüklediği göç sorunu olduğunu, Eylem Planının içerdiği emek yoğun sanayi alt yapısının kurulmasıyla göçün önlenmesinde ciddi bir mesafe kat edileceğini bildirdiler.
Muhammed COŞKUN
2014–2018 DAP Eylem Planı geçen Cumartesi günü Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz tarafından açıklandı. Kalkınma Bakanlığınca hazırlanan DAP Eylem Planı ile bölgenin mevcut sorunlarının çözülmesi, illerde altyapı sorunlarının giderilerek daha modern ve yaşanabilir kentler oluşturulması ve bölgede ekonomik kalkınmanın, sosyal gelişmenin hızlandırılması hedefleniyor. Açıklanan DAP Eylem Planı ile ilgi Sivil Toplum Kuruluşları projeye destek verirken projenin havada kalmaması için bireylere indirgenmesi gerektiğini savundular.
GÜVENLİ’NİN DEĞERLENDİRMESİ
Erzurum Sivil Toplum Platformu Başkanı Abdullah Mustafa Güvenli, yapılan projeyle Doğu bölgesinin kalkındırmak için büyük çapalar sarf edildiğini ama projenin tam olarak uygulanabilmesi içinde yerel olarak sivil toplum kuruluşlarının ve özellikle üniversitenin çalışması gerektiğini vurguladı. Güvenli, “İşin esasına bakacak olursak, hükümet gerçekten Doğu Bölgesinde bir şeyler olsun istiyor. Türkiye hızla gelişmiş ama Doğu Anadolu Bölgesi çok geride kalmış. Aradaki fark git gide açılıyor. Hükümette meseleye hassasiyetle yaklaşıyor. Benim buradaki altını çizmek istediğim en önemli husus, Erzurum aslında coğrafyanın kenarında gibi görünse de merkezi konumunda. Doğuda 4 tane il var. Bu geçmişte de bu 4 il ön plandaydı. Bu iller Doğu nüfusunun yüzde 44’ünü oluşturuyor. Ama işin en üzücü noktası biz ne istediğimizi bilmiyoruz. Ankara’dan da hükümet bir şeyler yapmak istiyor. Özellikle de Kalkınma Bakanımız Cevdet Bey bir şeyler yapmak için gayret ediyor ama uzaktan yazılan reçetelerde hep sorun çıkıyor. Bu bölgeye çakılan her çivinin faydası olur ama bölgesel anlamda geri kalmışlığın telafisinin yapılabilmesi için önce bölgenin bir kendi tespitinin yapması lazım. Örneğin, Türkiye mera alanlarının yüzde 11,5 Erzurum’da. Ama bu kadar verimli ve kaliteli mera alanlarında neler yapılabileceği konusunda kimseyi teşvik edemedik. Yani patatesten, pancar artık kimseye bir şey gelmeyecek. Buralarda artık ne yapılması lazım diye araştırılarak verimli tarıma nasıl geçebiliriz, köylüye nasıl bunun eğitimini verebiliriz demeleri lazım. Bundan 10 yıl önce burada çilek yetişebilir denseydi dilimizi yutardık. Bu gün Türkiye’nin en kaliteli çileğini yetiştirebiliyoruz. Bunu neden bu kadar geç tespit ettik biz? Biz bu tür tespitleri ne den erkenden yapamıyoruz? Bunun gibi o kadar çok örnek çıkacaktır gelecek zamanda.” dedi.
DAP VE BİLİMSEL YAKLAŞIM
Üniversitelerin yaptığı bilimsel çalışmaların raflarda kalmamsı gerektiğini belirten Güvenli, “Üniversitenin ve sivil toplu kuruluşlarının bu konularda üzerlerine düşeni yapması lazım. Burada uygulanabilir alanda tespitleri elde edemezsek ve bu tespitleri Ankara’dan beklersek bir netice alamayız. Burada her şey olmaz ama olabilecek çok şey vardır. Çilek de bunun çok güzel bir örneği. Bunları tespit edipte üniversitelerle değerlendirirsek gelişme yolunda büyük adımlar atarız. Bu durumda üniversitelere büyük rol düşüyor. Bizim 50 yılı aşkın bir Ziraat Fakültemiz varsa Erzurum’da, -30 derece karpuz nasıl yetişir? bunu bulmalıydı. Aksi halde üniversitelerin bilimsel çalışmaları kendi raflarında kalacaksa bunun bir manası yok. Ayrıca Şehrimizde Ziraat Mühendisi yetişiyor ve masa başında çalışıyorsa ülkemize, şehrimize bir gelişmişlik yoldu ilerletemeyiz. İşlerimizi çok eski yöntemlerle yapıyoruz. Yenilikler yapmalıyız. Bakıyoruz tarımda öküz gitmiş yerine traktör gelmiş. Yöntem aynı. Öbür taraftan bilimsel çalışmalar sadece teoride kalmış. İkisini bir türlü bir araya getirememişiz. Bunu ciddi anlamda sorgulamamız lazım. Eğer bu işin parayla çözülmesini beklersek maalesef kaybederiz. Yatırımların havada kalmamsı için bölgenin kendini hazırlaması gerekiyor. Onları yönlendirebilecek unsurların aktif görev alması lazım. Aksi halde köylüye gidip, ‘sen neden modern tarıma geçmedin’ dersek sonuçsuz kalırız. Burada çok sevindiğim ve çok üzüldüğüm 2 husus var. Çok sevindiğim husus; hükümet doğu- batı arasındaki kalkınma farkını ortadan kaldırmak için bir çapa sarf ediyor. Ama bölge kendi içersinde bunu pozitif bir şekilde ele alıp gereğini yapmıyor. İstikameti belli olmayan bir gemiye hiç kimse yön veremez.” diye konuştu.
FIRAT:‘PROJELERDE ALT YAPI DESTEK ALMALI’
Bölge insanının elinden tutulması gerektiğini dile getiren Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Rasim Fırat, “Bilindiği DAP Eylem Planı ilimizde yapılan bir toplantıda açıklandı. Erzurum ile beraber 14 ilde uygulanacak DAP Projesi 2018 yılına kadar yapılacak yatırımlar, verilecek olan destekler açıklandı. Özet olarak baktığım kadarıyla çok büyük bir proje. DAP Projesi yıllardan beri konuşulan bir projedir. Doğu Anadolu Bölgesinin kalkınmaya çok ihtiyacı var. DAP Projesinden istifade edecek u bölge insanımızın elinden tutmak lazım. Tarım ve hayvancılığa verilen destekler var. Ancak bu destekler alt kademeye gelince çok zorlandığını biliyoruz. Yukarıda karalar anlıyor, kanunlar çıkarılıyor ancak bizim bölgemizde yerel idarecilerimizin prosedürleri uygulamakta zorlanıyorlar. Biraz daha alt yapı yani insanlarımıza biraz daha kolaylık sağlanırsa, kolay projelendirilirse daha iyi olur. İnsanlarımız çok zorlanıyor. Zorlandıkları içinde proje yapmaktan kaçınıyorlar. Sadece bu DAP’la ilgili değil mesela KUDAKA olsun Kırsal Kalkınma ve Destekleme Kurumu olsun buralarda destekler veriliyor ancak şartlar ağırlaştırılıyor. İnsanlarımızın büyük kısmı bu şartları yerine getirebilmekte zorlanıyorlar. Proje yapmakta veya yapıldıktan sonra izinler çıkarılması konusunda insanlarımıza yardım edilmelidir.” şeklinde konuştu.
Projenin, Erzurum’daki göçü önlemesini umut ettiğini ifade eden Fırat, “Bilindiği üzere göç Erzurum’un en büyük sorunlarından birisi. İnsanlar doğduğu yerde değil, doyduğu yerde yaşarlar. Buradaki bölge insanımız göç etmemesi için elinde tutulmalıdır. Bundan dolayı bu proje çok etkili olacaktır. Ama yatırımların, desteklerin etkili olabilmesi için daha fazla çalışma yapılması, insanların ellerinden tutulması gerekir. İnsanlarımızı köylerinde tutmamız lazım. Köyde doğup şehirlerde yaşıyorlar. Köyle gelişme yolunda önemli bir yere sahiptir. Projeleri köylerimize ailelere, fertler indirmemiz lazım. Bu konuda teşviklerin verildiği alanlardaki kurum ve sivil toplum kuruluşlarına büyük önem düşüyor.” dedi.
‘ÖZLEMİMİZ GERÇEK OLUYOR’
Uzun yıllardır DAP Projesinin özlemiyle yaşadığını kaydeden ER-VAK Başkanı Erdal Güzel’de, “Uzun yıllardır mücadelesi yapılan bir eylem planıydı. 1999 yılında Erzurum Kalkınma Vakfı’nın öncülüğünde DAP Projesi hazırlanmıştı. Bölgesel kalkınmaya yönelik çok ciddi bir şekilde hazırlanan bu projenin aradan gecen bu kadar uzun yıllara rağmen eyleme dönmesi bizler için sevindirici olmuştur. Burada açıklanan 21 Milyar TL’lik rakam gerçekten küçümsenmeyecek boyutta bir rakamdır. Temennimiz odur ki, seçim öncesi vaatler gibi raflarda kalmasın. İhmal edilmiş, geri planda bırakılmış bu bölgeye merhem olsun, bölgenin kalkınması katkı sağlamasını ümit ediyoruz. 1999 yılında DAP hazırlandığında bu reçetelerin çoğu içeriğinde vardı. Ama bölge olarak biz bunu hayata geçiremedik. Bu süre zarfında bölgemiz iyice kan kaybına uğradı. Neticede devletimiz bir farkındalık sağlayarak böyle bir projeyi yürürlüğe sokması. Bizi mutlu etmişti. Eylem planına teorik olarak baktığımızda insanı rahatlatan son derece ümit verici şekilde. Daha önce yapılan ve hayata geçmeyen çok projeler gördük. İnşallah bu proje hayata geçer. Bu proje bizim özlemimizdi. Yapılacak olan bu iyileştirmeler ile göçün önlenmesi, yatırımların artması, turizm gelişmesi sağlayacağını umut ediyoruz.” şeklinde konuştu.