DOĞU ANADOLU ÇIĞ RİSKİ ALTINDA
Pazar günü Gümüşhane'nin Torul ilçesi Zigana Dağı'nda meydana gelen ve 10 dağcının hayatını kaybetmesinin ardında çığın neden kaynaklandığı ve alınması gereken önlemler hakkında basın mensuplarına bilgi veren yer ve yüzey şekilleri konusunda bir çok bilimsel çalışması bulunan YYÜ Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Doğu, Türkiye'de çığ açısından en riskli bölgenin Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgeleri olduğunu söyledi.
ÇIĞ BİR DOĞA OLAYI AMA..
Çığın bir doğa olayı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Doğu, çığın oluşmasında yer yüzeyinin topoğrafik koşulları ve iklim şartlarının etkili olduğunu belirtti. Özellikle bin metrenin üzerinde bulunan dağlık bölgelerde çığ her yıl çok sayıda can aldığını vurgulayan Prof. Dr. Doğu, bu üzücü olayların yaşandıktan sonra alınması gereken önlemlerin konuşulmaya başlandığını dile getirdi. Prof. Dr. Doğu, yazın Ağustos sıcaklığında kimse 6 ay sonra çığ tehlikesini düşünmediği ve bu düşünülmediği için de önlemler alınmadığını kaydetti.
DOĞU’DA KIŞ SPORU YAPANLAR DİKKATLİ OLMALI
Doğu, "Dağ ve kış sporlarıyla ilgilenen sporcuların çok bilinçli ve donanımlı olmaları gerekiyor. Çığ bilgisi olanların aynı tehlikeyle karşılaşmayacak diye bir kural yok. Ama doğayı çok iyi tanımak gerekiyor. Sonuç olarak çığ da bir doğa felaketidir. Bu sebeple doğayla iç içe yaşayan insanların kılavuzluğunda yolculuk yapmak ve dağa tırmanmak gerekiyor. Burada bilimsel bilgiden ziyade kırsal alanda yaşayan köylülerin deneyimleri daha önemlidir. Köylü vatandaşlar çığ konusunda uzmanlık derecesinde bilgilere sahipler. Küçük birkaç münferit olay dışında köylülerin çığ altında kaldığı görülmemiştir. Çünkü köylü yaşadığı doğayı çok iyi biliyor. Kış şartlarıyla haşir neşir olmuş, içinde yaşadığı doğayı, küçüklüğünden beri ya da büyüklerinden duyduklarıyla, deneme-yanılma yoluyla çığ konusunda uzman olmuşlar" dedi.
ÇIĞ NASIL OLUŞUR?
Çığın oluşmasında karın uzun süre yerde kalması, hava sıcaklığının seyri, kar kalınlığı ve bölgeni topoğrafik özelliklerinin belirleyici olduğunun altını çizen Prof. Dr. Doğu, bu sebeple kar yağışı miktarı ve hava sıcaklığı özellikle yerel organizasyonlar tarafından bilinçli izlenilmesi gerektiğini söyledi. Bölgeyi tanıyan karayolları ve eski Yol-Su-Elektrik birimlerinden görevlilerin denetiminde yol güzergahları başta olmak üzere riskli alanlarda dikkatli çalışmalar yürütülmesi gerektiğini anımsatan Prof. Dr. Doğu, "Çığ tehlikesi olan karayolları güzergahlarında belki kontrollü olarak çığlar hareket ettirilmeli. Bu ilk planda akla gelen çözüm. Ancak uzun vadede çığ riski olan karayolları üzerinde tüneller, çeşitli bariyerler ve çığ kaydırma terasları yapılabilir. Bir yerde 3-5 yıl ya da 50 yıl çığ gelmemiş diye orada hiç çığ gelmeyecek anlamına gelmez. Kar yağdığı müddetçe risk her an vardır. Karayollarımızı değiştirmeyeceğimize ve yerleşim yerlerimizi taşımayacağımıza göre bu riskin boyutlarını bilip ona göre önlem almamız gerekiyor" şeklinde konuştu.