AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Brüksel’de yaşanan terör saldırısına ilişkin değerlendirmede bulundu.
"Kuşkusuz bu saldırının, Avrupa’da gerçekleşen terör saldırılarından çok önemli farkı var" diyen Çelik, şunları kaydetti:"O da şu; Belçika, Brüksel, Avrupa’nın kalbidir. Bugün itibarıyla sembolik olarak Avrupa barışının merkezi durumundadır. Çünkü Avrupa barışını temsil eden bütün kurumlar, Belçika’da bulunmaktadır. Avrupa Birliği ile ilişkiler, Belçika Brüksel üzerinden yürütülmektedir. Geçmişte Belçika’nın tarihine baktığımızda, her türlü istikrarsızlık zamanında, yani 1. Dünya Savaşı, 2. Dünya Savaşı veya Avrupa’nın yaşadığı büyük istikrarsızlıklar zamanında her zaman bu istikrarsızlığın merkezinde kalmış ve çok büyük alt üst oluşlar yaşamış, çok büyük kaoslar içine girmiş bir ülke ama AB’nin kurulma süreci, Avrupa barışının gerçekleşmesi Belçika’yı merkezi konuma getirdi. Bir bakıma orası bu kurumlarıyla birlikte orada alınan kararlarla birlikte Avrupa’nın barışının temsilcisi haline geldi. Bugün bu saldırının gerçekleşmiş olması, Avrupa barışının temsilcisi olan bir ülkeye ve bir şehre ve orada bulunan kurumlara dönük olarak gerçekleşmiş olması, bu bakımdan fiilen yarattığı acının ötesinde çok büyük sembolik anlamlar da taşıyor."
"BÜTÜN BU TEDBİRLERE RAĞMEN SALDIRI GERÇEKLEŞTİ"
Ömer Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:"Bir de tabii dikkat çekici olan nokta şu; 4 gün önce Fransa’daki Paris saldırısının sorumlusuna yönelik, Belçika’da bir operasyon yaptılar ve bu operasyondan sonra da bir misilleme beklediklerini açıkladılar. Dolayısıyla bir misilleme beklentisi içinde olduklarından dolayı çok yüksek bir güvenlik alarmı vardı, Belçika’da. Bütün bu tedbirlere rağmen, bu saldırının gerçekleşmiş olması ki Belçika Başbakanı da bunu ‘Korktuğumuz başımıza geldi’ şeklinde açıkladı, demek ki öylesine bir terör yapısıyla karşı karşıyayız ki Avrupa’nın kalbinde, en yüksek güvenlikli bir ortamda, devlet ve hükümet başkanlarının sık sık ziyaret etmesi sebebiyle güvenlik tedbirlerinin en üst noktada olmasına alışkın bir ortamda bile bu terörist saldırı gerçekleşebiliyor. Şimdi resmi rakamlara göre 34 kişinin öldüğü bir saldırı meydana gelebiliyor."
"DAEŞ KAYNAKLI TERÖR, SADECE TÜRKİYE’NİN MESELESİ OLARAK GÖRÜLMEMELİ"
Saldırının ardından tehditlerin sürmesi nedeniyle alınan tedbirlere de dikkati çeken Ömer Çelik, şöyle konuştu: "Tehdit geçmiş değil, Avrupa Komisyonu binasını boşaltıyorlar, nükleer santralleri boşaltıyorlar, hemen ardından uçakların inmesini engelliyorlar, uçakları Hollanda’ya yöneltiyorlar. Bunun karşılığında Hollanda sınırlarında tedbir alıyor, Fransa sınırında tedbir alıyor. Savaş kabinesi toplandı, güvenlik kabinesi toplandı ve Fransa Başbakanı bu toplantıya girerken 'Savaştayız' gibi bir ifade kullandı. Yani terör bugün istikrarsızlaştırıcı bir küresel kaos ordusu halinde her yere saldırabiliyor. Bu bakımdan Türkiye’nin şimdiye kadarki ortaya koyduğu hassasiyetlerin ne kadar kıymetli ve önemli olduğunu da bir kere daha görüyoruz."
"Biz şunu söylüyoruz, özellikle IŞİD kaynaklı terör, DAEŞ kaynaklı terör sadece Türkiye’nin meselesi olarak görülmemeli" değerlendirmesinde bulunan Ömer Çelik, şunları söyledi:"Bu Suriye’den en yakın noktada Türkiye'ye saldırıyor diye sadece Türkiye’nin uğraşması gereken bir mesele olarak görülmemeli. Suriye’den özellikle kaynaklanan, Irak ve Suriye’den gelen bu DAEŞ kaynaklı teröre karşı ortak bir duruş gerçekleştirilmeli ama maalesef şimdiye kadar biz Türkiye’ye dönük bu terör saldırısı karşısında, bu terör dalgası karşısında dünyadaki dostlarımızı yeterince yanımızda bulamadık.
Daha birkaç gün önce hatırlıyorsunuz bir tartışma vardı; Sayın Başbakanımızın Brüksel’i ziyareti öncesinde orada bir PKK çadırı kuruldu. Bu PKK çadırı oradaki polis tarafından koruma altına alındı. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız bunu eleştirdiler. Sayın Cumhurbaşkanımız çok yüksek sesle, bunun terör karşısında bir çifte standart olduğunu defalarca vurguladı. Şimdi şunu düşünelim IŞİD saldırıyor, herhangi bir Avrupa ülkesinde bir DAEŞ çadırı kurulsa, bunun karşısında bugün Brüksel’de bu kayıpları yaşayanlar Türkiye’de bizim yaşadığımız kayıpların benzerlerini yaşayanlar ya da diğer Avrupa ülkeleri nasıl bir tepki gösterirler. İşte bizim buradaki psikolojimizin ve duruşumuzun, prensiplerimizin anlaşılması gerekir."
"TÜRKİYE’NİN DAYANIŞMA ÇAĞRISINA ÇOK GÜÇLÜ BİR KARŞILIK VERİLMELİDİR"
"DAEŞ, PKK, DHKP-C ya da diğer terör örgütleri, etiketlerine hiç bakılmaksızın, ideolojilerine hiç bakılmaksızın, hangi ülkeyi hedef aldıklarına hiç bakılmaksızın topyekun mahkum edilmelidir ve bunların hepsine karşı Avrupa ile birlikte, bir Avrupa dayanışmasıyla birlikte bir küresel dayanışmanın ortaya çıkması gerekir" diyen Ömer Çelik, şunları kaydetti: "Bakın bu son saldırı aslında bir bakıma da terörün ne kadar çok kolay kabuk değiştirebildiğini, ne kadar dinamik bir şekilde kendisini yeni şartlara adapte edebildiğini gösteriyor. Şu anda gözüküyor ki alınan bu tedbirlere rağmen dört gün önce yapılan Paris saldırısını gerçekleştirenlere dönük operasyondan sonra bir misilleme beklentisine rağmen bu saldırı gerçekleşebiliyorsa demek ki Avrupa’nın güvenlik kurumları, Avrupa’nın güvenlik yapılanması, asayiş yapılanması terörün kendisini geliştirmesi karşısında da yetersiz kalmaktadır. Bu noktada Türkiye’nin dayanışma çağrısına çok güçlü bir karşılık verilmelidir. İstanbul’da, Ankara’da, Brüksel’de, Londra’da, başka yerlerde, nerede gerçekleşirse gerçekleşsin herhangi bir terör saldırısı gerçekleştiğinde bunu hepimize karşı gerçekleşmiş saymalıyız ve bu çerçevede topyekun tepki vermeliyiz."
Ömer Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:"Tabi ki çok üzgünüz, Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız açıkladı; Belçika’nın yanındayız, sonuna kadar dayanışma içerisindeyiz. Şunu unutmayalım, bütün bu mağdurlara ortak bir acıyla sahip çıkmamız gerekir. Bu mağduriyeti gerçekleştiren terör örgütlerine karşı da topyekun bir mücadele iradesi inşa etmemiz gerekir.