ERZURUM
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, camilerin birer kültür ve eğitim yuvası olduğunu söyledi. Hacımüftüoğlu, camilerin her yaştan insanın eğitimine büyük katkı sağladığını kaydetti.
AĞRI MÜFTÜLÜĞÜ ETKİNLİĞİ
Ağrı Müftülüğü Cami ve Din Görevlileri Haftası kapsamında 'Cami ve Eğitim' konulu bir panel düzenledi. Halk Eğitim Merkezi'nde düzenlenen panele, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu ve Öğretim üyeleri Prof. Dr. Lütfullah Cebeci ve Prof. Dr. Şehmus Demir ile İl Müftü Vekili Abdullah Eroğlu konuşmacı olarak katıldı. Paneli kurum amirlerinin yanı sıra ilçe müftüleri ve çok sayıda vatandaş ilgiyle takip etti.
Panelin açılışında konuşan Ağrı Müftü Vekili Abdullah Eroğlu, içinde bulunulan haftanın her yıl Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlandığını belirtti. Hafta nedeniyle yurt için yurt dışı temsilciliklerde Diyanet İşleri Başkanlığı ve müftülüklerce cami ve din görevlilerinin toplumdaki fonksiyonu ve etkinliği konusunda bir dizi etkinlikler düzenlendiğini ifade etti.
Camilerin toplumda önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Eroğlu, vatandaşların istedikleri her zaman camilere giderek, ibadetlerini rahatlıkla yapabileceğini dile getirdi.
HACIMÜFTÜOĞLU KONFERANS VERDİ
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu ise Almanya, Hollanda ve İsveç gibi ülkelerinde toplumların tamamen kaybolduğunu savundu. Özellikle Danimarka'da yapılan analizlerde aile kurma oranının yüzde 15'lerde olduğunun ortaya çıktığına dikkat çeken Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, toplumun geri kalanının adeta sokakta yaşadığını söyledi.
Avrupa'da birçok kilisenin kapalı olduğunu ve görevlisi dahi bulunmadığını aktaran Hacımüftüoğlu, Türkiye'de ise tam aksine camilerin 24 saat açık, günde 5 vakit ezan okunduğunu ve insanların camileri doldurduğunu vurguladı.
Camilerin Cuma ve Bayram günlerinde daha büyük bir cemaati bir araya getirdiğine vurgu yapan Hacımüftüoğlu, şöyle devam etti: "İnsanlar, şartlar müsait olduğunda da Hac görevini yerine getiriyor. Tamamen sosyal olan dinimiz, günde 5 vakit namazı farz kılmıştır. Dinimiz, tüm insanların bir araya gelerek ortak bir medeniyet etrafında kümeleşmelerini emretmek suretiyle mükemmel bir medeniyet oluşturmuştur. Medeniyet budur. İnsan gibi yaşamaktır. İnsanı insan gibi yaşatma gayreti göstermektir."
"CAMİLER KÜLTÜR YUVASIDIR"
Camilerin birer kültür yuvası olduğunu dile getiren Hacımüftüoğlu, "Çocuklarımız ve erginlerimiz ve yaşlılarımız burada eğitilir. Beşikten mezara kadar tüm eğitim burada sürdürülür. Camilerimiz 24 saat açık, girenlere kimlik sorulmaz, dini sorulmaz. Kim gelirse gelsin cami açıktır. Camilerimiz bizim kimliğimizi gösteriyor. Lütfen kimliğimizi kaybetmeyelim ve sahip çıkalım." şeklinde konuştu.
CEBECİ’NİN SUNUMU
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Lütfullah Cebeci ise bazı şeyleri haftalara tahsis etmenin, Müslümanlara has bir şey olmadığını aktardı.
Batılıların annelerine bir yıl bakmadıkları için Anneler Günü'nü düzenlediğini savunan Prof. Dr. Cebeci, bunun gibi çok şey olduğunu belirtti.
Müslümanlarda böyle bir şeyin söz konusu olmadığını vurgulayan Cebeci, "Bizimkisi tabi ki buna benzemez. Camiler Haftası, camileri bu hafta anlayalım, biraz daha yoğunlaşarak bir kere daha hatırlayalım diye düşünülmüş. Bu millet üç kıtaya nasıl hakim oldu? Cami kültürü ile yetişerek hakim oldu." ifadelerini kullandı.
DEMİR CAMİLERİN İŞLEVİNİ ANLATTI
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şehmus Demir de camilerin, ibadeti sembolize eden bir mekan olduğunu ifade etti.
İnsanın görevinin sadece ibadet etmek olduğunu vurgulayan Demir, ibadetin, sadece belli zamanda yapılması emredilen namaz, oruç, zekat gibi şeyler olmadığını, hayatın tümünü kapsayan bir yapıya sahip olduğunu dile getirdi.